Ahmet Kuş

Kâzım Karabekir Paşa'nın 70. Ölüm Yıldönümü

Ahmet Kuş

Tarihimiz büyük kahramanlıklar göstermiş devlet adamları ve komutanlarla doludur. İşte bu büyük kahramanlardan birisi de Kâzım Karabekir Paşa’dır. Millî Mücadele döneminin kilit isimlerinden biri olan Kâzım Karabekir Paşa, Doğu Cephesi Komutanıydı. 26 Ocak 1948 tarihinde, TBMM Başkanı iken 66 yaşında geçirdiği bir kalp krizi sonrasında vefat eden paşamızın bu yıl ölümünün 70. yıldönümü. Ölüm yıldönümü nedeniyle geçtiğimiz salı günü Konya Aydınlar Ocağı, Konya İl Halk Kütüphanesi’nde bir anma günü düzenledi. Toplantıda Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuri Köstüklü paşamızla ilgili çok güzel bir konuşma yaptı. Toplantının sonunda Nuri Bey paşamızın yazdığı “Türk Yılmaz” ve “İstiklâl Marşı”nın doğulu çocuklar tarafından okunan orijinal taş plak kayıtlarını dinletti. Dinî, içtimai ve millî meselelere hassasiyetiyle bilinen Konya Aydınlar Ocağı, paşamızın 70. ölüm yıldönümünü de unutmadı. Her salı düzenlenen toplantılar vesilesiyle çok sayıda büyüğümüz gibi Kâzım Karabekir Paşa da yâd edildi.
Birlikte yola çıktığı Mustafa Kemal Paşa ile yolları Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ayrılan Kâzım Karabekir Paşa, İzmir Suikastında Mustafa Kemal Paşa’ya suikastla bile suçlanmıştı. Hatta onun tutuklanmasına karşı çıkan dönemin başbakanı İsmet İnönü’yü de İstiklâl Mahkemesi, bu nedenle tutuklamaya kalkışmıştı. Kâzım Karabekir Paşa, kendisinin Millî Mücadele’de bir rolü olmadığı suçlamalarına karşı; “İstiklâl Harbimizin Esasları” kitabını yazmış, ancak toplatıldığı için kitap okuyucuya ulaşmamıştı. Mustafa Kemal Paşa ile Kâzım Karabekir Paşa arasında, kamuoyunun önündeki ilk tartışma, 1933 yılı Mayıs ayında, Milliyet gazetesinde gerçekleşti. Tartışma, “millici” müstearıyla yazılar yazan yazar ile Kâzım Karabekir Paşa’nın gazeteye yazdığı mektuplar ve sunduğu belgeler ile devam etti. Kâzım Karabekir Paşa’nın 7. mektubu “vatana zararlı olur” gerekçesiyle yayınlanmadı. Mustafa Kemal Paşa, yakılan bu kitabı inceleyerek, Kâzım Karabekir Paşa’ya dokuz sayfa tutan bir cevap verdi. Kitap baskı aşamasında toplatıldı, yakıldı, Kâzım Karabekir Paşa’nın evi basılıp bazı belgelere el koyuldu. 1933 yılında yakılan kitap, 1951 yılında yeniden yayınlandı. 
Kâzım Karabekir Paşa muhalif tavrı nedeniyle, yalnızca İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanmakla kalmamış, hayatı boyunca süren bir baskı ve takibe uğramıştı. Kâzım Karabekir, Rauf Orbay gibi Millî Mücadele’nin önde gelen birçok ismi, dışlandılar ve uzun yıllar yok sayıldılar. Daha sonra itibarları iade edilen bu isimler siyasî kademelerde üst düzey görevlere getirildiler. Uzun yıllar boyunca adeta unutulan Kâzım Karabekir Paşa, Genelkurmay Başkanlığı tarafından ilk kez 2010 yılında resmî bir toplantıyla anıldı. Bu kısa yazı ile yâd ettiğimiz paşamıza Allah’tan rahmet diliyoruz. Onun ev hapsinde tutulduğu 1927-1938 yılları arasında kaleme aldığı “İki Damla Gözyaşı” adlı şiirinden bir bölüm aktararak yazımıza son veriyoruz. 
Yetmiş lira ile mütekait bir adam   
İken, ikiz kızım da doğdu olduk tamam
Evet tamam! Çünkü herkes kaçıyor benden
Ve ben de sabahları erken
Yavruların hazırlıyorum sütlerini kaçıp gitti evdekiler
Parasız kim kimi bekler?
Tam bu sırada hastalık saldırdı bize
İki yavrumla anneleri diz dize
Sancılar içinde kıvranıyorlardı
Hayatın kalmamıştı artık tadı.
Kalmamıştı elimde hiç satacak
Peki! Ya bu hastalara kim bakacak?
Vejetalin eritmek için sarılmışım kepçeye
Fakat doktor parası sığmıyor hiç bütçeye.

Paşamızın sıkıntılı bir döneminde kaleme aldığı şiir bu şekilde devam edip gidiyor. Gazetedeki yerimiz ancak bu kadarına izin verdiği için bu duygusal ve anlamlı şiirin sadece başlangıç kısmını yayınlayabildik. Şiirin tamamını okumak isteyen okuyucularımız paşamızla ilgili son derece güzel bilgilerin de yer aldığı
www.kazimkarabekirvakfi.org.tr sitesinde diğer şiirleriyle birlikte “İki Damla Gözyaşı” adlı şiirinin de tamamını bulabilirler.                                

Yazarın Diğer Yazıları