Ahmet Kuş

Yaban Hayatını Koruma Konusunda Örnek Gösterilecek Bir Proje

Ahmet Kuş

Çoğu alanda olduğu gibi yaban hayatı konusunda da korumacılık açısından Türkiye’nin karnesi pek de iyi değil aslında. Oldukça geniş bir coğrafya üzerinde kurulan Türkiye, iklim çeşitliliği açısından da zengin bir ülke. Bu farklı coğrafyanın değişik bölgelerinde çok zengin bir yaban hayatı var. Özellikle ülkemize has endemik bitki türleri de bu farklı bölgeler üzerinde yetişmekte. Doğal dengenin bozulmasıyla zaman içerisinde çoğu endemik bitki ve hayvan türü yok olmuşsa da ülkemiz endemik bitki türleri ve yaban hayatı açısından hâlâ dünyadaki en zengin ülkelerden biridir. Ülkemize has endemik hayvan türlerinin birisinin yaşam alanı da ilimiz sınırları içerisinde bulunuyor. Anadolu yaban koyunu (Ovis Gmelini Anatolica) adıyla bilinen bu tür Konya-Aksaray karayolunun 45. kilometresinde yer alan Bozdağ’da yaşıyor.
Yolunuz o bölgeye düşerse Bozdağ eteklerindeki dikenli telle çevrili alanda sürüler halinde gezen yaban koyunlarını görebilirsiniz ya da doğa yürüyüşüne, doğa fotoğrafçılığına, belgesele özel bir ilginiz varsa Doğa Koruma ve Millî Parklar Şube Müdürlüğü’nden izin alarak yaban koyunlarını bizzat koruma alanı içerisinde de görebilirsiniz. Bozdağ, köyümüze giden yol üzerinde bulunduğu için oradan geçerken yaban koyunlarını görebilmek için dikkatlice bakarım. Koyunlar bazen tel örgü kenarına geldikleri zaman onları görmek mümkün olur. Koruma alanına yıllar önce henüz dron bulunmadığı dönemde birkaç kez de fotoğraf çekmek için gitmiştik. Yılın belirli bir döneminde Ankara’dan helikopter geliyor ve çektiğimiz fotoğraflardan koyun sayımı yapılıyordu. Sayım haricinde birkaç kez izin alıp araziyi dolaşarak yaban koyunu fotoğrafı da çektiğimiz oldu. Yaban koyunları çok hassas hayvanlar, onlara belirli bir mesafeye kadar yaklaşabiliyorsunuz. En küçük harekette bile sürüler halinde kaçışıyorlar. Yaban koyunlarını kolayca fotoğraflayabilmek için çok güçlü tele objektiflere ihtiyaç var. Normal açılı objektiflerle çekim yapmak oldukça zor. Alan dikenli telle çevrilmeden önce yaban koyunları Bozdağ ve çevresindeki geniş bir bölgede serbestçe dolaşıyorlarmış. Tabii o dönemlerde yaban hayatını koruma gibi bir düşünce olmadığı için yaban koyunlarının avı da yapılabiliyormuş. 
1960’lı yıllara gelindiğinde Bozdağ civarındaki yaban koyunlarının sayısı 35-40’a kadar düşer. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Anadolu yaban koyunları 1967 yılında Konya Valiliğinin talebi üzerine Orman Bakanlığı tarafından koruma altına alınır. Bozdağ’da yaban koyunlarının yaşadığı genişçe bir alan “Yaban Koyunu Koruma Sahası” olarak ilân edilir. Alınan tedbirler sonucunda koyunların sayısındaki azalmanın önüne geçilir ve Türkiye bu projede oldukça başarılı olur. 1989 yılına gelindiğinde Bozdağ’daki yaban koyunu sayısı 500’e yaklaşır. Sayının artmasıyla birlikte daha etkin koruma yapabilmek için oldukça geniş bir alan dikenli telle çevrilir. Bozdağ çevresinde yaşayan yaban koyunlarının çoğu dikenli telle çevrilen alanın içine alınsa da tek tük dışarıda dolaşan yaban koyunu da kalır. Alanın korunaklı bir hale gelmesiyle birlikte telle çevrili bölge içerisinde müthiş bir doğal hayat oluşur. Alan içerisinde yaban koyunlarının yanı sıra tavşan, keklik, kartal, porsuk, gelincik, tilki, kurt, yılan gibi farklı yaban hayvanlarının sayısı da artar. İleriki yıllarda tel örgü içerisinde kalan Konya-Aksaray karayolu kenarındaki bir bölge ağaçlandırılarak burada çam ve akasya ağaçlarından oluşan genişçe bir koruluk oluşturulur. Böylelikle korumacılık sayesinde alan içerisindeki endemik bitki türleri de gelişme imkânı bulur.
Yaban koyunları koruma projesi yaban hayatı konusunda Türkiye’nin dünya çapında başarılı olduğu örnek gösterilen projelerden birisidir. Bu başarı yaban hayatı koruma çevrelerinin de dikkatini çeker ve Bozdağ Yaban Koyunu Üretme İstasyonuna, 2002 yılında Uluslararası Av ve Yaban Hayatı Koruma Konseyi (CIC) tarafından “Edmond Blanc” ödülü verilir. 07 Eylül 2005 tarihinde Bakanlar Kurulu aldığı bir kararla alanı “Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” olarak ilân eder. Küçük bir bölgede yaşamanın ortaya çıkardığı genetik kirliliği önlemek ve herhangi bir salgın hastalık sebebiyle türün tamamını kaybetmemek için 2004 yılından itibaren yaban koyunlarının bir bölümü Ankara-Nallıhan, Karaman-Karadağ, Afyonkarahisar-Emirdağ gibi yaban hayatı koruma bölgelerine nakledilir.   
 

Yazarın Diğer Yazıları