Savunma sanayisinde yapay zeka: Geleceğin savaş dinamiklerini şekillendiriyor
Yapay zeka teknolojisinin savunma sanayisindeki rolü ve geleceği, Bahçeşehir Üniversitesi'nin düzenleyeceği Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi'nde tartışılacak.
Yapay zeka (YZ), günümüzde birçok sektörde olduğu gibi savunma sanayisinde de büyük bir dönüşüm ve ilerleme sağlıyor. Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenecek olan Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi'nde bu teknolojinin savunma sanayisindeki rolü ve geleceği tartışılacak. Bu alanda faaliyet gösteren bir Ar-Ge şirketinin başkanı olan Nil Girgin Kalıp, yapay zekanın savaş dinamiklerini etkileyeceği kadar barışın tesisinde de önemli bir rol oynayabileceğini vurguluyor.
Kalıp'a göre, yapay zeka teknolojisi, savunma sanayisinde güvenlik açıklarını azaltmak, operasyonel önlemler almak ve hatta planlamak gibi birçok alanda potansiyel sağlayabilir. Özellikle veri analizi, siber güvenlik, simülasyon ve eğitim gibi alanlarda yapay zekanın rolü giderek artıyor. Büyük veri analizi ile lojistik, keşif, savaşçı destek ve operasyonlarda karar alma süreçlerine önemli katkılar sağlanabileceği öngörülüyor.
Savunma sanayisinde kullanılan otonom araçlar, yapay zeka tarafından desteklenerek daha da etkin hale getiriliyor. Bu araçlar, insansız hava araçları (İHA), insansız kara araçları (UGV) ve diğer otonom sistemleri içeriyor. Bu tür araçlar, insan operatörlerine yönelik riskleri azaltırken, operasyonel yeteneklerin genişlemesine ve daha kesin hareketlere imkan tanıyor.
Ancak, yapay zeka teknolojisinin savunma sanayisindeki kullanımı, etik ve güvenlik konularını da beraberinde getiriyor. Yapay zeka destekli otonom sistemlerin sıfır hata ile çalışması gerekiyor, aksi takdirde ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, yetişmiş insan kaynağı bu alanda kritik bir öneme sahip. Özellikle çip tasarımı ve programlama gibi alanlarda uzmanlaşmış kişilere olan ihtiyaç giderek artıyor.
Sonuç olarak, yapay zeka teknolojisinin savunma sanayisindeki rolü giderek daha belirleyici hale geliyor. Bu teknolojinin etkin bir şekilde kullanılması, savunma stratejilerinin ve operasyonların daha verimli bir şekilde yönetilmesine olanak tanıyacak gibi görünüyor. Bununla birlikte, güvenlik ve etik konularının da dikkate alınması gerekiyor.