Sedat Peker suç örgütü davasında yeni gelişme!
Mahkeme heyeti, 2 gün süren duruşmada 15 tutuklu sanık ile avukatlarının beyanlarını aldı- Sanıklar duruşmada üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
İSTANBUL (AA) - Sedat Peker'in elebaşılığını yaptığı suç örgütüne yönelik haklarında dava açılan 2'si firari, 26'sı tutuklu 92 sanığın yargılandığı davanın 2 gün süren duruşmasında, tutuklu 15 sanık ile avukatlarının beyanlarının alınması tamamlandı.
Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık sayısının fazla olması nedeniyle konferans salonunda yapılan duruşmaya bazı sanıklar ve avukatları katılırken, bazı tutuklu sanıklar da bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Selçuk Patlar, Beykoz'da bulunan bir hayvan çiftliğine ortak olduğunu belirterek, "Bir gün çiftliğe gittiğimde hiç hayvan yoktu. Şok oldum. Hemen Ufuk Topçular'ı aradım. Çalındı zannettim. Beni bir mekana götürdü. 'Ufuk, hayvanlar nerede?' dedim, 'sattık' dedi. 'Para nerede?' dedim. 'Kıbrıs'a gittik, kumarda yedik' dedi. 'Bu borcu ben ödeyeceğim' dedi. Çiftlikte köpekler vardı, onları dahi satmışlar." diye konuştu.
Bu borç nedeniyle çiftliğe daha önce görmediği insanların gelmeye başladığını anlatan sanık Patlar, "Benim 450 bin lira alacağım varken bana senet imzalattılar. Örgütten bir kişi olsam, alacaklıyken nasıl borçlu konumuna düşebilirim. 9 aydır bu nedenle tutukluyum." dedi.
Bu sırada söz alan Sedat Peker'in avukatı Ersan Barkın'ın, bu çiftlik meseleleri yaşanırken Peker'in bu işlerin neresinde olduğunu, Peker'in varlığını hissettirecek bir ilişki görüp görmediğini sorması üzerine sanık Patlar, ortağı olduğu çiftlikle ilgili alacak verecek meseleleri yaşandığı dönemde Sedat Peker'in adını Ufuk Topçular'dan duyduğunu, ancak bu olayların öncesinde veya sonrasında hiç ismini duymadığını iddia etti.
Tutuklu sanık Enes Aydın da Sedat Peker suç örgütüne üye olmakla suçlandığını ifade ederek, "Ben Peker'i uzaktan akrabam olmasından dolayı 5-6 yaşından beri tanıyorum. 18 yaşına kadar Sedat Peker'i sadece 3 kere görmüşümdür. Bizim evimizde Peker'in gönderdiği bir mektup bulundu. Bu mektubun bir çocuğa yazıldığı okunduğunda anlaşılacaktır. O mektup, 18 yaşına girmemiş kardeşime yazılmıştır. Sedat Peker'le hiç telefonla konuşmadım. Çocukluğumdan beri tanımama rağmen hayatımda hiç evine gitmedim, ondan bir şey talep etmedim. Peker'den iddia edildiği gibi emir veya talimat almadım. Biz ailecek ticaretle uğraşırız, buna rağmen kendisiyle hiç ticaret yapmadık. Kendisiyle uzaktan akraba olmak, çocukluğumdan beri tanımak kendi tercih ettiğim durum değildir." diye konuştu.
- "Sedat Peker'in ne korumalığını ne hizmetini yaptım"
Sanık Erkan Temiz de Sedat Peker’i yaklaşık 22 senedir tanıdığını kaydederek, "Örgüt üyeliği ve yağma diye adlandırılan iki suçtan dolayı 9 aydır tutuklu bulunmaktayım. Ben hasbelkader cinayet işlemişim 1996 yılında. Sonra silahla ilgim olmamıştır. Sarı cübbelerle gezen insanım dışarıda. Yine miting yaparsa giderim. Sedat Peker bana hiçbir insanın yapmayacağı iyilikler yapmıştır. Karşılığında benden hiçbir şey istememiştir. Hangi suç örgütünün üyesiyim. Ben Sedat Peker’in ne korumalığını ne hizmetini yaptım. Bana yardımlar etmiştir. Bunun dışında hukukum yok. Mitinglerine gittiğimde resim çektirmişimdir. Çok mağdurum. Kelimelerle anlatabilecek durumda değilim" dedi.
Tutuklu sanık Atınç Özçetin de dönerci ustası olduğunu belirterek, "Sanıklardan Fikret Aydın'ın beni aramasıyla şirkete gittim. Orada müdürlük yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de yapabileceğimi söyledim. Beni Bakırköy'deki dönercinin şubesine gönderdi. 10-15 gün orada kaldım. Sonra Üsküdar şubesine gittim. Burada da 15 gün kaldıktan sonra satılacağını öğrendim. Satılıksa imkanlarımı zorlayıp almayı düşündüğümü söyledim. Toplam 450 bin lira paraya dükkanı devraldım. 2.5 sene işlettim. Paranın bir bölümünü senet olarak imzalamıştım. Ödeyemediğim için ben borçlandım. Ben kimi yağmalamışım? Gırtlağa kadar borç içindeyim. Ben sadece ticaret yaptım. Bunun haricinde hiçbir şey yapmadım. Bu dükkanı 370 bin liraya satmak zorunda kaldım. Ettiğim zarar ortadadır. 7 aydır cezaevindeyim. Tahliyemi istiyorum'' şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Onur Özen de Sedat Peker'i bu güne kadar hiç görmediğini ve yan yana gelmediğini iddia ederek, "Bu kişiyle dünya ve siyasi görüşüm zıttır. Hiçbir sempatim olmamıştır. Örgüt yöneticiliği iddialarını kabul etmiyorum." dedi.
Duruşmada verilen aranın ardından davanın iddianamesinde örgüt yöneticisi olarak belirtilen tutuklu sanık Fikret Aydın savunma yaptı.
Sedat Peker'le 1988 yılında eşi vasıtasıyla tanıştığını anlatan sanık Aydın, "O dönemde ünlü değildi kendisi. 1990'lı yıllarda çok samimiydik ama 1999'da yol ayrımına girdik. Bu tarihten itibaren ilişkim yok." dedi.
İddianamede kendisiyle ilgili geçen eylemlerde Sedat Peker'in azmettirici olarak belirtildiği hatırlatılan sanık Aydın, "Sedat Peker 1988 yılından beri dostum. Çocuklarımın bebekliğini bilir. Peker'in bu olayda nerede olduğunu bilmiyorum. Sedat Peker bu tarz sorunlu ticaret işlerinin içine girmez. Benim bu işe girmemle Sedat Peker'in alakası da yok." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Hakan Uruk da uluslararası bir firmada satış temsilcisi olarak çalıştığını kaydederek, "Ben aile babasıyım, hiçbir adli sicil kaydım yok. Kimseyle görüşmem olmamıştır. Maddi, manevi ve psikolojik olarak zor durumdayım. Hakkımda bir şikayet ya da ifade yok. Evimde yapılan aramada bir suç aleti çıkmadı. Tutuklanmam için bir sebep olmamasına rağmen çocuğum babasız kaldı. Tarafınızdan tutukluluğumun kaldırılmasını arz ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık Tugfan Yetiş ise suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, Sedat Peker'le hiçbir bağlantısının olmadığını savundu.
Duruşmada, söz verilen sanıkların avukatları da müvekkillerinin üzerlerine atılı suçu işlemediğini belirterek, tahliyelerine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, 11 tutuklu sanığın savunmasının alındığı duruşmayı yarına erteledi.
Davanın 2 gün süren duruşmasında, toplam 15 sanık ile avukatlarının beyanları tamamlanmış oldu. Yarın devam edecek duruşmada, diğer tutuklu sanıkların beyanlarının alınması bekleniyor.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, 26'sı tutuklu 92 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, 30 kişi "mağdur", Çekmeköy'de 31 Ağustos 2017'de silahlı saldırı sonucu öldürülen Cahit Çetin ise maktul olarak yer alıyor.
İddianamede, suç örgütü elebaşı firari sanık Sedat Peker'in, Cahit Çetin'in silahlı saldırı sonucu ölümüne ilişkin "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.
Sedat Peker'in ayrıca 19 ayrı eylemde birçok müştekiye karşı "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme" suçundan 250 yıldan 360 yıla, "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan 5 yıldan 10 yıla, 3 mağdura yönelik "tefecilik" suçundan 6 yıldan 18 yıla, 2 kişiye karşı "silahla kasten yaralama" suçundan da 1 yıl 8 aydan 4 yıl 2 aya kadar olmak üzere 262 yıl 8 aydan 392 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, 9 sanığın "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme" suçundan beşer yıldan onar yıla, 46 sanığın "suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olma" suçundan 2 yıl altışar aydan altışar yıla, 22 sanığın "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan ikişer yıldan dörder yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de çeşitli suçlardan cezalandırılması öngörülüyor.
İddianamede, bazı sanıkların ayrıca "kasten öldürmeye azmettirme", "var olan suç örgütünün korkutucu gücünden faydalanarak silahla yağma suçuna azmettirme", "tefecilik" ve "silahla kasten yaralama" suçlarından da cezalandırılması isteniyor.
İddianamenin kabulüne karar veren 16. Ağır Ceza Mahkemesi, firari sanıklar Sedat Peker ile Ufuk Yapıcı hakkında yokluğunda tutuklama kararı çıkarmıştı.