Tarım ürünlerinin fiyatı mı artacak?
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, yüksek gıda enflasyonu için çözümler üretilmesi gerektiğini belirterek, üretici fiyatlarını baskılamanın yanlış olduğunu belirtti. Bayraktar ayrıca ham madde ve tarım ürünleri fiyatlarının artabileceğini söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "16 Ekim Dünya Gıda Günü" nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) kurulduğu 16 Ekim tarihinin, her yıl "Dünya Gıda Günü" olarak kutlandığını hatırlattı.
Bu yıl Dünya Gıda Günü'nün, her yerde, her insanın düzenli olarak ve yeteri kadar besleyici gıdaya erişmesini sağlamak gerektiği vurgusuyla, "geride kimseyi bırakma" temasıyla kutlandığına dikkati çeken Bayraktar, 150 ülkede çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Gıda Günü'nün, dünya çapında açlık çeken insanlarla ilgili farkındalığı artırarak açlığa son vermeye yönelik çalışmaları hızlandırmayı, herkes için gıda güvenliğini ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmeyi amaçladığını ifade etti.
Bayraktar, FAO'nun, söz konusu etkinliklerde küresel ısınmanın, yükselen gıda fiyatlarının ve uluslararası gerginliklerin dünya gıda güvenliğini etkilediği bir ortamda dünyada her insanın bu durumdan zarar gördüğüne dikkati çektiğini belirtti.
Bayraktar, şunları kaydetti:
"FAO'ya göre, daha iyi bir dünya yolunda mesafe alınmasına rağmen pek çok kişi bu iyilikten yaralanamıyor. Dünyada gıda arzı yeterliyken milyonlarca insan sağlıklı gıdaya ulaşamıyor, yetersiz besleniyor ve gıda güvensizliği riskine maruz kalıyor. Dünyada fakir insanların yüzde 80'i kırsal alanlarda yaşıyor ve geçimlerini tarımdan sağlıyor. Bu kesimler doğa veya insan tarafından meydana getirilen olumsuzluklardan daha çok etkileniyor."
Tüm dünyada açlıkla mücadele devam ederken FAO verilerine göre, 2021 yılında 828 milyon insanın yetersiz beslendiğini ve açlık yaşadığını kaydeden Bayraktar, 2021'de dünyada yaklaşık 2,3 milyar insanın yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30'unu, orta veya ciddi düzeyde gıda güvensizliği yaşadığına işaret etti.
Bayraktar, dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının ağır etkileri devam ederken Rusya-Ukrayna savaşının başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu durum ne yazık ki dünyamızda yaşanan açlık ve yetersiz beslenmeyle olan savaşı daha da zorlaştırdı. Birçok ülke için gıda güvenliği ve beslenme durumuna gölge düşürdü. Açlık ve yetersiz beslenmeden en çok etkilenen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin gıda üretiminde kendine yeterli düzeye gelmeleri önem taşıyor. Ancak günümüzde gıda yardımına ihtiyaç duyan ülke sayısı artıyor. FAO'nun gıda üretimine ilişkin raporunda, dışarıdan gıda yardımına ihtiyaç duyan ülke sayısının 45'e yükseldiği belirtiliyor. Dünyada gıda güvenliğini sağlamak ancak devletlerin, uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm diğer aktörlerin de aktif katılım ve diyaloğuyla mümkün olabilir."
Bayraktar, Rusya-Ukrayna savaşının etkilediği ekonomik krizin, Tahıl Koridoru Anlaşması ve diğer ülkelerin gayretleriyle azaltılmasının öngörüldüğünü belirterek, "Fakat FAO'nun açıkladığı Dünya Gıda Endeksi verilerine göre aylık bazda son dönemde azalma söz konusu olsa da uluslararası piyasalarda özellikle doğal gaz ve petrol gibi ham madde ve tarım ürünleri fiyatlarının artabileceği görülüyor. Sorunların kısa sürede çözülmesini beklememekle birlikte istikrarlı politikaların ve uygulamaların bir an önce devreye girmesi gerekiyor. Gerekli tedbirleri acilen alarak, bu riskleri ülke olarak yönetmek zorundayız. Bunu başaramazsak üreticimiz de tüketicimiz de bu zor günleri aşamayacaktır." değerlendirmelerinde bulundu.
Gıda fiyatlarında yaşanan artışlar ve fiyatlardaki dalgalanmaların, özellikle gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde gıdaya erişimi zorlaştırdığını, hatta kimi zaman imkansız hale getirdiğini kaydeden Bayraktar, bu nedenle tarım sektörüne özen göstererek, sektörün "stratejik" sıfatını ön plana çıkaracak çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
"Gıda güvencesini aşağı çeken gıda israfı artık bitmeli"
Bayraktar, gıda israfına son vermek gerektiğinin altını çizerek, Birleşmiş Miletler Çevre Programı (UNEP) tarafından hazırlanan Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre, dünyada üretilen gıdanın 3'te 1'inin israf edildiğini veya kaybolduğunu dile getirdi.
Gıda güvenliğini sağlamada kayıp ve israfın azaltılmasının en az verimlilik kadar önemli olduğuna işaret eden Bayraktar, büyük emek ve kaynak harcanarak üretilen her ürünün bir gramının dahi ziyan edilmeyecek kadar değerli olduğunu, gıda güvencesini aşağı çeken israfın artık bitmesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin, Akdeniz çanağında küresel ısınmadan en kötü etkilenen ülkelerin başında geldiğini vurgulayan Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu:
"Önlem alınmazsa Türkiye'nin su kaynakları hızla kuruyacak, gıda güvenliği tehlikeye girecek, insanlarımızın gıdaya ulaşması zorlaşacaktır. Sadece son 10 yılda su kullanımı 3'te 1 oranında arttı. Su yönetimi politikaları hızla hayata geçmeli ve mevcut sistem değiştirilmelidir. Acil olarak açık sistemlerden kapalı sulama sistemlerine geçilmeli, daha az su isteyen kurak bölgelerin ekolojisine uygun ürünlerin yetiştirilmesi teşvik edilmelidir. Yağmur suyunun toplanması ve gri suyun stratejik olarak yeniden kullanılması su tüketimini azaltacaktır."
"Türkiye'ye aşırı oranda gıda fiyat artışı yakışmıyor"
Bayraktar, tarımsal potansiyeli oldukça yüksek bir Türkiye'ye aşırı oranda gıda fiyat artışının yakışmadığını ifade ederek, bir zamanlar uygulanan "ithalatla fiyatları terbiye etme" devrinin geride kaldığını belirtti.
Artık tarımsal üretimde en üst yeterlilik oranına kavuşmak gereğinin ortaya çıktığına işaret eden Bayraktar, şunları kaydetti:
"Üretimde atıl kapasitenin en aza indirilmesi ve verimin artırılması ile üretim potansiyelinin istenen düzeyde kullanılması, gıda enflasyonu riskinin azaltılmasında önemli bir araç olacaktır. Tarımın yapısal sorunlarından birisi olan sulamada, kuraklık durumunda ürün rekolte düşüşlerinin önlenmesi için sulama alanlarının artırılması, sulama suyu potansiyelini en etkin kullanan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Yine işletme ölçeklerini büyütmek için arazi toplulaştırmasıyla üretimde etkinliği artırmak da üretim maliyetlerini ve dolayısıyla tarım ve gıda fiyatlarını düşürmede önemli bir rol oynayacaktır. Tarım ve gıda ürünlerinin tarladan sofraya ulaşmasındaki maliyet artışında, çiftçinin ürettiğini pazarlamada yeterince yer alamaması tarımın yapısal sorunlarından birisi olan örgütlenme ile ilgilidir. Üretici etkin bir örgütlenme içerisinde bulunmamakta, pazarlama zinciri gereğinden uzun olmaktadır. Tarım ürünleri için piyasa garantisi sağlamak, fiyat dalgalanmalarını azaltmak, gıda değer zincirini kısaltmak ve çiftçinin ürettiği ürünün ticaretinde söz sahibi olması için sözleşmeli çiftçiliği geliştirmek ve yaygınlaştırmak gerekiyor. Girdi kullanımında etkinlik artırılarak kullanımı azaltmak ise üretim maliyetlerini düşürmede önümüzdeki süreçte kaçınılmaz bir hale gelecektir. Örtü altına yatırım yapmak desteklenirse, üretim artış hızını talep artış hızından daha yukarıya çekerek mevsim dışı fiyat artışlarının önüne geçilebilir."
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bartın'da yaşanan maden ocağı patlamasına ilişkin de taziye dileklerinde bulunarak, "Hayatını kaybeden 41 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır dilerim. Yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Temennim milletimizi yasa boğan böyle acı hadiselerin bir daha yaşanmamasıdır. Geçmiş olsun Bartın." ifadelerini kullandı.