Yazar Akten: 'Kader, Allah'ın bildiği şeydir'
137 yıl sonra Konya'da ilk polisiye romanı yazan Haşim Akten, Konya Aydınlar Ocağı'nda 'Ben bu romanı toplumdaki acıyı hissederek yazdım. içine de kaderi kattım. Kader, Allah'ın bildiği şeydir' dedi.
137 yıl sonra Konya’da ilk polisiye romanı yazan Haşim Akten, Konya Aydınlar Ocağı’nda “Ben bu romanı toplumdaki acıyı hissederek yazdım. İnsanımızda merak uyandırmak için polisiyeyi kullandım, içine de kaderi kattım. Kader, Allah’ın bildiği şeydir” dedi.
Konya’nın ilk Polisiye Romanı olan ‘Kaderle Savaşılmaz’ı Konya Aydınlar Ocağı’nda gündeme taşıyarak serencamını anlatan yazar Haşim Akten, “Ben bu romanı toplumdaki acıyı hisseden birisi olarak yazdım. Burada merak uyandırmak için polisiyeyi kullandım ve içine de kaderi kattım.” dedi
Dünyada ve Türkiye’de polisiye edebiyatı üzerine sunumlu bilgi veren Konya Aydınlar Ocağı Başkan Yardımcısı Mustafa Sinan Ümit, “Dünya’da ilk polisiye roman 1841’de Amerika’da yazıldı. Edgar Allan Poe’nun “Morg Sokağı Cinayeti” adlı kitabıdır. Polisiye edebiyatın en bilinen ismi; eserleri 45 dile çevrilmiş olan ödüllü kadın yazar Agatha Christie’dir. Türkiye’de ilk polisiye roman ise, aradan 43 yıl geçtikten sonra 1884’de Ahmet Mithat Efendi tarafından “Esrar-ı Cinâyat” adıyla yazıldı. Konya’mızda ise ilk polisiye roman, 137 yıl sonra “Kaderle Savaşılmaz” adıyla Haşim Akten tarafından yazıldı. Türkiye’de 1884’den 1924 Harf Devrimi’ne kadar o devrin şartlarında 250 polisiye roman yazılmış. Abdülhamid Han’ın polisiye romanlarına ilgisini biliyoruz. Sırf polisiye edebiyatından oluşan 600’e yakın bir kitaplığı da var.” dedi. Ümit ayrıca, Peyami Safa’nın “Server Bedi” takma ismiyle, Cingöz Recai’nin serüvenlerini yazdığını ve ilk olarak sinemaya da uyarlandığını belirterek Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Halide Edip Adıvar’ın da polisiye roman yazdıklarını ve günümüzün en iyi polisiyelerinin sahibinin de Ahmet Ümit olduğunu söyledi. Kaderle Savaşılmaz adlı romanın kısa bir tahlilini yaparak roman hakkında düşüncelerini dile getiren gazeteci-yazar Mustafa Balkan ise, yazar Haşim Akten’e cevaplandırması için kaderle ilgili sorular sordu.
İNSANLAR DEĞİŞMEDİKÇE DEĞİŞİM OLMAZ
Sunum için teşekkür ederek konuşmasına başlayan yazar Haşim Akten, cezaevinde Agatha Christie’nin romanlarını çok okuduğunu belirterek neden polisiye roman yazdığını şu sözlerle açıkladı: “Polisiye roman yazmamın sebebi, Konyalıların bildiği gibi ben 35 yıldır farklı bir boyutta tebliğ yapan birisiyim. Hoca değilim. Türkiye’nin şartları içerisinde gençliğimizi vatan için feda etmişiz. Onun için Allah’a hamd ediyorum. Biz, 12 Eylül öncesi sağ-sol veya kardeş kavgası yapmadık. Al bayrağı indirip Rus bayrağı takanlara karşı savunma hareketi yaptık. Bu sıkıntıların içinden gelen birisi olarak diyorum ki, ülkemdeki insanların değişimine vesile olmazsak hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanıyorum. Hiçbir kavim, hiçbir siyasi iktidar, toplum değişmedikçe değiştirmemiz mümkün olmayacaktır.
KADERLE MERAK UYANDIRMAK İÇİN POLİSİYEYİ KULLANDIM
Şahit yalancı olursa, davacı yalancı olursa, davalı yalancı olursa hâkim ne yapabilir? Kanun ne yapabilir? Bu eserdeki tebliğimi de doğruluk üzerine yaptım. Ben hoca değilim ve o yüzden insanlara namaz kılın demedim. Ama 35 yıldır yalan söylemeyin dedim. Merak duygusunu en iyi şekilde polisiye romanla yapabileceğime inandım. Ve önümde çok önemli bir konu vardı. O da Kader. İnsanımızın inanıp inanmadığını kendisi de sorgulamadığı bir konu olan kader inancı sebebiyle çok sıkıntılar çekiyor, bunalımlar yaşıyoruz. Belki de suçların çoğu bu kader inancıyla ilgili çelişkiler yaşayan insanlar tarafından yapılıyor. Eğer kadere inanmazsak ve buna buna bağlı olarak da mahkeme-i kübra’ya, ahirete inancımız olmazsa herkes cinayet işlemeye gayet müsait hâle gelir. Bu romanda Selim öğretmen eğer kadere tam inancı olmuş olsaydı, intikam peşine düşmeyecekti. Ben bu romanı toplumdaki acıyı hisseden birisi olarak yazdım. Burada merak uyandırmak için polisiyeyi kullandım ve içine de kaderi kattım. Kader, Allah’ın bize tayin ettiği şey değildir. Bizim yapacaklarımızı bildiği şeydir kader. O yüzden biz yapacaklarımızdan sorumluyuz. Biz yapacağımız için Allah bunu yaratıyor ve Allah biliyor.” “Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur” ayetini hatırlatan Akten, cinayeti işleyenin o kaderden sorumlu olduğunu söyledi.
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen ve Memleket Tv’den çevrimiçi olarak canlı yayınlanan sohbetten sonra emekli polis âmirlerinden Mustafa Yetiş, yazar Haşim Akten’e Ahmet Ümit’in “Bab-ı Esrar”, Mustafa Sinan Ümit de; A. Yağmur Tunalı’nın “Kavga Günleri” adlı kitabı hediye etti. Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ise, Abdürrahim Karakoç ile Fazıl Kısakürek’in kitaplarını armağan etti. Kitaplarını imzalayan yazar Akten, romanla ilgili eleştirileri dinleyerek not aldı. Sohbete Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Abdi Parlak, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, aileler, şair, yazar ve Aydınlar Ocağı müdavimleri katıldı.