Sağlıklı yaşamın anahtarı: Köyde organik tarım
Ankara' nın yakınlarındaki Kırıkkale' nin Akçakavak Köyü, organik tarım uygulamaları ile dikkat çekiyor. Köy halkı, gelenek ve tamamen doğal yöntemleri tercih ederek sağlıklı ürünler yetiştiriyor. Havva Düzgün, köyde organik tarım uygulamalarını nasıl yürüttüklerini ve bu sürecin sağlık üzerindeki etkilerini, avantajlarını ve dezavantajlarını anlattı.
Ankara'da ikamet eden ve yaklaşık dört yıldır Kırıkkale'nin Ballışeyh ilçesine bağlı Akçakavak köyünde, organik tarımla ilgilenen Havva Düzgün, organik tarım uygulamalarıyla doğal ve sağlıklı ürünler yetiştiriyor. Düzgün, kimyasal gübre kullanmadan, yalnızca doğal yollarla ürettiği ürünlerle dikkat çekiyor.
"KİMYASAL KULLANMIYORUZ, SU VE DOĞAL GÜBRELERLE TOPRAK İŞLİYORUZ"
Organik tarıma dört yıl önce başladıklarını belirten Havva Düzgün, organik tarımda kullandıkları yöntemler hakkında "Güz dönemi bahçeyi sürüyoruz, hayvan gübresini saçıyoruz ve toprak hazırlığını tamamlıyoruz, yazın, toprağı tekrar sürüp fideleri dikiyoruz. Kimyasal gübre ve ilaç kullanmıyoruz. Sadece su ve kendi hayvanlarımızın gübresi ile tarım yapıyoruz" dedi.
Organik tarımın sağlık üzerindeki olumlu etkilerinden bahseden Düzgün,
"Eskiden insanlar hiçbir kimyasal kullanmadan tarım yapıyordu ve hastalıklar bu kadar yaygın değildi. Günümüzde kullanılan ilaçlı ürünler, kanser başta olmak üzere birçok hastalıklara yol açıyor" ifadelerini kullandı.
"TİCARET ODAKLI DÜŞÜNMESİNLER"
Organik tarımın köylerde yaygınlaşmasını isteyen Düzgün, yeni başlayacak çiftçilere ve vatandaşlara "hayvan gübresini kullanarak, doğal yöntemlerle tarım yapmalarını öneririm. İlaç yerine doğal gübre ve su kullanarak sağlıklı ürünler elde edebilirler. Ticaret odaklı düşünmeyip, kendi ihtiyaçlarını karşılamaya odaklansınlar. Ticaret için yaparlarsa şehirden hiçbir farkı kalmaz" ifadeleriyle tavsiylerde bulundu.
SAHİPSİZ HAYVLARI DA UNUTMUYORLAR
Akçakavak Köyü'nde domates, biber, patlıcan, fasulye, bamya, salatalık, kabak ve mısır gibi çeşitli sebze ve meyveler yetiştiren Düzgün, "Yetiştirdiğimiz ürünler çocuklarımıza ve dostlarımızla paylaşmaya yetiyor. Ürünlerimiz çok lezzetli ve sağlıklı ayrıca ürünlerimizden hayvanlara da vererek hem israfı önlüyoruz hem de sahipsiz hayvanlara fayda sağlıyoruz" dedi.
Düzgün, köy koşullarındaki zorluklar hakkında "Elektrik ve yol sorunları büyük bir problem. Panel elektriğimiz akşam saatlerinde bitiyor ve çamaşırlarımızı elle yıkıyoruz. Bulaşık makinesi ve buzdolabımız yok,bu sorunlar dışında her işimiz yolunda çok şükür" diyerek sözlerini noktaladı.