TMMOB İKK Suyun önemine dikkat çekti
Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Konya İl Koordinasyon Kurulu 22 Mart'ın 1993 yılında kabul edilen kararla ilan edilen 'Dünya Su Günü' dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
TMMOB Konya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Mimarlar Odası Başkanı Ahmet Övet, “ İl Koordinasyon Kurulu Sekreteryası ve Mimarlar Odası Konya Şubesi Başkanı sıfatıyla; Dünya Su Günü’nde tüm bu risklerin önüne geçmek, var olan kıt su kaynaklarımızı korumak, bu kaynakların verimli ve sürdürülebilir yönetimini sağlamak, temiz suya her insanın eşit oranda erişimi ve suyun dengeli kullanımı hususlarında mesleğimizin tüm hassasiyetlerini göstermek zorunda olduğumuzu belirtmek isterim. Nitelikli kentleşme ve yapılı çevrenin en önemli basamağı olan sağlıklı yapılaşma konusunda suyun doğru kullanımı oldukça önem arz etmektedir. Tasarım kriterlerimiz, seçtiğimiz yapı malzemeleri, projelerimizde yer alan atık su yönetimi, yağmur suyunun yeniden kullanımı gibi kararlarımız sonucunda biz mimar ve mühendisler bu sürecin birebir içinde yer almaktayız. Binalarda su verimliliğini artırmak amacıyla vereceğimiz her karar uluslararası çapta alınan tedbirlerin bireysel bazda desteklenmesinde önemli rol oynayacaktır. Binalarda su verimliliğini sağlamak adına 3 önemli strateji uygulanmalıdır. Kullanılan su miktarı çeşitli yöntemlerle azaltılmalı, israfın önüne geçilmelidir. Binalarda yağmursuyu hasadı ve gri su kullanım sistemleri kullanılarak suyun yeniden kullanılması sağlanmalıdır. Suyu israf eden ekipmanlar veya yöntemler suyun verimli şekilde kullanılmasını sağlayacak şekilde değiştirilmelidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 23 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik ile 2.000 metrekare den büyük parsellerde inşa edilecek yapılara yağmur suyu toplama sistemi zorunluluğu getirilmiştir. Bölgemizde yağışların düzensiz ve miktarının azlığı, su için acil önlem alınması gereken konuların en başında yer alması hayati önem taşımaktadır. Doğru bitki tasarımları ile yağış rejimin arttırılabileceği bilimsel gerçektir. İlgili idareler, suyun sürdürülebilir kullanımı ve planlanmasına önem göstermeli ve su sorununda çözüm daha fazla su temin etmek değil, verilen suyu daha verimli kullanmak olmalıdır.”
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE SU KAYNAKLARIMIZI KORUMA DAHA DA ÖNEM KAZANDI’
İklim değişikliğinin etkileri artarken ve dünya nüfusu büyürken, su kaynaklarımızı koruma ve muhafaza etme ihtiyacı daha da önem kazandığına dikkat çeken TMMOB Konya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Mimarlar Odası Başkanı Ahmet Övet, konuşmasını şöyle sürdürdü, “ 2024 Dünya Su Günü Teması “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla başlıyor ve bu, suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki kritik rolüne dikkat çekiyor. Tema, suyun kıtlığı, kirliliği ve eşit olmayan erişimi gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor. Bu bağlamda, ulusal sınırları aşan su kaynaklarına bağımlı olan dünya genelindeki 3 milyardan fazla insanın durumu ve sadece 24 ülkenin paylaşılan su kaynakları için iş birliği anlaşmalarına sahip olması, su yönetimi ve iş birliğinin önemini gözler önüne seriyor. İklim değişikliğinin etkileri artarken ve dünya nüfusu büyürken, su kaynaklarımızı koruma ve muhafaza etme ihtiyacı daha da önem kazanıyor. ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ kampanyası, suyun sadece bir kaynak değil, aynı zamanda istikrar ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir araç olduğunu vurgulayarak, insan hakları ve ihtiyaçlarını dengeleyerek suyu bu yönde bir güç haline getirmek için toplumların ve ulusların birlikte çalışması gerektiğini belirtiyor. Dünya Su Günü, su ve sanitasyon krizlerine dikkat çekmek ve bu konuda global harekete geçilmesini teşvik etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Su Birimi (UN-Water) tarafından koordine edilen bir BM etkinliğidir. Bu yılki kampanya, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) gibi önemli kuruluşlar tarafından yönetiliyor.22 Mart Dünya Su Günü vesilesiyle özel sektör, kamu, akademi ayırt etmeksizin tüm meslektaşlarımı ve İKK bünyesinde paydaşımız olan tüm mühendislik disiplinlerine mensup çalışma arkadaşlarımızı; kısıtlı su kaynaklarımızın doğru kullanımı noktasında özen göstermeye davet ediyor, mesleki sorumluluğumuzun bilincinde ve küresel su sorununun farkında olarak üretim yapmaya davet ediyoruz.” dedi.
‘SU KONUSUNDA ETKİN ÖNLEMLER ALINMALI’
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan da Gelecek nesillerin güvenilir, sağlıklı ve ekonomik içme ve kullanma suyuna sahip olabilmesi için acilen etkin önlemler alınması ve uygulanması gerekmekte olduğunu ifade ederek TMMOB İl Koordinasyon kurulu olarak önerileri paylaştı. Arslan, “ Gelecek nesillerin güvenilir, sağlıklı ve ekonomik içme ve kullanma suyuna sahip olabilmesi için acilen etkin önlemler alınması ve uygulanması gerekmektedir. Yeraltı ve yerüstü tüm su kaynaklarımızı kapsayan ve suyun devletin hüküm ve tasarrufu altında, kamu yararına bir kaynak olduğu esasına dayalı, yeni bir “Su Varlığı Yasası”na ihtiyaç vardır. Bunun yanı sıra Havzalar bazında su idaresini sağlayacak yasal düzelmemelere de gerek duyulmaktadır. Bu kapsamda özellikle tehlike çanlarının çaldığı Bölgemizde, Konya Kapalı Havzası Su Yönetim Merkezi’nin kurulması kaçınılmazdır. İçerisinde veri toplama, veri transferi, erken uyarı sistemi, havza gözleme merkezinin de olacağı Havzadaki tüm suyun idaresine ilişkin her türlü bilginin üretilebileceği yeterli donanımlara sahip bir teşkilatlanmanın oluşturulması gerekmektedir. Havzamızın gerçeklerine uygun Tarım Politikaları belirlenmeli ve buna bağlı tarım desenleri teşvik edilmelidir.
Biran önce kendi içindeki açmaz durum giderilmeli su tahsisindeki kritik rezerv tanımı kaldırılmalı, “Kuyu Barışı” düzenlenmeli, mevcut bütün kuyulara ruhsat verilerek kayıt altına alınıp aşırılıktan uzak kontrollü su tüketimi sağlanmalıdır. Yeraltı sularımızın ölçümü ve takibi için çıkarılan 6111 sayılı torba kanun içerisinde bulunan OSOS yasası da buna paralel olarak yürürlüğe girmelidir. Havza Dışından Mavi Tünel Projesiyle havzamıza getirilmesi planlanan 414 milyon m3’lük su yeterli olmayıp bunun haricinde Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat, Seyhan, Göksu, Manavgat ve Körprüçay havzalarından da Konya Kapalı Havzasına su getirme projeleri geliştirilmelidir. Proje geliştirmede sadece Cazibeli su akış enerjilerine değil, yenilenebilir enerji kaynakları da yaratılarak yukarı kotlara su basımının projelendirilmesi, ilerleyen yıllarda da kuraklığın daha da derinleşerek devam etmesi halinde deniz suyunun arıtılarak Konya Kapalı Havzasına aktarımı ihtimali üzerine de gerekli fizibilite çalışmaları başlatılmalıdır.”