Tatilde ortak kullanım alanlarına dikkat

Türkiye'de çocuklarda son dönemde daha fazla görülmeye başlanan el ayak ağız hastalığına karşı uyaran Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, hastalığın havuz sularının yutulması, oyuncaklar, havlu ve şezlonglar ortak kullanım alanlarında daha fazla yayılabileceğine dikkat çekti.

Tatilde ortak kullanım alanlarına dikkat
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye'de son aylarda, çocuklarda görülme sıklığı artan el ayak ağız hastalığına karşı aileleri uyaran Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, yaz tatillerinde hastalığın ortak kullanım alanlarında daha fazla bulaşıcılık gösterebileceğine dikkat çekti. Genellikle 10 yaşından küçük çocukları etkileyen ve yaygın bir viral hastalık olan el ayak ağız hastalığının hızlı bir şekilde buluştuğunu kaydeden uzmanlar, hijyen kurallarına dikkat edilerek bulaşıcılığın azalabileceğini söyledi.


 “KIZAMIK YA DA SU ÇİÇEĞİ İLE KARIŞTILABİLİYOR” 
El ayak ağız hastalığının sıklıkla kızamık, kabakulak ya da suçiçeği gibi hastalıklarla karıştırıldığını söyleyen Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, "Kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği gibi çocukluk çağı aşılarının yapıldığı toplumlarda sık görülen döküntü hastalıklarının başında el ayak ağız hastalığı geliyor ve döküntü nedeniyle halk arasında bu hastalıklar ile karıştırılabiliyor. Tüm yaş gruplarında görülebilmesine rağmen daha çok çocukları hedef alan el ayak ağız hastalığı, her mevsimde görülmekle birlikte özellikle yaz aylarında salgınlara neden olabilir. Bu nedenle bu mevsim hastalık görülme sıklığının arttığı bir dönem ve bu yıl sayı biraz daha arttı. Ülkemizde son zamanlarda artan kızamık vakaları nedeni ile aileler her iki hastalığı birbirine benzetilebilir, fakat sağlık uzmanlarınca her iki hastalığın döküntü şekli ve tutulum yerlerinin farklılığı nedeni ile kolayca ayırt edilebilir" şeklinde konuştu.


“ HASTALIĞIN İLK HAFTASINA DİKKAT”
Havuz sularının yutulması, oyuncaklar, havlu ve şezlonglar gibi yerlere dokunulmasıyla enfekte olunabildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kocabıyık, "El, ayak ve ağız hastalığına poliovirüsler, coxsackie virüsler, echovirüsler ve diğer enterovirüsleri içeren enterovirüs familyasından virüsler sebep olur. Bu virüsler, enfekte bir kişinin burun ve boğaz salgılarında, ciltteki kabarcıkların içindeki sıvıda, dışkısında bulunabilir. Enfekte bir kişiyle kucaklaşmak gibi yakın temasla, enfekte bir kişi öksürdüğünde ya da hapşırdığında damlacık yoluyla, havuz sularının yutulması, oyuncaklar, havlu ve şezlonglar gibi kontamine olmuş nesnelere ve yüzeylere temas sonrası ellerin yıkanmadan göze, ağıza veya buruna dokunulmasıyla bu hastalığa neden olan virüslerle enfekte olmak mümkündür. Genellikle, el ayak ağız hastalığı olan bir kişi, hastalığın ilk haftasında en fazla bulaştırıcıdır" diye konuştu.


“ MUTLAKA TEMİZ TUTMAK GEREKİR”
Derideki döküntülere dokunulmaması ve temiz tutulması gerektiğini belirten Kocabıyık, "Grip benzeri ateş, boğaz ağrısı, iştahsızlık, halsizlik bulguları ile birlikte ağız içerisinde ve ağız çevresinde, avuç içi ve ayak tabanında görülen döküntüler ile karakterize bir klinik tablodur. Bu yaralar genellikle ağzın içinde, damakta, avuç ve ayak tabanında küçük kırmızı lekeler olarak başlar ve kabarcıklara dönüşüp ağrılı hale gelebilir. Yutkunmada zorluk oluşabilir. Hafif kaşıntılı ve ağrılı olan kabarcığın üstü açıldığında içindeki sıvı virüsü yayabilir. Bu nedenle derideki döküntülere dokunmaktan kaçınmak ve temiz tutmak gerekir. Deride ülser görünümünde olan bu açık yaralar uygun bakımla iz bırakmadan birkaç haftada iyileşir. Bu hastalık genellikle kendi kendini sınırlayan, ağır hastalık tablosuna neden olmayan bir viral hastalıktır. Hastalar 7 ile 10 gün içerisinde gelişen tüm bulguların kaybolması ile tamamen iyileşir. El ayak ağız hastalığının en sık görülen komplikasyonu sıvı kaybıdır. Hastalık ağızda ve boğazda yaralara neden olabilir, bu da yutmayı ağrılı hale getirir. Tedavi ve gözlem altında olmak önemlidir. Bazen el-ayak-ağız hastalığına neden olan enterovirüs ciddi komplikasyonlara neden olur. Bu komplikasyonlar viral veya aseptik menenjit kliniğine neden olabilmektedir" ifadelerine yer verdi.


 “HENÜZ ÖZEL BİR İLACI YOK”
El ayak ve ağız hastalığından korunmada etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir aşının ya da tedavisi için özel bir ilacın bulunmadığını söyleyen Kocabıyık, "Tanı genellikle klinik olarak konulur ve ilgili hekimler fizik muayene ile diğer döküntülü hastalıklardan ayırıcı tanısını yapar. Bazı şüpheli ve atipik durumlarda sağlık uzmanı hastanın boğazından veya dışkılarından örnekler alarak, virüs için test yapmak üzere laboratuvara gönderebilir. El ayak ve ağız hastalığından korunmada etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış bir aşı yoktur ve tedavisi için özel bir ilaçta bulunmamaktadır. Ağrı kesici, ateş düşürücü, ağız içi gargaralar, kaşıntı kremleri hastalığın semptomlarını hafifletmek için kullanılmaktadır. El ayak ağız hastalığı bitkisel tedavi ile çözümlenmez. Hekime sormadan bu tür takviyeler kullanılmamalıdır. El ayak ağız hastalığı yaşayanlar mutlaka kaybettiği sıvıyı geri almalıdır. Bu nedenle hastalanan çocuk sıvı içmeye teşvik edilmeli, yeterli sıvı ve beslenme desteği alamayan çocuklarda gereğinde damar yolu ile sıvı desteği sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme