TYB'de sinema konuşuldu
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi 2021 yılı etkinliklerinin 26'ncısında sosyal medya hesapları üzerinden çevrimiçi düzenlenen programda 'Türkiye'de Edebiyat ve Sinema İlişkisi' konusu ele alındı.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi 2021 yılı etkinliklerinin 26’ncısında Konya Büyükşehir, Karatay, Selçuklu ve Meram Belediyelerinin katkılarıyla, sosyal medya hesapları üzerinden çevrimiçi düzenlenen programda “Türkiye’de Edebiyat ve Sinema İlişkisi” konusu ele alındı.
Türk edebiyatı ile batı edebiyatı arasında nasıl bir diyalog olduğu ve Türk edebiyatı ile sinema arasındaki ilişkilerin nasıl geliştiğinin konuşulduğu program Doç. Dr. Cem Yılmaz Budan’ın katılımı ve TYB Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi eğitimci Zafer Karakuş’un yönetimi ile gerçekleşti.
Konya’da ilk sinema gösterimi
Zafer Karakuş, Konya’da ilk sinema gösterimi Mekteb-i Sanayi merkezinde, özellikle Çanakkale Savaşı sırasında ülkede milli cereyanı harekete geçirmek için kullanılıp; ilk gösterimin de 1915-1916 yıllarında başladığını belirtti.
Doç. Dr. Budan: “Pek çok Avrupa ülkesinde Sinematograf cihazının esamesi okunmazken öncelikle Osmanlı sarayı tanıyor.”
“Pek çok insan sinematograf adını verdiğimiz cihazın Osmanlı coğrafyasında kendisine yer bulamamış olduğunu vehmeder fakat bu cihazın 1895’teki keşfinin ardından bu topraklarda tanınması bir yıl sonrasına tekabül ediyor…” diyen Budan, “Sinema, Batı’da bir avam meşgalesiyken, alt sınıfların rağbet gösterdiği bir etkinlik alanı olarak karşımıza çıkıyorken; bizde yavaş yavaş saraydan konağa, konaktan avama intikal eden bir etkinlik hüviyetinde.” cümlelerini de ekledi.
SİNEMA HAZIR SENARYO İHTİYACINI EDEBİYATÇILARDAN KARŞILAR
Doç. Dr. Cem Budan “Sinemanın bu topraklardaki serencamını edebiyatçıların müşahedeleri aracılığıyla tanıyoruz, bize bu hafızayı edebiyatçılar naklediyor… Henüz tarihçiler, vakanüvisler ve sosyologlar tarafından dikkat buyrulmadan edebiyatçıların makalelerinden hareketle bu ilişkinin erken safhalarına ilişkin dikkatlere nüfuz edebiliyoruz.” dedi. Edebiyat ve sinema ilişkisinin simbiyotik bir etkileşime benzetilebileceğini söyleyen Doç. Dr. Budan, sinemaya sanat hüviyeti kazandıran sürecin kilometre taşlarının edebiyatçılar tarafından döşendiğini, sinemanın ihtiyaç duyduğu hazır senaryo gereksinimini edebiyatçıların karşıladığını da ekledi.