Seyit Karaca: Aday liderlerden biri olması arzumdur
DEVA Partisi Konya İl Başkanı Seyit Karaca, Altılı Masa'nın Cumhurbaşkanı adayının liderlerden birinin olması gerektiğini söyledi. Karaca, Ali Babacan'ın kesinlikle bir yol haritası belirlenmeden bir isim üzerinde durmayacağını vurguladı.
DEVA Partisi Konya İl Başkanı Seyit Karaca, Altılı Masanın ortada bir ganimet, bir rant veya paylaşılacak bir mesele var olduğu ve bunları paylaşmaya toplanmış liderlermiş gibi bir algı yaratıldığını ve aslında böyle bir şeyin olmadığını belirterek, “Altılı Masa’nın bir ortak aday çıkarma iradesi devam ediyor. Şu anda bu süreç yürüyor, bir yandan da Altılı Masa’dan bizim de bilgi kırıntısı şeklinde duyduğumuz şeylerden. Eğer masada liderlerden birisi mutabakatla ortak aday olarak açıklanacaksa ki benim Konya İl Başkanı olarak da arzum budur. Bizim Konya olarak arzumuz liderlerden birinin bu altılı masa etrafındaki altılı masanın ortak adayı olarak açıklanmasıdır. Elbette gönlümüz genel başkanımızın liyakatiyle ve geçmişte yaptıklarıyla genel başkanımızın buradan aday olarak çıkmasıdır. O belirlendikten sonra da diğer liderlerin Cumhurbaşkanı Yardımcısı şeklinde o masada yer alması. Altılı Masa’nın adayının elinde bir ortak yol haritası bir politika seti mutlaka olacak ki bunda biz oldukça ısrarlı olduk. Genel başkanımız kesinlikle bu yol haritası belirlenmeden de isim üzerinde durmayacağını durulmayacağını beyan etti. O nedenle biz burada gelecekteki yönetim tarzı ile bir pürüz bir problem oluşacağı endişesini pek taşımıyoruz. Olmayacağı inancındayız. Olursa da bunu hemen müzakere ile nasıl bu zamana kadar, çeşitli alanlarda müzakere edilerek sonuca bağlandı ve çözüldüyse hızla çözüleceği kanaatini taşıyoruz.” şeklinde konuştu.
DEVA Partisi Konya İl Başkanı Karaca, Ali Babacan’ın İHA ve SİHA üreten BAYKAR’a yönelik yaptığı konuşma ile ilgili şu detayları aktardı: “Öncelikle ortada özür dilemeyi gerektirecek bir konu olmadığını ifade edeyim. Zira sayın genel başkanımızın katıldığı televizyon programında söylenenleri başından sonuna izlediğiniz ve dinlediğiniz zaman gerçekten özür dilemeyi gerektirecek bir konunun olmadığını sizler de göreceksiniz. Burada genel başkanımız söz konusu firmayla ilgili görüşlerini belirtirken özellikle firmaya münhasır da başlamadı. Zaten süreç hava savunma sistemleriyle alakalı, İHA ve SİHA'larla alakalı mesele konuşulurken bu noktada yapılan çalışmaların önemine dair genel başkanımız son derece önemli olduğunu bu noktada ülkemizi de çalışan firmalar içerisinde mevcut ismi zikredilen firmanın da kendisine bu zamana kadar tanınan imkanları doğru değerlendirdiğini, güzel değerlendirdiğini ve son derece büyük atılımlar yaptığını, büyük gelişmeler kaydettiğini ifade etti. Bundan sonraki süreçte DEVA Partisi iktidarında da benzer şirketlerin desteklenmeye devam edeceğini ve bu süreçte ülkede bir değil 5-10 BAYKAR firmasının, 5-10 Bayraktar İHA-SİHA üreticisinin bulunmasının arzu edildiğini ifade etti. Tabii bunu yaparken de elbette ortada bunu kullanma anlamında kendisine tanınan imkanları kullanma anlamında yanlış yapanlar varsa da bu yanlışın üzerine gidileceğini, bu yanlışlara dokunulacağını yapılan şeylerin kutsal bir şeymiş gibi gösterilip de yanlışların gizlenmemesi gerektiğini aslında ifade etti. O nedenle burada tekrar söylüyorum. Özür gerektirecek bir konu olduğunu açıkçası düşünmüyorum.”
KARACA KONUŞMASININ DEVAMINDA ŞU CÜMLELERİ KAYDETTİ:
“Mevcut şirketle alakalı yatırım teşvikleri bağlamında alınmış Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, resmî gazetede yayınlanan ve buna ilişkin detaylar önümüzde. Doğrudur. Nakit olarak herhangi bir kredi vesaire almamıştır ama onun dışında birçok teşvik unsurlarından faydalandığı görülüyor şirketin. Bu çerçevede nakit teşvik, nakit mesele değil zaten konuşulan. Kendisine tanınan imkanları doğru kullandığına dair de şirkete ilişkin övgülerin de olduğu bir süreçti sadece tek bir şirketin ön planda olacağı çalışmalar değil. Onlarca şirket ülkemizden çıksınlar. Çünkü ülkemizin orta gelir tuzağına düşme endişesini genel başkanımız görevdeyken dile getirmişti yutup da şirketten özür dilemeye gerek olmadığını açıkçası düşünüyorum
“SAYIN ALİ BABACAN’A OY VERECEKLERİNİ İFADE ETTİLER”
Biz anketi birebir sahada yüz yüze vatandaşla yapıyoruz. Dün yaklaşık on kişilik bir sanayici arkadaş grubuyla yemekteydim. Orada sadece bir arkadaşımız, işte büyük resme bakmaktan bahsederek kendince muhalif görüş belirtmesine rağmen diğer arkadaşlarımızın tamamı sayın genel başkanımızla ve Deva Partisi'yle ilgili -şahsım orada olduğu için değil- gerçek anlamda sanayicinin yaşadığı sıkıntılar, ülkenin ekonomik anlamda içinde bulunduğu durum, ülke ekonomisinin gelişmesi, tüm bunları göz önüne alarak bu seçimde DEVA Partisi'ne ve Sayın Ali Babacan'a oy vereceklerini ifade ettiler.
“VATANDAŞLARIMIZ BİRTAKIM ENDİŞELER TAŞIYOR”
O nedenle bu manada ben Konya'daki oyumuz dahil olmak üzere, ülke genelindeki oyumuzun çok daha yüksek olduğunu sahada yaşayarak görüyorum. Yine bir anket firmasının yaklaşık 70 bin sağlam anket formu elde edebilmek için 3 milyon 800 bin kişiyle görüşme yaptığını ifade edersem anketlerin ne kadar sağlıklı olduğu konumda bir kez daha sanıyorum düşünmeye ihtiyaç var. Öyle görünüyor gerçekten. Bu anlamda vatandaşımız birtakım endişeler taşıyor. Bu endişeler çerçevesinde de gerçek kanaatini belirtmek yerine sadece o an, o anket bir an önce bitsin kabilinden eğer tamamlıyorsa, tamamlamıyorsa zaten belli bir noktadan sonra anket yapmaktan vazgeçiyor ve anketi iptal ediyor. O yüzden kesinlikle mevcut rakamların 2 katı 3 katı rakamlar olan anketler de var. Bu manada ben anket firmalarının gerçekten işinin çok zor olduğunu bir kez daha belirtirim”