Ahmet Kuş

Konya'da Sırra Kadem Basan Bir Cami

Ahmet Kuş

Bugünkü yazımız Karatay ilçesi Aziziye Mahallesi’nde uygulanan kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında sırra kadem basan bir cami hakkında olacak. 2014 yılının haziran ayında Dolap Mahallesi Camii’nin Karatay Belediyesi tarafından yıkılacağına dair bir duyum almış ve bir dilekçeyle Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne caminin tescil edilmesi için müracaat etmiştik. Kurul tarafından dilekçemize olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmemişti. Osmanlı döneminde Hicri 1290 / Miladi 1873 tarihinde yaptırılan caminin tescilli olup olmadığı ise bilinmiyor. Gerçi yıkmak isteyenler için çoğu zaman tescil de pek bir şey ifade etmiyor. Bir bahane bulup tescili kaldırıveriyorlar. Zaten tescil kalktıktan sonra da yıkıma kimse müdahale edemiyor. Hatuniye Katlı Otoparkı yapılırken Kınacı Mescidi için de tescil kaldırma girişiminde bulunmuşlardı da yıkımdan erken haberimiz olduğu için tescilin kaldırılmasını koruma kuruluna dilekçe vererek engellemiştik. Etrafındaki binalar yıkıldığı için kendi kaderine terk edilen Dolap Mahallesi Camii uzun süre kapalı kalmıştı. Aziziye Mahallesi, Dolap Mahmut Sokağı, No:15 adresinde bulunan cami, Nisan 2016 tarihinde yakınında bulunan Dolap Mektep Mescidi ile birlikte Karatay Belediyesi tarafından yıkılmıştı.

Mescitlerin bulunduğu bu bölgeyi tanımayanlar için kısa bir bilgi verelim. Bahsettiğimiz bölge Mevlâna Dergâhı’nın doğusunda bulunuyor ve uzun süreden beri bölgede Karatay Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm çalışmaları yürütülüyor. Belediye tarafından bölge için daha önce açıklanan proje çok katlı binalardan oluştuğu için uygulanamadı. İçerisinde alışveriş merkezleri, dükkânlar, çok katlı siteler ve oteller de bulunan proje tarihî bölgede dikey yapılaşma içerdiği için hükümet tarafından durdurulmuştu. Bu arada boş durmayan Karatay Belediyesi söz konusu iki mescidi yıkarak tescilli olan Dolap Mektep Mescidi’ni yeniden inşa etti. Dolap Mahallesi Camii’nin ise aradan epey zaman geçmesine rağmen şimdilik akıbeti bilinmiyor. Mülkiyeti Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olan Dolap Mahallesi Mescidi’nin yıkılmayıp restore edilmesi gerektiğini her platformda dile getirmemize rağmen yıkımı engelleyemedik.  

Bizler olaya genellikle şu yönüyle bakarız. Vaktiyle bir hayır sahibi mektep, medrese, hamam, han, cami, mescit, köprü, çeşme gibi bir müessese yaptırıp halkın hizmetine sunmuşsa bu hizmetin dünya baki olduğu sürece devam etmesini istemiş ve bunu eser için yazdığı vakfiyede belirtmiştir. Kimsenin hiçbir gerekçeyle bu vakıf müessesesini kesintiye uğratmaya ya da yıkmaya yetkisi yoktur. Şayet yıkmışsa bu müessesenin vakfiyesindeki bedduaların da muhatabıdır. Aslolan yıkmak değil, vakfiyenin devamını sağlamaktır. Bu cami yapılan tamiratlar sonucunda nasıl 143 yıl dayanıp günümüze sağlam olarak ulaştıysa bundan sonra da gerekli tamiratlar yapılarak gelecek nesillere sağlam olarak aktarılmalıydı. Cami yıkmak için cemaat yoktu, duvarlar sağlam değildi, tescil edilecek nitelikte sanat değeri yoktu gibi gerekçeler de kabul edilemez. Günümüzde inşaat teknolojisi çok gelişti, her türlü binayı tamir etmek mümkün. Tamir imkânı kalmamışsa da yıkılıp aynı yere aslına uygun olarak yapılmalıydı. Kusura bakmayın ama bir cami yıkılalı aradan bir yıldan fazla bir süre geçtiği halde hiçbir faaliyet yoksa bunun arkasında bir art niyet aranır!

Sözün özüne gelecek olursak, Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’yle Karatay Belediyesi arasında Dolap Mahallesi Camii hakkında nasıl bir anlaşma yapıldığını bilmiyoruz. Arsa takası mı yapıldı, burada cemaat yok camiye de gerek yok mu denildi ya da hele binalar bir yapılsın, yolu filan bir geçirelim o zaman bir çaresine bakarız mı denildi, açıkçası ne dediklerini bilemiyoruz. Ne derlerse desinler, nasıl anlaştılarsa anlaşsınlar bizi orası ilgilendirmiyor. Bizim talebimiz vakfiye gereğince Dolap Mahallesi Camii’nin daha önce bulunduğu alana, aslına uygun olarak biran önce yapılmasından yanadır.  

 

              

Yazarın Diğer Yazıları