Tarihçi Kaya: 'Türk milleti Sakarya'da tekrar dirildi'
Konya Aydınlar Ocağı'nda '100.Yılında Sakarya Harbi'ni anlatan Doç. Dr. Yakup Kaya, 'Sakarya Harbi, Türk milletinin bir varoluşunu ve dirilişini simgeler' dedi.
Konya Aydınlar Ocağı’nda ‘100.Yılında Sakarya Harbi’ni anlatan Doç. Dr. Yakup Kaya, “Sakarya Harbi, Türk milletinin bir varoluşunu ve dirilişini simgeler” dedi.
Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde “100.Yılında Sakarya Harbi” konuşuldu. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yakup Kaya, “Çöküş sürecinde olan bir milletin yeni bir vatan kimliğiyle, yeni bir millet tarifiyle yeniden oluşumunu ve köklerini yeniden ecdadı Selçuklu ve Osmanlı’ya dayandıran Müslüman Oğuz neslinin Anadolu’daki son kalesi” olan Sakarya’da verdiği mücadeleyi anlattı. Çanakkale Savaşı ile Sakarya Harbi arasında benzerlikler bulunduğunu belirten Doç. Dr. Yakup Kaya, “bir varoluşu ve dirilişi simgelediğini” ifade etti.
“Sakarya Harbi, bir dönüm noktasıdır”
İstiklâl Harbi dâhil tarihi olayları olduğu gibi ve tarihin kendi şartları içerisinde değerlendirmek gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Kaya, “Sakarya Harbi, Türk İstiklâl Harbi’nin bir dönüm noktasıdır. İsmail Habip Sevük, Sakarya muharebeleriyle ilgili şöyle diyor: “Türk milletinin 1683’ten beri çekilişine son veren ve bundan sonra tekrar batıya dönüşü, atılımı ve taarruzu simgeleyen bir muharebedir” der. Gerçekten de Sakarya, kendi iç dinamikleri itibariyle Osmanlı’nın gerileme sürecini bir anlamda durduran bir muharebe olarak da karşımıza çıkıyor.” dedi. İstiklâl Harbi’ni doğu, güney ve batı cephelerinde yapılan mücadeleler silsilesi olarak üç cephede değerlendiren Kaya, “Türk İstiklâl Harbi, İnönü muharebeleri, Türk İstiklâl Harbi’nin ilk yenilgisi olan Kütahya ve Eskişehir muharebeleri ve ardından Sakarya muharebelerinden sonra en son Büyük Taarruz ve Başkumandanlık Meydan Muharebesi olarak değerlendirilebilir. Bunların en kritik noktasını teşkil eden savaş ise Sakarya Muharebesidir.” dedi. Emperyalist İngiltere tarafından o dönemin en modern silahlarıyla ve uçaklarla teçhiz edilen ve 200.000 askerden oluşan Yunan kuvvetlerinin işgal edilen Anadolu’da sahaya sürüldüğüne dikkati çeken Kaya, Kütahya ve Eskişehir yenilgilerinden sonra yeni filizlenen Türk ordusunun, imhasını önlemek adına Atatürk’ün emriyle Sakarya nehrinin doğusuna çekilmek zorunda kalındığını ve bunun bir “taktik” ve “manevra” olduğuna dikkati çekti.
Sevr Projesi Sakarya’da geçersiz kılındı
Sakarya Meydan Savaşı’nı askerî ve siyasî açıdan da değerlendiren Kaya, Sakarya Harbinin 23 Ağustos ile 13 Eylül arasında gerçekleştiğini ve “22 gün 22 gece” devam ettiğini belirterek şunları dile getirdi: “Yunan kuvvetlerinin 120 bin asker, Türk kuvvetlerinin ise 96 bin erden, subay sayısının Yunan’da 4 bine yakın, Türk tarafında 5.400 subay, Yunan kuvvetlerinde 2.768 ağır makineli tüfek, Türk kuvvetlerinde ise 825 ağır makineli tüfek var. Yunan tarafında 18 uçağa karşılık Türk tarafında 2 uçak var. Mukayese ettiğimizde Çanakkale’ye çok benziyor. Sakarya Muharebelerinin başkumandanı Mustafa Kemal Paşa’dır. Yunanistan, 15 bin kayıpla bu savaşın kaybeden tarafı olmuştur.
Sakarya muharebeleri bin yıllık bir hesaplaşmanın döndüğü tarihi bir anı ifade eder. İlk dönüm noktası Çanakkale’dir ve sonra Sakarya gelir. Şark meselesine verilen cevap Sakarya’dır. 433 maddeden oluşan Sevr projesini geçersiz kılan Sakarya muharebesidir, büyük taarruzdur. Bu projeyi havada bırakan Anadolu’daki İstiklâl Harbi’dir.”
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen ve Memleket Tv’den çevrimiçi olarak canlı yayınlanan tarih sohbetinden sonra Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Doç. Dr. Yakup Kaya’ya “Büyük Selçuklu Mirası” adlı kitabı hediye etti.