Tahralı Tarım konusunda hükümete yüklendi
Tarım ve Orman Bakanlığında isimler değişse de zihniyet ve politikaların değişmediğine dikkat çeken Deva Partisi Karatay İlçe Başkanı Tahralı, tarımda uygulanan politikaların yanlışlığını hem iktidar temsilcilerinin söylemlerinde hem de sahada görmenin mümkün olduğunu söyledi
Deva Partisi Karatay İlçe Başkanı Ahmet Tahralı, KİT komisyonunda yaptığı konuşmada “Tarım’ı özel sektöre devredeceğiz" diyen AKP’li Kemal Çelik’e sert tepki gösterdi.
Yaşanan pandemi süreci ve 2 ayı aşkın bir süredir devam eden Ukrayna-Rusya savaşının tarımın ne kadar stratejik bir sektör olduğunu tüm dünyaya bir kez daha hatırlattığını ifade eden Ahmet Tahralı; “Sayın Çelik sanırım konunun önemini kavrayamamış” dedi.
AKP iktidarında özellikle son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığında isimler değişse de tarıma yönelik zihniyet ve politikalarda her hangi bir değişikliğin olmadığını vurgulayan Deva Partisi Karatay İlçe Başkanı Tahralı, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“4 Mart 2022 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığına Sayın Vahit Kirişci’nin atanmasıyla bir nebze de olsa sevindik. Çünkü Sayın Bakan Ziraat Fakültesi mezunu ve sektörün içinden geliyordu. Ancak, göreve başladığının ilk günlerinde yaptığı "Afrika'nın güneyinde tarım için bakir alanlar var" açıklaması, açıkçası tarım sektörünün tüm paydaşlarının sevincini kursağında bıraktı.
Türk çiftçisi bu açıklamanın şokunu henüz üzerinden atmıştı ki, faaliyetlerini Konya’mızda sürdüren, Türk tarım ve hayvancılığı adına son derece hayati öneme sahip Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün arazisinin büyük bir bölümünün TOKİ’ye devredildiği haberi ile sarsıldı. Neyse ki, Konya kamuoyunun baskıları sonuç verdi, çok şükür bu felaketi kazasız belasız atlattık. Ancak, tarımın önüne çıkartılan engellerin ardı arkası kesilmiyor.
Türkiye genelinde TÜİK verilerine göre yaklaşık 3,5 milyon hektar tarım arazisi atıl vaziyette dururken, sayın Bakandan tarım paydaşlarını derinden yaralayan ikinci açıklama geldi. Venezüella’da buğday yetiştirecekmişiz.
Sektörün önde gelen isimleri, Venezüella’nın ikliminin buğday yetiştirmeye elverişli olmadığını, kaldı ki; yetiştirilse bile buğday’ın Türkiye’ye getirilme maliyetinin üretimin maliyetinden kat ve kat fazla olacağına yönelik açıklamalarına rağmen, iktidarın bu düşüncesinden vazgeçtiğine dair bugüne kadar hiçbir beyanat duymadık.
Türk tarımını baltalayan girişimler bunlarla da sınırlı değil. 24 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile ayçiçeği, mısır ve soya gibi 10’dan fazla tarım ürününde gümrük yıl başına kadar sıfırlanırken, AKP’li Kemal Çelik’in 25 Haziran tarihinde KİT Komisyonunda yaptığı konuşma, bardağı taşıran son damla oldu. Sayın Çelik, tarımı özel sektöre devredeceklerini söylemiş.
Hatırlayalım. Eski Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli 2021 yılında ne demişti; “Paramız var ki, alıyoruz”
Türkiye Rusya ve Ukrayna’dan buğday alıyordu. Savaş nedeni ile bu alım gerçekleşmediği için Hindistan’a yöneldi. Peki ne oldu? Dünya genelinde yaşanması muhtemel gıda krizini gerekçe gösteren Hindistan, Türkiye’ye buğday satmaktan vazgeçti. Sonuç, paramız var ama alamıyoruz.”
Özellikle son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığında isimler değişse de zihniyet ve politikaların değişmediğine dikkat çeken Deva Partisi Karatay İlçe Başkanı Tahralı, “Yaşadıklarımız gösteriyor ki, iktidar tarımı bitirmekte kararlı görünüyor. Aksini düşünmek için, yukarıda anlatmaya çalıştığım süreçler yaşanmazdı” diye görüş belirtti.
Bugün tarımın en büyük sorununun girdi maliyetleri ve kredi borçları olduğuna dikkat çeken Tahralı, Deva Partisinin ilk eylem planının tarıma yönelik olduğunu hatırlatarak; “İktidarımızda üreticimize ÖTV’siz mazot, gübrede ise yüzde 50’ye varan desteğimiz olacaktır. Çiftçilerimizin borçlarını en az 2 yıl faizsiz erteleyeceğiz. Kısacası, tarıma deva olmaya geliyoruz” dedi.