• Haberler
  • Konya
  • TYB Konya Şubesinde Âkif ve İslam Dünyası ele alındı!

TYB Konya Şubesinde Âkif ve İslam Dünyası ele alındı!

TYB Konya Şubesinde bu hafta Ali Emre, Mehmed Âkif  Ersoy'un hayatını ve islam dünyasına bakışını ele aldı.  Tantavi Kültür Sanat Merkezinde yapılan konferans sosyal medya kanalları üzerinden canlı yayınlandı.

TYB Konya Şubesinde Âkif ve İslam Dünyası ele alındı!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin 2023 yılında tertip ettiği kültürel etkinliklerin 48.si olan son salon programında “Âkif ve İslam Dünyası” konuşuldu. Ali Emre’nin konuşmacı olduğu ve Sadık Gökce’nin düzenlediği programda, gündemden dolayı önce Türkiye ve Filistin sonra Mehmed Âkif’in yaşantısı, şiiri ve İslam dünyası ile ilişkileri konuşuldu.

İslam dünyasının gözünde Türkiye’nin önemli bir yeri olduğunu belirten Ali Emre “Boykotu sürdürmeyi düşünebiliriz ancak lütfen maddi durumu iyi olan insanları da destekleyelim ve yardımcı olalım. Zenginlerimiz bir araya gelip kaynaklarını ülkemizde tutabilirler ve bazı komik nesneleri üretmek konusunda da çaba sarf edebiliriz. Türkiye, güçlü bir ülke ve iyilikte dünya birincisi olarak biliniyor. Belki soframızda bazı zorluklar yaşanabilir, ancak halkımızın çocukları Arakan'dan Somali'ye, Sudan'dan Doğu Türkistan'a, Bosna'dan Kosova'ya kadar birçok yerde insanlara yardımcı olmuştur. 65 ülkede Türkiye'ye düzenli dua edildiği gerçeğini de unutmamak önemli.40-50 yıl öncesine kadar, Müslümanlar Mısır'a, Afganistan'a, İran'a, Sudan'a bakardı. O dönemde, bu ülkelerde büyük alimler ve şehitler bulunuyordu. Bosna'ya olan ilgimizi anlatırken, Aliya İzzet Begoviç'e özel bir vurgu yapardık. Ancak şimdi durum değişmiş durumda; bu ülkeler Türkiye'ye bakıyor. Sayın Erdoğan, "Şu şehri terk edin" diyor, ancak terk ediyorlar, ama Türkiye'ye geldiklerinde burada kalıyorlar. Kosova'ya gidin, AFAD tarafından yapılmamış cami veya yapılmamış yol bulamazsınız. AFAD, dünyanın birçok bölgesine yardım elini uzatıyor. Bu, Allah rızası, insani değerler ve tarihi birlikteliğimizin bir yansıması olarak nitelendirilebilir. Halife için selam gönderilmesini diyerek, Bosna'da, Kudüs'te ve Gazze'de, yıllar önce yaptıklarımız hala hatırlanmaya devam ettiğini belirtmekte fayda var.” diye konuştu.

Âkif’in yardımseverliğinden bahseden Ali Emre “İstinyeli Hasan Tahsin'in dedesi ve babası erken yaşta vefat etmiş. Hasan Tahsin “evlenirsem ben de böyle olabilirim" diyor, “Eğer ölürsem benim çocuklarıma sen bak, sen önce ölürsen ben senin çocuklarına bakayım” diyerek sözleşmişler. İstinyeli Hasan Tahsin, Edirne'de veterinerlik yaparken, evli ve çocuklu iken vefat ediyor. Hasan Tahsin’in kızı yıllarca Âkif’in evinde kaldığı bu dönemde Âkif’in oğluna okuma yazma öğretir. Âkif’in çocukları öz ablaları zanneder ve sonradan işin aslını öğrenirler. Balkan savaşları ve İslam coğrafyasındaki işgaller sonrasında, Mehmet Âkif'in evi mültecilere ev sahipliği yapar. Âkif, camilerde, banklarda ve dergisinin ofisinde yatar; evinde ise 20-30 gariban kadın ve çocuk barınmıştır. Mehmet Âkif, sözünde durarak evini mahsunlar ve garibanlar için açan bir insan olmuştur. Edirne'deki görevinin ardından Adana'ya gider ve veteriner olarak göreve başlar.” şeklinde konuştu.

Ali Emre “Asortik görünen müfettişlikten ara sıra ayrılarak, halk ile  yemek yer köy camilerine giderek halkı daha yakından tanımış olur. Bu durum, tabii ki "Safahat"ın bambaşka bir şiir kitabı olmasına da zemin hazırlayacaktır. Âkif, köyden, köylülerden bahsederken hem Türkleri hem de yaşanan durumu anlatır. Örneğin, açlıktan ölen insanlardan bahseder ve bu sıkıntılara dikkat çeker. Ancak Âkif, eleştiri yapma ve halkın yanlışlarını ifşa etme konusunda çekingen değildir. Şiirlerinde, halkın hurafelerini, batıl inançlarını sıklıkla eleştirir. Ancak bu eleştirilerde bile hiçbir zaman kendini onlardan soyutlamaz. Fil Dişi Kule gibi yüksek makamlardan konuşmaz; tam aksine, halkın içindedir, halkın dertlerini paylaşır. Âkif'in eleştirel tarafı da vurgulanır. Halk içinde, halkla beraber olma konusunda bir özverisi vardır. Ancak günümüzde bu tarz şairlerin sayısı çok azdır. Halk içinde hırpalama, eleştirme cesareti gösteren, gerektiğinde kızan ve yanlışları düzelten şairlerin sayısı oldukça sınırlıdır. Âkif'in bu yönü, onu diğer şairlerden ayıran özelliklerden biridir.” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme