Rektör Aksoy Söyleşiye Katıldı

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesince düzenlenen, 'Tüm Yönleriyle Rusya ve Ukrayna Krizi' konulu söyleşisine katıldı.

Rektör Aksoy Söyleşiye Katıldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy, Rusya – Ukrayna krizinin tarihsel süreci, sürekliliği ve değişimi, krizin Batı ittifakındaki noktaları, Rusya açısından Ukrayna’nın önemi ve Rusya’nın bakış açısını değerlendirdi. Rusya – Ukrayna krizinin 2010 seçimleriyle başladığını ifade eden Prof. Dr. Aksoy, bu yaklaşımın Rus siyasetini takip edenler için öngörülemeyecek bir durum olmadığını söyledi.

“BATI’DA LİDER KRİZİ YAŞANIYOR”

Prof. Dr. Aksoy, devletlerin pandemiyle birlikte kendi iç politikalarına daha fazla ağırlık verdiğini ve bu dönemde jeopolitik manevra kabiliyetini artırdıklarını aktardı. Batı’nın lider krizi yaşadığını anlatan Prof. Dr. Aksoy, “Karşımızda lider krizi yaşayan bir Batı var. Lider olan ülkeler ön plana çıkıyor. Antalya Diplomasi Forumu’nda Cumhurbaşkanımızın liderliği ve vizyonuyla birlikte nasıl ön plana çıktığını görebiliyoruz. Batı gibi kırılgan siyaseti olan ülkelerde ise karar alma süreçlerinden tutun, birçok noktalarda çeşitli zafiyetlerin ön plana çıktığını gözlemleyebiliyoruz. Aslında Batı’nın lider krizini Rusya ve Putin net bir şekilde okumuş ve bunu net bir şekilde değerlendiriyor. Bunun üzerine de siyasetini, stratejisini bugüne kadar son on yıldır artırarak sürdürdüğünü görüyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKA STRATEJİSİ TAKDİRLE İZLENİYOR”

Türkiye’nin Rusya – Ukrayna krizinde dış politika açısından tutumunu değerlendiren Prof. Dr. Aksoy, “Türkiye hem Rusya hem Ukrayna açısından bir aracı pozisyonunu aktif olarak yürütüyor. Türk dış politikası açısından bu süreçte liderlik pozisyonu, hızlı manevra yapabilme, hızlı karar alabilme, Cumhurbaşkanımızın Putinve Zelenskiyile olan ilişkileri açısından Ukrayna ile Rusya’yı bir araya getirme gayreti büyük bir başarıdır. Aslında NATO’nun ilk başlarda müdahale edip etmeme ihtimalleri tartışılırken bugün NATO müdahale etmeyince Ukrayna halkının biraz daha kayıplarını azaltma adına Türkiye’nin daha diplomatik olarak ön plana çıktığını bize gösteriyor. Bu anlamda uluslararası kamuoyunu canlı tutmak, bir arada tutmak adına Türkiye’nin ortaya koyduğu dış politika stratejisi, takdirle izlenilen bir stratejidir. Türk dış politikasının hiç olmadığı kadar aktif bir yönelim içerisine girdiğini söyleyebiliriz.”  ifadelerini kullandı. Sadettin Kaleci

Bakmadan Geçme