- Haberler
- Ekonomi
- Trump dünyayı vergi savaşına sürükledi: Peki Trump'ın gümrük vergileri Türkiye'yi nasıl etkiler?
Trump dünyayı vergi savaşına sürükledi: Peki Trump'ın gümrük vergileri Türkiye'yi nasıl etkiler?
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın Gülbahçesi'nde elinde dev bir kartonla duyurduğu yeni planla birlikte, küresel ticarette büyük yankı uyandıran bir adım attı. Buna göre, Amerika Birleşik Devletleri'ne ithal edilen tüm mallar için en az oranında ek gümrük vergisi uygulanacak. Ancak bu oran, ülkelere göre ciddi şekilde değişiyor. Avrupa Birliği için bu oran 'ye, Çin için 4'e, Vietnam içinse F'ya kadar çıkıyor.
Trump’ın bu kararıyla birlikte 70’ten fazla ülke diplomatik kanalları devreye sokarak vergileri düşürmenin yollarını ararken, ABD’ye en çok ihracat yapan ülkeler farklı karşı hamleler hazırlamaya başladı. Bu adımın ardında ise oldukça net bir hedef yatıyor: ABD’nin dış ticaret açığını azaltmak ve Amerikan üretimini yeniden canlandırmak.
GÜMRÜK VERGİSİ NEDİR VE NEDEN UYGULANIR?
Gümrük vergisi, bir ülkenin dışarıdan ithal ettiği mallara uyguladığı ek mali yüktür. Temel amacı yerli üreticiyi korumak ve ithal ürünlerin rekabet gücünü azaltmaktır. Örneğin, ABD’ye ithal edilen 100 dolarlık bir ürüne %25 gümrük vergisi konduğunda, ürünün maliyeti 125 dolara yükseliyor. Bu maliyet artışı genellikle tüketiciye yansıtılıyor.
Bu hamleyle birlikte Trump, Amerikan halkını ithal ürünlerden uzaklaştırarak, yerli mallara yönlendirmeyi hedefliyor. Ancak ekonomistler, bu planın çok daha büyük çaplı sonuçları olabileceği konusunda uyarıyor.
KÜRESEL EKONOMİYE ETKİSİ: DURGUNLUK KAPIDA MI?
Trump’ın tarifeleri duyurmasının ardından finansal piyasalar ciddi bir türbülansa girdi. Hisse senetlerinde yaşanan ani düşüşler, küresel çapta bir ekonomik yavaşlamanın ve hatta durgunluğun habercisi olarak değerlendiriliyor.
Avrupa, Asya ve Amerika borsalarında yaşanan sert düşüşler, sadece yatırımcıları değil, tüketicileri de etkiliyor. Güvensizlik ortamı büyürken, harcamalarda azalma ve tasarruf eğilimlerinde artış gözleniyor. Bu da doğrudan talep daralması ve işsizlik riskini beraberinde getiriyor.
VERGİLER NASIL BELİRLENDİ? BEYAZ SARAY'IN FORMÜLÜ
Trump yönetimi, uygulanan vergi oranlarının belirli bir formüle dayandığını savunuyor. Öncelikle ABD’nin bir ülkeyle olan yıllık ticaret açığı hesaplanıyor. Bu rakam, ilgili ülkeden yapılan toplam ithalata bölünüyor ve çıkan sonuç ikiye bölünüp yukarıya yuvarlanıyor.
Örneğin, Çin’e uygulanan %34’lük vergi oranı şöyle hesaplanıyor:
ABD'nin Çin’le ticaret açığı: 295 milyar dolar
Çin’den toplam ithalat: 440 milyar dolar
Açığın ithalata oranı: %67
Yarısı: %33,5
Yukarı yuvarlanınca: %34
Ancak uzmanlara göre bu sistemin zayıf yönleri var. Çünkü bu hesaplamada, karşı ülkelerin ABD’ye uyguladığı gümrük vergileri dikkate alınmıyor. Bu durum da vergilerin tam anlamıyla adil olmadığı eleştirilerine neden oluyor.
VERGİ SAVAŞLARI: KARŞI HAMLELER GECİKMEDİ
Trump’ın hamlesine karşılık olarak Avrupa Birliği birçok Amerikan ürününe misilleme yaptı. Çin ise ABD ürünlerine %34 ek vergi getirdiğini açıkladı. Trump bu adıma da hızla yanıt vererek Çin ürünlerine ek %50 daha vergi koydu. Böylece Çin’e uygulanan toplam vergi oranı %104’e yükseldi. Çin’den gelen cevap da sert oldu: 2018 yılı itibarıyla Pekin yönetimi ABD mallarına %84 oranında vergi uygulayacağını duyurdu.
Bu restleşmelerin ardından, küresel piyasalarda sert dalgalanmalar yaşanırken, ticaret hacminde önemli daralmalar bekleniyor.
PEKİ TÜRKİYE BU İŞİN NERESİNDE?
Türkiye, Trump yönetiminin gümrük vergisi listesindeki ülkeler arasında yer alıyor. Ancak uygulanan oran, %10 ile en düşük seviyede. Bu durum bazı uzmanlar tarafından Türkiye için potansiyel bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Çin, Vietnam gibi ülkelerin yüksek vergiye tabi tutulması, ABD’li ithalatçıları daha düşük tarifelere sahip ülkelere yönlendirebilir. Bu bağlamda, tekstil, inşaat malzemeleri ve makine ekipmanları gibi sektörlerde Türkiye’nin ihracatını artırması mümkün.
Ancak iyimser senaryonun karşısında bazı önemli riskler de bulunuyor. Türkiye’nin en büyük ithalat partneri olan Çin, ABD’ye satamadığı ürünleri dünya pazarlarına daha düşük fiyatla sunmaya başlayabilir. Bu da Türkiye’yi daha ucuza ürün satan Çin mallarıyla rekabette zorlayabilir. Aynı zamanda Türkiye’nin dış ticaret açığını ve enflasyon baskısını artırabilir.
KÜRESEL FIRTINADA TÜRKİYE'NİN YERİ NE OLACAK?
Trump’ın gümrük vergileri, sadece ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik ve politik dengeleri de etkileyen çok katmanlı bir süreci tetikledi. ABD, Avrupa, Asya ve gelişmekte olan ülkeler bu yeni döneme hazırlıksız yakalanırken, ticaret savaşlarının uzun vadede ekonomik büyümeyi ve küresel tedarik zincirlerini nasıl şekillendireceği belirsizliğini koruyor.
Türkiye içinse bu dönemin hem fırsat hem de tehdit içerdiği çok açık. Ucuz işgücü avantajına sahip olmamak, ABD pazarına uzaklık ve kültürel bariyerler gibi faktörler Türkiye’nin elini zayıflatıyor. Ancak stratejik sektörlerde atılacak adımlarla, bu küresel dönüşümden karlı çıkmak da mümkün.
Bakmadan Geçme





