Ahmet Kuş

Ereğli

Ahmet Kuş

Aydınlar Ocağı Konya Şubesinin düzenlemiş olduğu gezinin Karapınar bölümünü geçen hafta yayınlamıştık. Bugünkü yazımızda da Ereğli hakkındaki izlenimlerimizi aktaracağız. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 yılı verilerine göre Ereğli 142.818 kişilik nüfusuyla Konya’nın ilçeleri içerisinde dördüncü sırada yer alıyor. Zaten ilk üç sırada yer alan ilçeler de Selçuklu, Meram ve Karatay. Nüfus itibariyle merkez ilçeler haricinde Konya’nın en büyük ilçesi olan Ereğli; Kilis, Ardahan, Bayburt ve Tunceli vilayetlerinden de daha fazla bir nüfusu barındırıyor. Kalabalık bir nüfusa sahip olan Ereğli çoğu ilçeye göre iktisadi ve sosyal hayat açısından da bir hayli ileri bir noktada bulunuyor. Aslında çoktan il olmayı hak eden bir ilçe olan Ereğli nedense bu hedefine bir türlü kavuşamadı. Meyvecilik, tarım ve hayvancılığın geliştiği ilçede sanayi sektörü de özellikle son yıllarda ciddi bir mesafe kat etti. Kanaatimizce Ereğli il olmayı çoktan hak eden bir ilçedir.

Ereğli’de görülmesi gereken en önemli yapı Ereğli Ulu Camii’dir. Eski Ereğli’nin merkezinde yer alan cami ilçedeki en kayda değer tarihî eserdir. Karamanoğulları döneminde yaptırılan cami, Selçuklu dönemi ulu camilerine benzer. Caminin 40 metre yüksekliğindeki minaresi de çok dikkat çekicidir. Bazı araştırmacılar minarenin camiden daha önceki bir döneme yani Selçuklu dönemine ait olabileceğini belirtmişlerdir. Etrafındaki tarihî doku kaybolsa da Ereğli Ulu Camii muhtelif dönemlerde yapılan tamiratlar sonucunda oldukça sağlam bir şekilde günümüze ulaşmıştır. Cami içerisinde 32 sütun bulunmakta olup bu sütunlardan sekizi yığma, diğerleri ise devşirme malzemeden meydana gelmiştir. Sütun başlıklarından bazıları Roma ve Bizans dönemine aittir. Ereğli Ulu Camii de diğer tarihî şehirlerdeki ulu camiler gibi çarşı merkezinde yer almaktadır. Çarşı Ulu Cami etrafında şekillenmiştir. Son yapılan meydan düzenlemesi sırasında Ulu Cami’nin batısında bulunan ve uzun yıllar atıl bir şekilde bekletilen iş merkezi inşaatı 2013 yılında yıkılarak bu alan yeni açılan meydana ilave edilmiştir. Bu devasa inşaat Ulu Cami ve Rüstem Paşa Kervansarayı’nın da yer aldığı tarihî bölgenin görünümünü de olumsuz olarak etkiliyordu.

Ereğli’deki önemli yapılardan birisi de Ulu Cami’nin yan tarafında bulunan Rüstem Paşa Kervansarayı’dır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1552 yılında yaptırılan kervansaray dikdörtgen planlıdır. Duvarları kesme taştan yapılan kervansarayın kemerlerinde yer yer tuğla kullanılmıştır. Kervansarayın “Bağdat Kapısı” ve “Konya Kapısı” adıyla bilinen iki kapısı bulunuyor. Farklı tarihlerde tamiratlar geçiren kervansarayda eylül ayında Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni bir restorasyon çalışması başlatıldı. Restorasyon çalışmaları kapsamında binanın etrafı korumaya alındığı için içeriye girmemiz mümkün olmadı. İnşallah restorasyon çalışmaları bittikten sonra kervansaray ticarethane değil de kültürel ya da sanatsal bir amaçla kullanılır. Ulu Cami civarındaki tarihî eserlerden birisi de halk arasında Şifa Hamamı adıyla da bilinen Eski Hamam’dır. Selçuklu döneminde yaptırıldığı tahmin edilen hamamın restorasyonu 2015 yılından beri devam ediyor.        

Gezi sırasında en çok dikkatimi çeken hususlardan birisi de Ereğli’deki çok katlı yapıların son yıllarda fazlaca artmış olmasıydı. Aslında Ereğli gibi arazisi bol, suyu ve havası temiz bir yerde niye bahçeli evler daha fazla tercih edilmiyor diye de düşünmeden edemiyor insan! Dikey büyüme illerden ilçelere de yayılmaya başladı. Oysa Ereğli gibi ilçelerde bahçeli evler daha da kullanışlı olur. Ereğli eskiden beri “Yeşil Ereğli” diye bilinir. Çok güzel projeleri olan iki, iki buçuk katlı bahçeli evler yapılsa ne kadar da iyi olurdu. Bir de Ereğli’de özellikle Ulu Cami civarında dikkatimizi çeken konulardan birisi bu bölgede tarihî dokunun büyük oranda tahribata uğramış olmasıydı. Bu civarda yer alan tarihî Ereğli evlerinden ne yazık ki çok azı günümüze sağlam olarak ulaşmış. Oysa eski bir yerleşim birimi olan Ereğli’de daha da fazla tarihî ev bulunması gerekirdi. Demek ki geleneksel evler yıkılarak yüksek katlı binalar yapılmış. Tabii Ereğli gibi büyük ve köklü bir ilçeyi kısacık bir gazete yazısında her yönüyle anlatmak mümkün değil. Bu seferki yazımız tadımlık oldu fakat İnşallah bir süre sonra Ereğli’yle ilgili bir yazı dizisi hazırlarız da meramımızı daha da iyi anlatırız.     

            

Yazarın Diğer Yazıları