Ahmet Kuş

Kartonpiyerden Köşk Yapmak

Ahmet Kuş


Bugün şehrimizle ilgili birkaç meseleden bahsedeceğiz. Bilmem dikkatinizi çekti mi? Alâeddin Tepesi’nde oldukça uzun bir süreden beri hummalı bir çalışma yürütülüyor. Alâeddin Camii restore edilirken kuzeyde bulunan saray kalıntısı da adeta yeniden yapılıyormuş gibi bir inşaat faaliyetine sahne oluyor. Yıkılan orduevinin arsası ve kuzey taraftaki arkeolojik kazı alanı ise paravanın arkasında bekletiliyor. Zaten son dönemde Konya’da tarihî alanlarda yapılan inşaat çalışmalarını paravanın arkasına gizlemek moda oldu. Hatırlarsanız Payitaht Müzesi yapılan alan da yıllarca paravanın arkasına gizlenmişti. Bu ara paravanların gizlediği yerlerden birisi de Mevlâna Müzesi’nin kuzeyindeki ek müze binası inşaat alanı. Son derece dikkat çekici fotoğraf ve büyükçe yazılarla kaplanan paravanlar için nasıl kaynak bulunuyor, kime yaptırılıyor bu işler, anlamak mümkün değil…
                                                                           ***
Alâeddin Tepesi’nin kuzey tarafında bulunan saray kalıntısının üzeri beton bir şemsiye ile kapalıydı. Birkaç yıl önce bu beton şemsiye Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yıktırıldı. Şu anda kerpiç saray kalıntısının üzeri demir ve kartonpiyerlerle tamamlanıyor. Proje kimin fikri bilemiyorum ama yapılan iş hiç de akılcı değil. Proje gündeme geldiği ilk günden beri bu işin yanlış olduğunu ifade etmiştik. Yapacak hiç mi iş kalmadı da asırlar öncesine ait tarihî köşk kalıntısını demir ve kartonpiyerle kuşattınız? Madem köşkün eski hâli hoşunuza gitti, o öve öve deve ettiğiniz Kalehan-Ecdat Bahçesi’nin içine yapsaydınız ya… Şu anda yapımı devam eden kartonpiyer köşkün kimin fantezisi olduğunu çok merak ediyorum. Bu arada Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyelerine de bir sorumuz var. Bu ucubeye nasıl izin verdiniz? 
                                                                            *** 
Birkaç hafta önce İrfan Kültür Merkezi hakkında bir yazı kaleme almıştık. O yazıyla ilgili olarak da çok güzel eleştiriler aldık. Yazımızdaki teklifleri dikkate alarak kısa sürede uygulamaya geçiren İrfan Kültür Merkezi yöneticilerine teşekkür ediyoruz. Hatırlarsanız merkezde pilav, çorba, şerbet ve çay türü küçük ikramların yapılmasını tavsiye etmiştik. Bu arada şimdilik haftada bir gün olmak üzere sema törenlerinin de başladığını sizlere haber verelim. Gelenekli sanatlarımızla ilgili kurslar da çok yakında başlayacak inşallah. Sistem oturdukça merkezin daha da verimli çalışacağını ümit ediyoruz. Son olarak açılıştan önce söz verilen ve uygulamaya geçirilmeyen “Siyer-i Nebi Külliyesi” ile ilgili olarak hiçbir gelişme olmadı. Bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz inşallah.   
                                                                             ***
Konya Hükümet Konağı’nın batısında bulunan Ulvi Sultan Mescidi ve Türbesi’nin temelleri ortaya çıkarılmıştı. Uzunca bir süre bekletilen temellerin üzeri geçtiğimiz günlerde açılarak restorasyon çalışmalarına başlandı. Bir Selçuklu dönemi eseri olan Ulvi Sultan Mescidi ve Türbesi 1924 yılında meydan açma bahanesiyle belediye tarafından yıktırılmıştı. Aynı gerekçelerle Konya’da o yıllarda çok sayıda tarihî eser yıkılmıştı. Bu yıkımlarda ideolojik bir hesaplaşmanın da rolü vardı. Bu mescidin çok yakınında Şerafeddin Camii’nin güneyinde yer alan Şerafeddin Türbesi de aynı zihniyet tarafından yıkılmıştı. Şükürler olsun ki türbe 2010 yılında Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak yeniden yaptırıldı. Ulvi Sultan Mescidi ve Türbesi de Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılıyor. Vesile olanlara ve yapımına destek olanlara gönül dolusu şükranlarımı sunuyorum. Alâeddin Köşkü’nü kartonpiyerle kaplayan da, Ulvi Sultan Mescidi ve Türbesi’ni yapan da aynı belediye… Bu kafa karışıklığı için ne desek bilemiyorum!   
                                                                              ***
Kılıçarslan Şehir Meydanı’nın batı tarafına iki katlı evler yapılmıştı. Bu evler Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Konya’da faaliyet gösteren bazı dernek ve vakıflara tahsis edildi. Tahsis edildi edilmesine de bölgede istenen hareket henüz sağlanamadı. Çoğu zaman oradan geçmek bile cesaret istiyor. Bölge çok ıssız olduğu için it kopuk yatağı oldu. Burada bulunan dernek ve vakıfların çoğu tabeladan ibaret olduğu için istenen hareket sağlanamadı. Bırakın etkinlik yapmayı, çoğu dernek hiç açılmıyor bile… Kanaatimizce her derneğe komple bir bina vermek yerine birkaç derneğe bir bina verilmiş olsaydı daha akılcı olurdu. Dernekler binayı ortaklaşa kullanır, etkinliklerini de evlerin ortasında bulunan Kılıçarslan Konferans Salonu’nda yaparlardı. Burada bulunan salonda isteyen dernek kültür sanat etkinliği düzenleyebiliyor. İki haftadan beri Konya Yazarlar Birliği konferansları bu salonda yapıyor. Konya Fikir, Sanat ve Kültür Adamları Derneği de pazartesi ve perşembe etkinliklerini bu salonda düzenliyor. Mimarî olarak pek fonksiyonel olmasa da merkezî bir yerde bulunduğu için bu salon şimdilik bir açığı dolduruyor.       

               


                                                                 

Yazarın Diğer Yazıları