Ukrayna - Rusya Gerilimi

Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhakından sonra, yine 2014’ten bu yana devam eden lâkin geçtiğimiz aylarda şiddetli biçimde alevlenen Donbass’taki sorun ile birlikte iki ülkenin arasında ki kriz iyice dozunu arttırdı. Her ne kadar Kriz’in Kırım ve Donbass olayları ile başladığı düşünülse de Rusya, Sovyetler Birliğinin dağılması ile birlikte eski Sovyet topraklarında kurulan bütün ülkelere karşı diş bilediği gözle görülür bir şekildeydi.

Nitekim özellikle Orta Asya’da kurulan Türk Devletlerine karşı yaklaşımı yediden yetmişe herkes tarafından bilinmektedir. Hatta geçtiğimiz haftalarda meydana gelen ‘Kazakistan Olayları’nın perde arkasındaki ismin Rusya olduğu düşünülmektedir.

Ermenistan ve Azerbaycan arasında ki gerilimi yıllardır körükleyen tutumlar, bölgedeki huzuru daimî tehditkâr hareketlerde cabası.

Ve şimdi sırada Ukrayna... Karadeniz'e en uzun kıyısı olan ülkeler arasında 1-2.?* olan Ukrayna, birçok liman kenti ve barındırdığı yeraltı/yerüstü zenginlikler ile tarihten bu yana açgözlü tutumlarıyla uluslararası alanda kabul görmüş olan Rusların iştahını kabartmaktadır. Rus Devleti; Ukrayna toprakları üzerinde gözü olduğunu Türk halkı ve Türk Cumhuriyeti içinde oldukça büyük bir değer taşıyan Kırım’ı 2014 yılında ilhak ederek tescillemiştir.

Halihazırda tarihlerinde bu yana sıcak denizlere inmeye çalışan Ruslar Sovyetlerin dağılması ile nerdeyse Karadeniz kıyılarından da silineceklerdi. Kırım’ın stratejik ve coğrafi konumunun değerini çok çok iyi bilen Ruslar burayı işgal/ilhak ederek aktif dünya pazarı ile bağlantısını daha da güçlendirmeyi düşünmüşlerdir. Karadeniz'in önemini iyi bilen Rus Devleti bu bağlamda Karadeniz üzerinden sıcak denizlere açılıyor. Kırım’daki limanlar ise Rusya’nın adeta arayıpta bulamadığı bir değer. Burada ki limanlar ile ticaret hacminin artması planlanmıştır.

Eski KGB ajanı ve günümüzde devlet başkanı olan Vladimir Putin’in geçenlerde Ukrayna’nın Donbass bölgesine yönelik imzalamış olduğu Ekonomik Entegrasyon ile gerilimi hat safhaya çıkarmıştır. Bu entegrasyon ile birlikte Ukrayna’nın Donbass bölgesinde ‘sözde bağımsızlık’ ilan eden ayrılıkçı güçler adeta Rusya’nın desteğinide arkalarına alarak uluslararası alanda resmiyet kazanma peşine düşmüşlerdir.

Buhranlı dönemler geçiren Rus Ekonomisine alternatif çözüm üretmek isteyen Ruslar Donbass’a yönelik imzaladıkları entegrasyon ile birlikte burada ki üretilen ürünleri kolayca haznelerine kazandıracaklar. Donbass bölgesinde 60 milyar Ton kömür rezervi var ve bu bölgede üretilen ürünlerin ihracatı Ukrayna’nın tüm ihracatının %30’unu karşılamaktadır. Bölgenin değerini bilen Ruslar burayada el atmıştır.

Şu an halen Ukrayna-Rusya sınırında hararetli dakikalar yaşanmaktadır. İki ülke askerleri adeta elleri tetikte beklemektedir. Her iki ülkede sınırlara yığınak yapmaya devam etmekte, halklarına her şeye hazır olmaları gerektiğini söylemekte, normaldışı durumlarda ne gibi pozisyon alınması gerektiği düşünülmektedir.

Tabii ki Ukrayna bu bağlamda düşünüldüğünde oldukça sıkıntılı bir vaziyettedir. Halihazırda bulunan Rus askerî ve mühimmat gücü inanılmaz boyutlara ulaşmış durumdadır. Üstüne hammadde konusunda da zengin olan Ruslar yıllardır üstü kapalı bir savaş hazırlığı içerisindedir. Uydu görüntülerden elde edilen verilerde söylediklerimi tasdikler niteliktedir. Ve nüfus konu başlığı altında bakılırsa Ruslar Ukrayna ile kıyaslanamayacak ölçüdedir.

Ruslar’ın elinde bulunan nükleer silahlar ve bu silahların sayısı ise herhangi bir savaş durumunda başta bölgeyi daha sonra dünyayı oldukça olumsuz etkileyecek boyuttadır.

Gelecek olan yazılardan ve gelişmelerden ilk siz haberdar olmak istiyorsanız Telegram kanalıma katılabilirsiniz!

https://t.me/acmediatr

Tüm sosyal medya hesaplarıma @ahmetcandanx kullanıcı adı ile ulaşabilirsiniz!