Şen: Sünnet oldubittiye getirilmemelidir
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Teoman Şen, 'Sünnet, erkek çocukların hayatındaki en önemli dönüm noktalarından birisidir. Çocuğun erişkin dönemde cinsel sağlığı açısından, sünnetin bir operasyon titizliğinde uygulanması çok önemlidir. Ameliyathane ortamında ve uygun anestezi ile yapılan sünnet günübirlik bir cerrahi işlemdir.'
Çocuklara 3-6 yaş arasının Fallik Dönem olarak adlandırıldığını belirten Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Teoman Şen, “Bu dönemde cinsel kimlik gelişiminin olduğu bilinmektedir. Özellikle bu dönemde cinsel organlar üzerine yapılacak cerrahi girişim travmatik unsurlar içerebilmekte ve ruhsal gelişim üzerine ciddi etkileri gözlenmiştir. Bu nedenle sünnet oldubittiye getirilmemelidir” dedi.
Sünneti, kısaca penisin ucunu örten derinin cerrahi olarak çıkarılması işlemi olarak tanımlayabileceğimizi söyleyen Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Teoman Şen, “Sünnet, erkek çocukların hayatındaki en önemli dönüm noktalarından birisidir. Çocuğun erişkin dönemde cinsel sağlığı açısından, sünnetin bir operasyon titizliğinde uygulanması çok önemlidir. Ameliyathane ortamında ve uygun anestezi ile yapılan sünnet günübirlik bir cerrahi işlemdir. Çocuğun uzun süre hastanede yatmasına gerek yoktur. İşlem sonrasında hastanede 2-3 saatlik takip genellikle yeterli olmaktadır. Sünnet tıbbi açıdan her yaşta yapılabilen bir operasyon olmakla birlikte zamanlaması çocuğun psikolojik dünyası için büyük önem taşımaktadır." dedi
Sünnet kaç yaşında yaptırılmalıdır
Cerrahi girişimlerin, çocuk ve yakınları için stres ve anksiyete kaynağı olduğunu bu nedenle ameliyat öncesi fizyolojik hazırlık kadar psikolojik hazırlığın da çok önemli olduğunu ifade eden Op. Dr. Teoman Şen, “Psikolojik gelişim evresi açısından bakıldığında çocukların cinsel kimliğini fark etmeye başladığı 2-6 yaş arasında uygun olmayan şartlarda gerçekleştirilen sünnetin psikolojik etkilenmelere yol açabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle tıbbi olarak kaçınılmaz bir durum yoksa eğer sünnetin 2 yaşından önce ya da 6 yaşından sonra yapılması tavsiye edilmektedir” diye konuştu.
Sünnetin faydalarını birkaç madde ile sıralayan Op. Dr. Şen şunları söyledi:
“Hijyen: Sünnet, penisi yıkamayı kolaylaştırır. Bununla birlikte, sünnetsiz penisleri olan çocuklara, sünnet derisinin altını düzenli olarak yıkaması öğretilebilir.
İdrar yolu enfeksiyonunda azalan risk: 1 yaş altında erkek çocuklarda sünnet yapılması idrar yolu enfeksiyon riskini 8 ila 10 kat azaltmaktadır. Erken dönemde görülen idrar yolu enfeksiyonları daha sonra böbrek sorunlarına neden olabileceğinde tehlikelidir.
Erken boşalma: Sünnet işlemi yapılan erkeklerde erken boşalma sorunu görülme ihtimaliı sünnet işlemi yapılmayan erkeklerle aynıdır. Erken boşalmanın daha sık görüldüğü gibi bir bilimsel veri yoktur.
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riskinde azalma: Sünnetli erkeklerin, HIV de dahil olmak üzere sifiliz ve gonore gibi bazı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yakalanma riski daha düşüktür.
Penis problemlerinin önlenmesi: Bazen sünnetsiz penis üzerindeki sünnet derisinin geri çekilmesi zor veya imkansız olabilir (fimozis). Bu durum sünnet derisinin veya penisin başının iltihaplanmasına neden olabilir.
Penis kanseri riskinin azalması: Penis kanseri nadir görülen bir kanser türüdür. Sünnetli erkeklerde penis kanseri riski sünnetsizlere kıyasla 22 kat azalmaktadır. Bununla birlikte sünnet olan erkeklerin kadın cinsel partnerlerinde rahim ağzı kanseri de daha az görülür.”
Diğer yandan sıkça talep edilen yenidoğan sünneti için en önemli şart çocuğun ek bir sağlık sorununun olmaması ve cinsel organın bu işleme uygun olması olduğunu belirten Op. Dr. Teoman Şen, “Yenidoğan sünneti yapılan bebeklerde idrar yolu enfeksiyonu riski azalır. Nitekim birçok bilimsel çalışmada sünnetsiz bebeklerin idrar yolu enfeksiyonuna sünnetli olan gruba oranla 8 ile 20 kat daha fazla yakalandığı gösterilmiştir. Lokal anestezi ile yapılabilir. Sünnet işlemi sonrası bakım kolaydır. Sünnet sonrası iyileşme hızlıdır. Psikolojik bir etkilenme olmaz.” dedi.
Yenidoğan döneminde sünnet yapılabilir mi?
“Yeni doğan dönemi tıbbi olarak ilk bir aydır. Hem annenin bebeğine alışması hem de çocuğun hayata adım attığı bu ilk ayında cerrahi bir girişim ve onun getireceği sınırlamalar anne ve bebeğini etkileyecektir. Bu dönem sünnet için uygun olmayan bir dönemdir. Bebeğin ikinci ayı ile beraber 1 yaşına kadar geçen süre sünnet için ideal zamanları oluşturur. Bu dönemin diğer yaşlara göre avantajarını sıralayacak olursak; lokal anestezi altında yapılabilir olması, ağrı lokalizasyonunun tam olarak gelişmemesi ile beraber uygun ağrı kesici destek ile rahat bir süreç geçirilmesi, fazla hareketli olmaması ve sık bez değişimi ile hızlı doku iyileşmesinin gözlenmesi, herhangi bir psikolojik etkilenmeye ait verilerin bulunmaması gibi avantajları bulunmaktadır.”
Sünnette uygulanacak anestezinin yaş gruplarına göre değişebildiğini söyleyen Şen, "İkinci ay ve bir yaş arasında lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) ile sünnet rahat ve güvenli bir şekilde yapılabilmektedir. Uygun lokal anestetik tercihi ile bebek ağrı duymaz ve işlem süresince herhangi bir şey hissetmez. Daha büyük çocuklarda ise sünnet genel anestezi (uyutularak) ile yapılması daha uygundur. Özellikle çocuğun psikolojik olarak hazırlanması ve işlemin dolaylı anlatılmasına rağmen yine de ağrı duyma kaygısı, yapılanları görmek istememe gibi nedenlerden dolayı genel anestezi tercih edilmektedir.
Bu yüzden de sünnetin sağlık kuruluşlarında profesyonel kimselerce yapılması en doğru tercihtir. Sünnet sonrasında ilk bir kaç gün önem taşımaktadır. Tarafımızca önerilen ağrı kesici şurup, antiseptik solusyon ve pomadlar tarif edilen şekilde kullanılmalıdır. İlk uygulanan pansumanın 48 saat kalması yeterlidir. Bu sargı özellikle ılık duşun altında çıktıktan sonra ayrıca pansumana gerek yoktur. Yine çocuğa bağlı olarak 2-4 gün içinde iyileşme sorunsuz bir biçimde tamamlanacaktır ”diyerek sözlerini sonlandırdı.