Yargıtay'dan emsal eşek kararı
Gündüz vakti, ağılın önünde bağlı olan sahipli eşek çalındı. Yargılamada eşeğin küçükbaş ya da büyükbaş olup olmadığı tartışmaları gündeme geldi.
Gündüz vakti, ağılın önünde bağlı olan sahipli eşek çalındı. Yargılamada eşeğin küçükbaş ya da büyükbaş olup olmadığı tartışmaları gündeme geldi. Yıllar süren davaya son noktayı koyan Yargıtay 6. Ceza Dairesi, eşeğin büyükbaş hayvan olduğuna hükmederek, sanığın ‘nitelikli hırsızlık’ suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti. Sanık, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Köyde bir ağılın önünde bağlı olan eşek, kimliği belirsiz kişilerce çalındı. Olayı soruşturan jandarma ekipleri, eşek hırsızını gözaltına aldı. Hırsızlık zanlısı genç hakkında ‘nitelikli hırsızlık' suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkemede eşeğin; büyükbaş mı yoksa küçükbaş mı? olduğu yönündeki tartışmalar yaşandı. Mahkeme, sanığı 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatı kararı temyiz edince devreye Yargıtay 6. Ceza Dairesi girdi. Daire üyeleri, olayın nitelikli hırsızlık olup olmadığını tartışmak için eşeğin hangi hayvan grubunda olduğunu gündeme getirdi. Uzun süren tartışmalar sonrası eşeğin büyükbaş hayvan olduğu tespit edildi.
Eşeği çalmak nitelikli hırsızlıktır
İlginç bir karara imza atan Kurul üyeleri, sanığın nitelikli hırsızlık olayını gerçekleştirdiğine dikkat çekti.
Kararda, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) esas alınan ‘Yeni suç teorisi'ne göre suçun maddi unsurları; fiil, netice, nedensellik bağı, fail, mağdur ve konu'dan oluştuğu hatırlatıldı. TCK'a göre; hırsızlık suçunun konusu, taşınır mal olduğu hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi: "Sahipli hayvan, taşınır mal (eşya) olarak kabul edildiğinden hırsızlık suçunun konusunu oluşturabilir. Bu itibarla sahipli eşeğin büyükbaş hayvan olup olmadığının öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekir. Eşek, tavşan ve benzeri bazı hayvanların büyük veya küçükbaş hayvan sayılıp sayılmaması hususu tartışmalıdır. Bazı müellifler, 5617 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki tanıma göre belirlemek gerektiği görüşündedirler. Bu görüşe göre; ‘Deve, at, eşek, katır, manda, sığır ve bunların yavruları ‘büyükbaş, ‘Koyun ve keçi ile bunların yavruları' ise; küçükbaş hayvandır. Kimi müelliflere göre ise ‘Sığır, manda, at, deve, deve kuşu ve domuz' büyükbaş; ‘Koyun, keçi ve tavşan' ise küçükbaş hayvandır. Tavuk, horoz, ördek, kaz, hindi gibi kümes hayvanları ile, güvercin, arı, köpek, kedi, papağan büyük veya küçükbaş hayvan değildir. Dairemizin çoğunluğu; Et ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelikteki tanımdan hareketle eşeğin, büyük veya küçükbaş hayvan olmadığını kabul etmek yerine, her ne kadar 5617 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ise de, 5237 sayılı TCK'da da büyük veya küçükbaş hayvanın çalınması fiili, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl olarak kabul edildiğinden sözü edilen Kanun'un tanımından hareketle, sahipli eşeğin büyükbaş hayvan olarak kabul edilmesinin daha isabetli olacağı görüşündedir. Bu açıklamalardan sonra, 12.04.2015 tarihinde, gündüz vakti, ağılın önünde bağlı olan sahipli eşeğin çalınması fiilinin, TCK'nın 142/2-g bendi kapsamındaki nitelikli hırsızlık olarak nitelendirilmesinde hukuka aykırı bir cihet bulunmadığı değerlendirilmiştir. Sanığın TCK'nın 142/2-g, 31/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulandığında sonuç cezanın 2 yıl 1 ay hapis cezası olması gerekirken, 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık avukatının itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir.”