Uzmanlar uyardı: Ebeveynler çocuklarınızın gözüne dikkat edin!
Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Tayanç Kılıç, çocuklarda göz bozukluğunun belirtileri ve hangi durumlarda ailelerin hekime başvurması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.
Çocukların göz sağlığının, genel gelişim ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıdığının altını çizen Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Evren Tayanç Kılıç, çocuklarda göz bozukluğu belirtilerini şu şekilde sıraladı:
Gözde çapaklanma, kızarıklık, kaşıntı, sulanma
Sık göz kırpma
Göz bebeğinin beyaz görünmesi
Göz küresinin, kornea dediğimiz ön saydam tabakanın çok büyük ya da küçük olması
İki göz küresi arasında belirgin asimetri
Göz kapaklarında düşüklük
Gözlerin objeleri takip edememesi
Işığa aşırı hassasiyet
Gözlerin öne fırlaması
Normalden farklı baş pozisyonları
Göz bebeklerinde titreme hareketi
Gözleri kısarak bakmak
Baş ağrısı
Çift görme
Yazma ve okuma güçlükleri
GÖZYAŞI KANAL TIKANIKLIĞINI ERKEN FARK ETMEK ÖNEMLİ!
Çocuklarda görülebilen göz hastalıklarını; gözyaşı kanal tıkanıklığı, göz tembelliği, hipermetrop, miyop, astigmat, şaşılık, doğumsal katarakt ve doğumsal glokom olarak sıralayan Uzm. Dr. Evren Tayanç Kılıç, “Yenidoğan bebeklerde sıklıkla karşılaşılan gözyaşı kanal tıkanıklığı, gözyaşının gözde birikmesine ve sık çapaklanmaya neden oluyor. Bu durum iyi yapılan bir masaj sayesinde genellikle bebek bir yaşına gelene kadar düzeliyor. Bir yaş sonrası ise kanala yönelik müdahale gerekebiliyor. İlk aylarda yapılan doğru ve sık masajla gözyaşı kanal tıkanıklığı düzelebiliyor. Dolayısıyla, belirtiler fark edilir edilmez hekimin gösterdiği şekilde masaja başlanması oldukça önemli oluyor.” İfadelerini kullandı.
GÖZ TEMBELLİĞİNDE İLK 6 YAŞ KRİTİK!
Göz tembelliğinin, çocuklarda en önemli ve atlanmaması gereken durumların başında geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Evren Tayanç Kılıç, “Göz tembelliği gözün görme seviyesinin normal değerlere yani tam seviyesine çıkamaması durumudur. Göz tembelliği tek ya da iki gözde birden olabiliyor ve altı yaşından önce ne kadar erken fark edilirse o kadar hızlı düzeltilebiliyor. Altı yaşından sonra ne yazık ki bu durumun düzeltilmesi çok mümkün olmuyor. Acilen gözlük kullanılması ve sağlam gözün kapatılarak tembel gözün çalıştırılması gerekiyor. Göz tembelliği; doğumsal katarakt, göz kapağı düşüklüğü gibi gözlerin önünde görmeyi engelleyici yapısal bir nedenden dolayı da oluşabiliyor. Bu nedenle daha önce sıralanan belirtiler fark edilirse zaman kaybetmeden göz kontrolünün yapılması büyük önem taşıyor.” Dedi.
GELİŞİM DÖNEMİNDE MİYOP DERECESİ İLERLEYEBİLİR!
Uzm. Dr. Evren Tayanç Kılıç, göz kırma kusurları ve şaşılık hakkında ise şunları kaydetti:
“Göze gelen ışınlar gözün retina tabakasında odaklanırsa görebiliriz. Bunun aksi durumlarda kırma kusuru dediğimiz miyop, hipermetrop ve astigmat oluşur. Miyop, kısaca uzağı görme sorunudur. İlk 18 yaşta, yani gelişme çağında miyopta artış beklenir. Gözlük takılması bu ilerlemeyi durdurmaktan çok gözün görmeyi öğrenmesini sağladığı için önemlidir. Halk arasında yanlış bilinen gözlük taktıkça numara ilerler ya da göz tembelleşir, anlayışı gerçeği yansıtmıyor. Aksine gözlük, gözlerin çalışmasını sağlıyor. Yakın görme ve uzak görmenin birlikte etkilendiği hipermetrop ise özellikle yaşamın ilk altı yılında sık görülüyor. Astigmat, gözün kornea veya lens dediğimiz ön tabakalardaki yuvarlak yapısının bozulup düzensizliklerin oluşması sonucu oluşuyor. Astigmatı olan çocuklarda baş ağrısı, ışıklarda dağılma, uzağı da yakını da bulanık ve sınırları dağınık görme gibi belirtiler gözlemleniyor. İlk altı yaşta astigmat ve hipermetrop sıklığı daha fazla olmakla birlikte 8-10 yaşlarından itibaren hızlı büyümeyle miyop sıklığı artıyor. Bu dönemde kırma kusurları ve özellikle miyop aniden ortaya çıkıp hızlı ilerleyebiliyor. Saşılık ise kısaca çocuklarda sağ ve sol gözün aynı yere bakamaması durumu olarak açıklanabilir. Şaşılık, gözlerin eş zamanlı hareket edememesi, normal dışı baş-boyun pozisyonu, baş ağrısı, bulanık görme, derinlik hissi kaybı, çift görme gibi belirtiler gösteriyor.”
3 YAŞ MUAYENESİ ÖZEL BİR ÖNEME SAHİP!
Çocuklarda düzenli göz muayenesinin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Evren Tayanç Kılıç, "Çocuklarda doğduğu andan itibaren bahsettiğimiz belirtilerden herhangi biri gözlenirse göz muayenesi için vakit kaybedilmemeli. Bu belirtiler yoksa 4-6’ncı aylarda ilk muayeneleri yapılır. Hiçbir sorun olmasa bile çocukların her yıl düzenli göz muayenesi ihmal edilmemelidir. Özellikle üç yaş muayenesi özel bir öneme sahip. Bu yaşlarda çocuklar objektif görme muayenesi yöntemlerine uyum sağlayabiliyor ve muayene sonuçları daha güvenilir oluyor. Hiç muayene olmayıp altı yaşından sonra gelen çocuklarda doğumsal birçok hastalık ve ciddi kırma kusurları için geç kalınmış olunabiliyor.” diyerek sözlerini noktaladı.