Rüzgar türbinleri üretmeye devam ediyor
Türkiye'de rüzgâr enerjisi elektrik üretimine katkı sağlamaya devam ediyor. Türkiye'de aktif 3 bin 983 rüzgâr türbiniyle elektrik üretimi sürdürülürken, yaklaşık 8 bin parçadan oluşan ve gelişen teknolojiyle artık kanat uzunlukları 100 metreyi bulan rüzgâr türbinleri yeni yatırımlar ve teknolojilerle Türkiye'nin elektrik üretimine katkı sağlamaya devam edecek.
Türkiye’nin elektrik ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlamasının yanı sıra iklim değişikliğiyle mücadele ve cari açığın azaltılmasında önemli rol oynayan yenilenebilir enerji kaynakları arasında hidroelektrikten sonra en yüksek kapasiteyi eylül sonu itibarıyla 11 bin 641 megavatla rüzgâr enerjisi oluşturuyor.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nden (TÜREB) derlenen bilgilere göre, yılın 10 ayında elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu aktif olarak işletmede bulunan 280 rüzgâr enerjisi santrali ve 4 bin 117 rüzgâr türbini karşıladı.
Türkiye’de son yıllarda gelişen rüzgâr enerjisi sektörü yardımıyla, AB’de yoğun rüzgâr yatırımı alan bazı ülkelerde yüzde 25’ler seviyesinde olan rüzgâr enerjisi santrallerinin kapasite faktörü Türkiye’de ortalama yüzde 35 seviyesinde bulunuyor.
Ayrıca Türkiye, rüzgâr enerjisinde kapasite artışıyla eş zamanlı olarak sanayisini de geliştirdi. Yeni rüzgâr türbini teknolojileriyle Türkiye’nin karasal ve deniz üstü (offshore) rüzgâr enerjisi potansiyelinin Türkiye’nin mevcut kurulu gücünün de üzerinde olacak şekilde 100 bin MW’ı aştığı hesaplanıyor.
Rüzgâr enerjisi ekipmanı üretiminde son yıllarda Avrupa liginde üst sıralara yükselen ve Avrupa’nın 5’inci büyük rüzgâr endüstrisi olan Türkiye’den artık 6 kıtada 45 ülkeye rüzgâr enerjisi ekipmanı ihraç ediliyor.
Rüzgâr enerjisinin dahil olduğu sanayi, inşaat, işletme, bakım ve onarım alanlarında ülkemizde 20 binden fazla kişi istihdam ediliyor.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgâr enerjisi sektörünün altyapı ihtiyacının devam ettiğini bildirerek daha fazla yatırım yapılması gerektiğini altını çizerken, “Örneğin İzmir Çandarlı’da yapılması planlanan liman oldukça stratejik. Ege’de buna ek olarak Balıkesir, İzmir, Bursa’da sanayi yatırımları için gerekli altyapının sağlanması sağlıklı tedarik ortamı oluşturulması için önemli. Bunun yanında Türkiye’nin enerji üretiminin yüzde 5’ini karşılayabilecek yeşil hidrojen üretimi için de önümüzdeki yıllarda enerji üretimi, iletimi, hidrojen depolama ve taşıma gibi alanlarda yeni altyapıya ihtiyaç bulunuyor.” dedi.
Erden, Türkiye’de yeni yatırımlara ihtiyaç olsa da oldukça güçlü bir rüzgâr enerjisi ekosisteminin bulunduğuna işaret etti.
Depolama ve yenilenebilir enerji entegrasyonu hakkında yeni bir mevzuat düzenlemesi olacağını vurgulayan Erden, “Mayıs’ta enerji depolama ile ilgili bir kanun değişikliği yapıldı. Bu hazırlıklara istinaden yenilenebilir ve depolamayı entegre eden yeni mevzuatın önümüzdeki haftalarda çıkmasını bekliyoruz. Bu çerçevede depolama alanında önümüzdeki yıllarda yeni bir yatırım dalgası göreceğimizi düşünüyorum. Bu konuda yatırımcılarımızın ciddi bir talebi olacağına kuşkum yok.” değerlendirmesinde bulundu.