TYB Konya'da Mehmet Akif Ersoy Anlatıldı
NEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın vatan şairi Âkif'in bütün ömrünü mücadelelerle geçirdiğini ve İslâm Dünyasında büyük etki uyandırarak Türkiye'ye destek olmalarını sağladığını söyledi.
Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Argon ise Milli Mücadeleye Manevî Liderlik yapan Âkif’in İslâm Birliği çalışması yaptığını ve ilmine hayran olduğu Batıya asla güvenmediğini anlatı.
ÂKİF HİÇ BİR KAPIDA EĞİLMEDİ
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi “Şehre Sözümüz Var” anlayışı ile sürdürdüğü 2020 yılı Kültürel Etkinlikler takvimindeki programlarını Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu, Meram ve Karatay Belediyelerinin katkıları ile aralıksız sürdürüyoryor. TYB Konya Şubesinin 2020 Kültürel Etkinlikler takviminin 36. ve son programında İstiklâl Şairimiz M. Âkif Ersoy’un torunu Selma ARGON ve NEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı AKIN’ın sunduğu “84. Vefat Yıldönümünde Mehmet Âkif Ersoy ve Mücadelesi” konulu program, dijital platformda gerçekleştirildi.
Prof. Akın, ‘Yakın arkadaşı Mithat Cemal Kuntay’ın,Âkif için; “hiçbir kapı, altıdan geçerken Akif’i eğilmeye mecbur edemedi’ ifadesiyle başladığı konuşmasında, Âkif’in bütün hayatının mücadele ile geçtiğini ve Tük düşüncesine, şiirine, edebiyatına büyük katkılar sunduğunu söyledi.
SAFAHAT’IN SOSYOLOJİSİ YAPILMALI
Safahat’ın yazılma sürecinin aynı zamanda Türkiye’nin de hikâyesi olduğuna vurgu yapan Akın;“Safahat,haber demektir; zamanla ‘safhalar, aşamalar’ diye tercüme edilmiştir. Üstat Sezai Karakoç’un bir çağrısı var;‘Safahat’ın sosyolojisinin yapılması gerekiyor.’ Bu bizim üzerimize vazifedir.Akif,çok hızlı bir değişim sürecinin tanığıdır.Âkif, şiirlerinde millî mücadele döneminin savaşlarını en canlı tasvir eden şiirler yazarken diğer yandan gündelik hayatıda aruz vezniyle anlatmıştır.Çünkü Âkif, aruz şiirinin Mimar Sinan’ıdır” dedi.
DERDİ MİLLETİ VE VATANIYDI
Akif’in 63 senelikhayatına, bedelini ödeyeceğini bile bile çok şey sığdırdığını veçok zorluklar çektiğini anlatan Argon sözlerini, “Dertli olmayan, bir şeyi dert edinmeyen kişi o işleri yapamaz. Dedemin derdi de milleti ve vatanıydı. Derdi büyüktü ama bedelini ödemeye razıydı. Dertlerinde şahsî menfaati yoktu. Makam, mevki, para derdi hiç olmadı. İstiklâl Marşı için verilen fakat onun kabul etmediği ödülü hatırlatıp” ‘Bari o paranın birazını kabul etseydin de bir pardesüaldaydın’ diyen arkadaşına bile üç ay küsmüştür. Milletinin, vicdanının sesi olmuştur. ‘Ağlarım, ağlatamam…’ demeside bundandır. Âkif’i anlayarak anmak, onu tanıyabilmek için çok önemlidir, Bir satırı bile neden yazdığını iyi anlamak lâzım. Safahat’ı çok iyi okumak lâzım. Çünkü Safahat bir yönden onun hayatıdır. Âkif vatan şairliğiyle sınırlı kalmayıp yaşadığı hayatı anlatan şiirler de yazmıştır. Mesela çocukları çok iyi tahlil etmiş, onlara dair çok güzel şiirler yazmıştır. Ailesinden de bahsettiği şiirleri vardır. ‘Ne gördüysem onu yazdım’ demesi deSafahat’ın gerçek olduğunun bir kanıtıdır” dedi.
MUHAMMED EMİN GÜLEÇ