
Özgen Küçükkoner
Ahmet Kuş
Geçtiğimiz çarşamba günü Selçuk Üniversitesi, İletişim Fakültesinden öğrencilerin hazırladığı Zeki Oğuz’la ilgili belgeselin çekimlerinde olduğum için gündüz sosyal medyaya girme imkânım olmamıştı. Zeki Ağabey belgesel için sen de bir konuşma yapar mısın? Diye bir gün önceden aradığı için Rampalı Çarşı’ya gitmiştim. Üç kişi olduğumuz için çekimler tahmin ettiğimden daha uzun sürdü. Akşam eve dönünce bir arkadaşın sosyal medya paylaşımından Özgen Küçükkoner Ağabeyin vefat ettiğini ve ikindi namazından sonra Hacıveyis Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Üçler Mezarlığı’na defnedildiğini öğrendim. Aslında cenazesine katılmayı çok isterdim ama kısmet olmadı.Allah taksiratını affetsin, mekânı cennet olsun. En son birkaç ay önce Koyunoğlu Müzesi’nde bir program sonrasında görüşmüştük. Nefes almakta güçlük çekiyordu. Rahatsız olduğu için evden pek fazla çıkmadığını söylemişti. Özgen Ağabeyle Yeni Gazete’de köşe yazısı yazdığı dönemde tanışmıştık. Yeni Gazete’nin yayınlanmaya başladığı 1997 yılından bir süre sonra bendeniz de aynı gazetede haftada bir gün yazı yazmaya başlamıştım.Merhum N. Yalçın Dikilitaş Ağabey o dönemde gazetenin editörlüğünü yapıyordu. Hafta sonlarında N. Yalçın Dikilitaş Ağabeyin odasında yapılan toplantılarda gazetenin yazı kadrosunu tanıma imkânım olmuştu. Bu toplantılar sırasında tanıştığım ağabeylerle o dönemden sonra da irtibatımı kesmedim ve gerek kültür sanat toplantılarında, gerekse onları ziyaret ederek görüşlerinden istifade ermeye çalıştım. Özgen Ağabeyin avukatlık bürosu Mevlâna Caddesi’ndeki işyerimize çok yakın olduğu için müsait oldukça onu ziyaret ederdim. Özgen Ağabeyin bürosu Şerafeddin Caddesi’nde idi. Hatta büronun bulunduğu işhanı ile bizim işyerimizin adı aynı idi. Martı İşhanı’ndaki bürosuna uğradığım zaman Özgen Ağabeyin çoğunlukla misafirleri olurdu. Bu sohbetlerde genellikle Konya tarihi ve kültürüne ilişkin konular konuşulurdu.
Dünya böyle işte, uzun gibi görünen ömür bir anda bitiveriyor. Hayat gibi ölüm de kaçınılmaz bir gerçek. Kuşkusuz her can ölümü tadacak. Kimi uzun kalacak bu dünyada, kimi de daha hayatının baharında gözlerini yumuverecek dünyaya… Ha uzun yaşamışsın ha kısa, değişen bir şey yok aslında. Hayatta tek gerçek var, o da bir gönlü incitmemek.Bir gönlü incittiysen kısa yaşasan da fayda etmez, uzun yaşasan da… Şu üç günlük dünyada önemli olan incitmeden, incinmeden yaşayabilmek… Ölüm uzak gibi gelse de her cana aynı yakınlıkta. Cahit Sıtkı Tarancı'nın tabiriyle “Uyudun uyanamadın olacak”. Hani güngörmüş ihtiyarların dediği gibi “kepek bitti mi” hiçbir şey fayda etmez. Yahya Kemal’in dediği gibi “artık demir almak günü gelmişse zamandan / meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan / hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol / sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol”. Bazen ölümü unuttuğumuz anlarda bu dünyaya gerektiğinden fazla bağlandığımızı düşünür ve ister istemez bir iç muhasebesi yaparım. İnsanoğlundaki bu hırs, bu doymak bilmeyen kazanma isteği niye dizginlenemez ki? İnsanı bu gelip geçici âleme sımsıkı bağlayan sebep ne?Niye ölüm gibi kaçınılmaz bir gerçeğin ansızın geleceğini bilebile sımsıkı sarılırız bu dünyaya?
Okuyucularımızdan bir kısmı Özgen Ağabeyi tanısa da bazıları onun hakkında yeterince bilgi sahibi olmayabilirler. İsterseniz onu yâd etmek amacıyla kaleme aldığımız bu yazıyı tamamlamadan önce hayat hikâyesinden de birazcık bahsedelim. Özgen Küçükkoner hakkında Konya Ansiklopedisi’nde şu bilgilere yer verilmiş; “15 Ekim 1935 tarihinde Konya’nın Gazialemşah Mahallesi’nde doğdu. Babası Mustafa Muzaffereddin Bey, annesi eski belediye başkanlarından M. Muhlis Koner’in kızı Saniha Hanım’dır. İlköğrenimini Gazi Mustafa Kemal İlkokulunda, orta ve lise tahsilini Konya Lisesinde yaptıktan sonra 1960 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Avukatlık stajı ve askerlik görevini müteakip 1963 yılında Konya’da serbest avukatlığa başladı. Lise çağlarından beri sosyal faaliyetlere ve siyasete ilgi duyan Küçükkoner¸ yıllarca Konya Barosu’nda yönetim kurulu üyeliği¸ başkan vekilliği ve 10 yıl da Türkiye Barolar Birliği’nde Konya temsilcisi olarak görev yaptı. Bir ara siyasete atılıp Güven Partisi’nin il başkanlığını yürüttü (1969-1972). Konya Hukukçular Derneği (1978-1979) ile Konya Lisesi Mezunları Derneği (2002-2004) başkanlıklarında da bulunan Küçükkoner’in güncel konulardaki yazıları Yeni Konya, Anadolu’da Hamle, Kervan, Türkiye’de Yarın, Yeni Gazete, Konya Postası, Merhaba ve Memleket gazetelerinde; meslekî yazıları ise Konya Barosu Dergisi ve diğer meslekî dergilerde yayımlandı. Köşe Yazılarım (2003), Hayatın İçinden (2006), Konuşa Konuşa (2007) ve Bir Ömür Böyle Geçti (2012) adlarında dört eseri yayımlanan Küçükkoner’in¸ Selma Hanım’la evliliğinden Mefkûre Figen ve Muzaffer adlarında iki evladı vardır.”
Özgen Küçükkoner Ağabeye Allah’tan rahmet,ailesine, yakınlarına ve Konya kültür-sanat camiasına başsağlığı diliyorum. Bu yazıyı okuduktan sonra Özgen Ağabeyin ruhuna Fatiha göndermenizi rica ediyorum. Allah cümlemizden razı olsun.