
Animasyon Sektörü ve Emiray Çizgi Filmi
Ahmet Kuş
Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünü çocuklar oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı 2016 yılı verilerine göre, 2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin toplam nüfusu 79.814.871 kişiden oluşuyor. Birleşmiş Milletlerin tanımına göre çocuk olarak nitelendirilen 0-17 yaş grubu, toplam nüfusun %28,7’sini oluşturuyor. Bu orana göre ülkemizdeki çocuk sayısı 22.891.140 gibi ciddi bir rakama tekabül ediyor. 2017 yılı içerisindeki artış da bu rakama eklenince ülkemizdeki çocuk sayısının oldukça büyük bir orana sahip olduğu ortaya çıkıyor. Bugün geniş bir kitleyi oluşturan çocuk nüfusumuzu yakından ilgilendiren bir sektörden bahsedeceğiz. Faaliyet gösteren firmaların çoğunluğu yabancı kökenli olan animasyon sektörü hakkında bazı bilgileri aktarmaya çalışacağız. İsterseniz yazımıza geçmeden önce bu konunun nasıl ilgimizi çektiğini kısaca açıklayalım. Küçük kızımız Elif henüz ilkokul üçüncü sınıfa gidiyor. Çocuklarımızın çoğunun yaptığı gibi Elif de boş vakitlerinin önemli bir kısmını televizyon ve tablet karşısında geçiriyor. Elif televizyon izlerken “Emiray” adlı yeni bir çizgi film başladığını ve çizgi filmdeki olayların Konya’da geçtiğini söyledi. Çizgi filmde kullanılan mekânlar Konya’dan seçilince “Emiray” benim de ilgimi çekti ve bu yazıyı kaleme alabilmek için “Emiray”ı kızımla birlikte ben de izlemeye başladım.
Dünyada büyük kitleleri etkileyen bir sektör olan animasyon sektöründe ülkemizin hatta şehrimizin durumunun ne olduğunu görebilmek için isterseniz Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından 2017 yılı içerisinde hazırlanan “Animasyon Sektörü Raporu”na bir göz atalım. Animasyon (canlandırma), 19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle fotoğraf ve sinema alanının gelişimine paralel olarak kendisini göstermiş, hem sanatsal hem de sektörel sinemanın bir dalı olarak günümüze kadar ulaşmış. Başlangıçta sadece eğlence amaçlı olarak üretilen animasyon yapımları, günümüzde birçok alanda kullanılmaya başlamış. Eğlenceden eğitime, reklam filmlerinden görsel efektlere, kısa filmlerden jeneriklere, müzik kliplerinden mimari, tıp, savunma sanayi vb. alanlara kadar uzanan bir yelpazede animasyonun etkinliği her geçen gün daha da artmakta. ABD, Japonya, İngiltere, Kanada, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya animasyon sektöründe en büyük pazar payına sahip ve en iddialı ülkeler. Ne yazık ki rapordaki istatistiklerde Türkiye’nin adı bile geçmiyor. Ülkemizde de bu işlerle uğraşan ufak tefek firmalar olsa da hiçbirisi belirli bir büyüklüğe ulaşamadığı için bu firmaların sektör içerisinde adı bile anılmıyor. Dünyanın en popüler çizgi dizilerinin tamamına yakını ABD yapımı. Animasyon sektörüne uzun yıllar ABD yapımı filmler ve çizgi diziler damga vurmuş. Mickey Mouse, The Simpsons, Looney Tunes, Road Runner, Tom ve Jerry, Scooby Doo, Family Guy, The Flintstones ve South Park gibi tüm zamanların en popüler çizgi dizileri olan bu yapımların tamamı ABD’li şirketler tarafından üretilmiş. Bu kategoride ABD’nin tartışılmaz üstünlüğüne tek çizgi dizi ile rakip olan Japonya ise bu sektöre en fazla yatırım yapan ülkelerden birisi. Japonların 1989 yılında gösterime soktukları “Dragon Ball Z” de çizgi dizi alanında dünyada en popüler yapımlardan birisi. BEBKA tarafından hazırlanan raporda sektörle ilgili daha fazla bilgi bulunuyor fakat bu kadarla yetinerek asıl konumuz olan “Emiray”a dönelim isterseniz.
Aktardığımız verilerden de anlaşılacağı gibi animasyon sektörü ihmal edilecek bir alan değil, bu alana daha fazla yatırım yapmalıyız. Kimler vesile oldu bilemiyorum ama Konya Büyükşehir Belediyesi “Emiray” çizgi filmine sahip çıkmış ve projeyi desteklemiş. Hatırlarsanız Konya Büyükşehir Belediyesi daha önce de “Mevlâna” çizgi filmine destek vermişti. Yine basından okuduğumuz kadarıyla ülkemizde yapılan çizgi filmlerin en büyük alıcısı TRT Çocuk kanalı imiş. Diğer televizyon kanalları bu alana pek fazla bütçe ayırmıyorlarmış. Yani bu sektör ilgi ve desteğe şimdilik muhtaç. Ne kadar pahalı bir sektör olsa da her halükârda Kültür ve Turizm Bakanlığı, belediyeler, kalkınma ajansları ve özel şirketler animasyon sektörünü desteklemeli. Bu alan doğrudan bilgiye aç minik beyinleri yani çocuklarımızı ilgilendirdiği için çoğu konuda olduğu gibi bu konuda da millî bir seferberlik başlatmalıyız. Çizgi film deyip geçmeyin, kültürel emperyalizmin en etkili ve en kolay yapılabildiği alanlardan birisi animasyon sektörüdür. Maliyeti ne olursa olsun Türkiye’nin bu alanda da millî bir hamleye ihtiyacı var. Bu sektör de en az millî savunma sanayii kadar önemli. Televizyon ve internet karşısında edilgen olan bireylere ne verilirse onlar da onu alır. Şayet çocuklarımızı iyi bir insan olarak yetiştirmek istiyorsak bu alanı boş bırakmamalıyız. Çünkü boş bırakılan her alanı emperyalistler dolduruyor.