Tarımda topraklar korunacak ve genişletilecek
Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımsal faaliyetler için kullanılan toprakları koruma altına alırken, bu toprakların genişletilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yürütüyor.
5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinden yapılan derlemeye göre, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Türkiye'de tarım arazilerinde plansız veya izinsiz yapılaşmaya hiçbir şekilde izin verilmiyor.
Söz konusu Kanun kapsamında, çevre tarım arazilerinin zarar görmesini engellemek amacıyla Toprak Koruma Projesi hazırlatıldı. Tarım arazilerinin izinsiz olarak ve amacı dışında kullanıldığının tespit edilmesi durumunda idari yaptırımlar uygulanıyor.
Bugüne kadar 440 büyük ova koruma alanı ilan edildi, tarım arazileri koruma altına alındı. Toplumda toprağı koruma bilinci ile toprağın önemi konusunda farkındalığın artırılması ve izinsiz kullanımların önlenmesi amacıyla kamu spotu hazırlandı.
"Tarım Reformu Uygulama Bölgesi" olarak ilan edilen yerlerde "arazi dağıtım projeleri" uygulanıyor. Böylece topraksız ve az topraklı çiftçilerin, hazine arazileriyle topraklandırılarak, geliri yeterli arazi büyüklüğüne kavuşturulması, toprağın verimli şekilde işletilmesi, işletilmesinin korunması ve tarım arazisinin parçalanmasının önlenmesi amaçlanıyor.
Tarımsal üretimin artırılması ve istihdam imkanlarının geliştirilmesi hedefleri doğrultusunda 1987-2022 döneminde 15 ilde 203 köy/mahalle/kasabada 16 bin 583 çiftçi ailesine 1 milyon 66 bin 527 dekar hazine arazisi dağıtıldı, 7 ilde 25 köyde yaklaşık 179 bin 33 dekar alanda arazi dağıtım çalışmalarına devam ediliyor.
Bakanlığın tasarrufuna geçen hazine arazileri, boş kalmaması ve hazinenin herhangi bir hak kaybına uğramaması için yıllık kiralanmak suretiyle değerlendiriliyor.
Geçen yılki kiralama döneminde Şanlıurfa, Mardin, Çankırı ve Konya'da 9 bin 931 çiftçi ailesine 550 bin 554 dekar alanda kiraya verilerek hem hazineye gelir kaydedildi hem de tarım toprağı korunarak üretim yapıldı.
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nda yapılan değişiklikle de tarım arazilerinin Türkiye genelinde ilçe bazında belirlenen "yeter gelirli arazi büyüklüğü" altında bölünmesinin önüne geçildi. Bunun değişen koşullara göre yeniden düzenlenmesi ve miras işlemlerinde kendi öz varlıkları ile diğer mirasçıların payını ödeyemeyen çiftçilere kredi imkanı üzerinde çalışmalar yapılması planlandı.
Mirasa konu tarım arazilerinde mülkiyet devri zorunlu hale getirildi. Kanun'un yürürlüğe girdiği 2014'ten bugüne kadar 1,8 milyon hektar alanın miras ve satış yoluyla hisselendirilmesi ve bölünmesi önlendi.
"Bu yıl ilave 2,4 milyon dekar alanda ekiliş yapılması planlandı"
Tarım arazilerinin satış ve miras intikal işlemlerinin Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) ile entegre edilerek online olarak hızlı ve doğru bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla "Tarım Arazileri Devir Takip Sistemi" yazılımı tamamlanarak tüm il ve ilçe müdürlüklerinde kullanılmaya başlandı.
Söz konusu arazilerin kullanımının etkinleştirilmesine yönelik ekim programında olmayan ve nadasa ayrılan alanlar ile işlemeli tarıma uygun olmayan alanlarda uygun üretim teknikleriyle bitkisel üretimin artırılması amacıyla bu yıl ülke genelinde projeler başlatıldı. Bu projelerle ilave 2,4 milyon dekar alanda ekiliş yapılması planlandı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2020-2021 döneminde nadas alanlarının 31,7 milyon dekardan 30,6 milyon dekara düştüğü, tarla bitkileri ekim alanlarının 156 milyon dekardan 160 milyon dekara ve toplam işlenen alanın 231 milyon dekardan 234 milyon dekara çıktığı görüldü.
Topraksız tarım faaliyetleri
zarıma elverişli olmayan arazilerin topraksız tarım yöntemiyle üretime dahil edilmesine yönelik çalışmalar da devam ediyor.
Türkiye, örtüaltı varlığı bakımından dünyada ilk dört ülke arasında yer alırken, Avrupa'da da İspanya'nın ardından ikinci sırada bulunuyor. Örtüaltı üretim alanları, 2002'de 540 bin dekar iken 2021'de yüzde 58'lik artışla 855 bin dekar alana ulaştı.
Modern sera varlığı yaklaşık 21 bin dekar olan Türkiye'de ortalama işletme büyüklüğü 27 dekar iken, bu seralarda topraksız tarım metoduyla üretim yapılıyor.
Topraksız tarım yetiştiriciliğinde Antalya ilk sırada yer alırken, İzmir, Mersin, Afyonkarahisar, Yalova, Aydın, Manisa ve Denizli topraksız kültür seralarının yoğunlaştığı iller arasında bulunuyor.
Topraksız tarım kapsamında yüzde 92 düzeyinde sebze yetiştiriciliği, yüzde 8 de süs bitkisi yetiştiriciliği yapılıyor. Sebze yetiştiriciliğinde domates ve biber öne çıkıyor. Son dönemde de çilek ve marul da yetiştirilen ürünler arasında yer alıyor. Süs bitkileri açısından da antoryum, gül ve orkide gibi kesme çiçek türleri topraksız tarım üretiminde dikkati çekiyor.
Topraksız tarım işletmelerinde üretim, modern seralarda yıl boyu yapılabildiği için yüksek verim ve kaliteli ürün elde ediliyor. İklim kontrollü seralarda genellikle hastalık ve zararlılarla entegre mücadele yöntemleri kullanılıyor. Özellikle büyük ve modern işletmeler, yetiştirdikleri ürünlerin yaklaşık yüzde 85'ini ihraç ediyor.
Türkiye'de üreticilere teknolojik sera yatırımlarını cazip hale getirecek teşvik ve kredi uygulamaları bulunuyor. Organize sera bölgelerinin kurulması amacıyla seracılık altyapısının geliştirilmesine yönelik ön etüt ve fizibilite çalışmaları yürütülüyor.