• Haberler
  • TYB Konya'da Beethoven ve Dede Efendi konuşuldu

TYB Konya'da Beethoven ve Dede Efendi konuşuldu

'Mûsikîde Dâhî Dokunuşlar Beethoven, Dede Efendi' adlı program, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu, Meram ve Karatay Belediyelerinin katkıları ve sanatseverlerin katılımlarıyla Tantavi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

TYB Konya'da Beethoven ve Dede Efendi konuşuldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesi tarafından doğumunun 250. Yılı dolayısıyla 2020 yılının tüm dünyada Beethoven yılı olarak kutlanması münasebeti ile Beethoven ve onun çağdaşı, Türk Mûsikîsinin âbide isimlerinden Hammamîzâde İsmâil Dede Efendi özelinde “Mûsikîde Dâhî Dokunuşlar Beethoven, Dede Efendi” adlı program, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu, Meram ve Karatay Belediyelerinin katkıları ve sanatseverlerin katılımlarıyla Tantavi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Yazar Melahat Ürkmez’in düzenlediği program, Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gönül’ün Beethoven ve Hammamîzâde İsmail Dede Efendi’nin hayatları ve sanatkâr kişilikleri hakkında bilgiler vermesi ve eserlerinden örnekler dinletilmesi ile başladı. Sonrasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı İcra Heyeti mensuplarından Prof. Dr. Mehmet Gönül  (Ud), NEÜ A. K. İlahiyat Fakültesi Türk Din Mûsikîsi Anabilimdalı Başkanı Öğr. Gör. Mustafa Yıldırım (Bendir ve Ses) Konservatuvar Öğr. Gör. Yakup Aksoy (Viyola ve Keman), Öğr. Gör. Özcan Çetik (Viyolonsel), NEÜ A. K. E. F. Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Arş. Gör. Cafer Sami Doğan (Kanun) ve Bahattin Atabey’in (Ses) iştirak ettiği dinleti ile sona erdi. 

17. 18. ve 19. Asırların dünya müzik tarihi açısından ayrı bir öneme sahip olduğunu söyleyen Prof. Mehmet Gönül; “Bu asırlarda müzik alanında dünya çapındaçok önemli değişim ve gelişimler yaşanmıştır. Klasik olarak kabul edilen ve bugün icra edilen eserler ve formların pek çoğu ya o dönemde bestelenmiş ya da ilk nüvelerini o dönemlerde oluşturmuştur. O dönemde yaşayan çok değerli sanatkârlar ve bestekârlar aynı zamanda bugünkü âsârın bânîsidir. Âsârın bestelenmesinden icra edilmesine, eserlerin yazımından icrada kullanılan sazlara ve icra alanındaki hususlara kadar müzik, her alanda pek çok inkılabı bu asırlarda yaşamıştır. Müzik kültürleri arasında cereyan eden etkileşimler eserlerde kuvvetle hissedilmiş, vücut bulan özgün eserlerle tarih sayfalarında müstesna izler bırakmıştır. 18.yy sonundan 19.yy ortalarına kadar olan zaman dilimine isimlerini altın harflerle yazdıran iki dâhi sanatkârla bu asırlar taçlanmıştır.”dedi.

Özellikle Mehter musikisi ve Mevlevî âyinlerinin, Avrupa müzik kültürü üzerinde çok derin etkiler ve izler bıraktığına, onlarca eserin Avrupa’da Türk Marşı, Alaturka gibi isimlerle anıldığına ve eserlerde Türk müziği ezgilerinin kullanıldığına vurgu yapan Prof. Gönül; “Beethoven’un da Türk müziğine yakın olduğuyla alakalı izler vardır. Çok meşhur eserlerinden Atina Harabeleri, Osmanlı’ya karşı Yunan ayaklanmasını yücelten bir eser olduğu için Türkiye’de çok fazla bilinmez. Eserin 4.bölümünün ismi Dervişler Korosu’dur. Bu bölümde Hz. Peygamber’in Kamer suresinde belirtilen Ay’ı ikiye ayırması hadisesi ve İsra ve necm süresinde geçen miraç hadisesinden alıntılar vardır.”dedi.

Programda, Beethoven’ın 9. Senfonisinden bir kesit ve Dede Efendinin bestelerinden oluşan eserler icra edildi.

ŞENGÜL GÜRBÜZ

Bakmadan Geçme