Tehlike saçan oyun: Mavi Balina
Ailelerin korkulur rüyası haline gelen ve geçmişte birçok çocuğun intihar etmesine sebep olan 'Mavi Balina' oyunun, son zamanlarda tekrar gündeme geldiğine dikkat çeken Psikolog Cansu Öztekin, ' Bu oyun tamamen tehlike saçıyor. Çocukları ölüme karşı hissizleştiriyor.' dedi
Küçük yaştaki çocukların algılarının tamamen gelişmediği için ve “Mavi Balina” oyunundan dolayı hipnoz olup fütursuzca intihara kalkışabileceklerinin altını çizen Psikolog Cansu Öztekin, “Ölüme karşı duyarsızlıklarını yani gerçeklik algılarını yitirerek sonunda intihar eylemine kalkışabiliyor. Çünkü o sanal ortamda ne kadar vakit geçirirse gördüğü şeylere karşı ve yaptığı zararsız komutlarla birlikte çocuğun beyni duyarsızlaşıyor ve ona tehlikeli gelmemeye başlıyor. Bu da gerçeklik algısının yitirilmesine yol açıyor ve çocuk ölüme giderken bunun tehlikeli bir şey olduğunu fark edemiyor. Hem teknoloji/oyun bağımlılığının hem de “kazanma hırsının “ verdiği nedenle “ölüm” kavramı çocuğa uzak gelmiyor.” ifadelerine yer verdi
DİJİTAL OYUNLARDA AKRAN GRUBUNUN ÖNEMİ
Akran grubunun “mavi balina” gibi oyunlarda çok önemli bir etken olduğunu dile getiren Psikolog Cansu Öztekin “,Gerçeklik algısı tam olarak oluşmamış çocukların bu tarz oyunlardaki komutları yerine getirmesi normaldir. Özellikle sanal bir dünyada uzun süre vakit geçirmek, hali hazırda olan gerçeklik algısını da bozmaktır. Bu algının bozulmasından kaynaklı çocuk, oyundaki komutların ona verebileceği zararları ve tehlikeli durumları fark edememektir. Çocuk bu tarz oyunları akranlarıyla birlikte oynuyorsa bunu bir meydan okuma olarak kabul edip komutları yerine getiriyor. Kendini arkadaş ortamında ezdirmemek için veya komutları yerine getirmez ise kendisi ile dalga geçileceğini düşünüp zorbalanacağına inanıyor olabilir ve kendini güçlü göstermek istiyordur.” şeklinde konuştu
AİLENİN YAPMASI GEREKENLER
Çocukların, internet ortamındaki oyunlara karşı gösterdiği bağımlılığın nedenlerini aktaran Psikolog Öztekin,” Aile, çocukla geçirmesi gereken vakti geçirmedikçe, çocuğun isteklerinin ve problemlerinin farkında olmadıkça çocuk kendini kapatıyor ve içe dönük bir karaktere sahip oluyor. Aile ortamından dolayı ortaya çıkan bu karakter, çocuğun akranlarla olan ilişkisini de etkiliyor. Çocuk belki de ailesinin dikkatini çekebilmek için bu tarz oyunları oynamaya eğilim gösteriyor ya da arkadaş ortamında bu tarz oyunlar konuşuluyorsa, kendisinin onlardan geri kaldığını düşünüp bu oyunlara yöneliyorlar.” böyle nedenlerden dolayı çocukların bu tarz oyunlara yönelebileceğini belirtti. Ailelere düşen görevin aslında çok basit olduğunu ifade eden Öztekin,” Çocuğun istekleri, sorunları ne kadar dinlenirse çocuk dışarıdaki etkenlerden o kadar uzaklaşır. Örneğin, çocukla tiyatroya ya da parka gitmek, onunla evde vakit geçirmek. Aynı zamanda çocuğun oynadığı telefon, tablet gibi teknolojik aletlerin kısıtlanması gerekiyor. Tamamen yasaklanmasın yoksa çocuğun gözünde daha cezbedici gelebilir. Kullanım saatinin düşürülmesi ve ebeveyn kontrolünde oyunlarını oynayabilirler. Eğer çocuk için geç kalındığını düşünüyorlarsa mutlaka bir profesyonelden yardım almalılar. “ diye konuştu
FOTOĞRAF: BEYZA DEMİREL