Dislektik insanlar deha olabiliyorlar
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çağımızın sorunları arasında gösterilen disleksi konusunda merak edilenleri anlattı.
Disleksinin, toplumda yaygın olarak özel öğrenme güçlüğü olarak da bilindiğini belirten Tarhan, şunları söyledi:
"Dislektik insanlar farklı düşünürler, aykırıdırlar, toplum tarafından tuhaf karşılanırlar. Herkes gibi düşünmezler, herkes gibi algılamazlar, herkes gibi hissetmezler. Bu aykırılıkları onları toplum önünde yalnız bırakır. Ama dislektik bireylerin zeka sorunu yoktur. Sanılanın aksine bu insanlar genelde normal zekanın üzerindedir. Mantıksal öğrenmede sorun yaşamazlar ama sosyal öğrenme becerilerinde zayıf kalırlar. Matematiği, okuma yazmayı çok iyi becerebilir fakat sosyal dili ve duygusallığı öğrenemezler. Herkesin güldüğü bir ortamda o kişi neden gülündüğünü anlamaz ve çevresindeki insanlara göre aykırı olup akran zorbalığına maruz kalırlar."
Ekran maruziyetinin çocuğu dislektik yaptığına değinen Tarhan;
"Çocuğun devamlı ekran karşısında olması, beyindeki öğrenme modelini değiştiriyor. Bilgisayar, telefon, tablet gibi cihazlara fazla maruz kalmaları çocuklarda disleksiyi artırıyor. Ekran maruziyeti yaşanmaması için 3 yaşına kadar çocukları ekranlardan uzak tutmak gerekir. Çocukların, beynin sözcük üretmeye yarayan merkezleri sürekli klip izlemekten dolayı tembelleşiyor. Hep dinliyor ama hiç üretmiyorlar. Aileler doktora gittiklerinde ilk akla gelen her zaman otizm oluyor. 4 yaşına kadar çocuklar destekle birlikte bu durumu aşabilir ama sonrasında tedavi çok zorlaşıyor.
Dislektik çocuk özel eğitim alırsa ve zekası normal düzeydeyse hiç korkmamak lazım.
Tarhan, başarılı ünlülerin dislektik olması bir tezat olup olmadığına şöyle değindi:
"Dislektik insanların dislektik olması bir tezat değil. O insanlar standart eğitimin içerisinde tutulsaydılar, yaptıkları çok başarılı işleri yapamazlardı. Bu insanlar iyi eğitilir ve güvenli bir sosyal çevreleri olursa, yeteneklerini daha iyi ortaya çıkartabilirler. Dislektik kişiler için doğru iklim oluşturulursa, özel yetenekli çocuklar özel başarılı çocuklar olabilirler."