Recep Konuk seçim irtibat bürosu Çumra'da açıldı!
Seçim çalışmalarına yoğun bir şekilde devam eden Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkan Adayı Recep Konuk'un, Çumra'daki Seçim İrtibat Bürosunun açılışı yoğun bir katılımla yapıldı.
Binlerce çiftçinin katılım gerçekleştirdiği açılışta Recep Konuk, konuşmasında hem kooperatif ortaklarına hem de Konya Şeker’in 46 fabrikasında çalışan personele yönelik müjdeler verdi.
Gelir gelmez avansları 2 katına çıkaracaklarını ifade eden Başkan Konuk, Kota konusunda da çok net konuştu ve pancar eken yeni üye eski üye fark etmeden hiçbir çiftçinin kota sorunu olmayacağını, istediği kadar kana kana pancar ekebileceklerini söyledi.
Personele yönelik de müjdeler veren Başkan Konuk, Konya Şeker bünyesinde bir tane bile sendikasız (kadrosuz) personelin kalmayacağını ifade etti.
Bazı sosyal medya hesaplarında yürütülen algı operasyonlarına değinen Başkan Konuk, Cihanbeyli’nin en büyük fabrikasını kendisinin yaptığını, bundan sonra da Konya’nın bütün ilçelerine hizmet etmeye devam edeceklerini söyledi.
“Sadece Çumra’nın değil, Recep Konuk pancar çiftçisinin Altınekin’in de Cihanbeyli’nin de Kulu’nun da Beyşehir’in de Seydişehir’in de Derbent’in de Hüyük’ün de Karatay’ın da Selçuklu’nun da Meram’ın da Başkanıdır. Recep Konuk, üreticinin temsilcisidir. Recep Konuk falan veya filanın adamı değildir. Recep Konuk, çiftçinin, üreticinin adamıdır. Az önce muhtarlarla bir toplantı yaptım, şöyle bir konuşma geçti, bir muhtarımız soru sordu bana, “Başkan sen Çumralısın ama Cihanbeyli’nin adayını destekledin” dedi. Ben de o soruya karşılık şöyle dedim, Özkan Taşpınar, hükümetle çok önemli anlaşmalarda bulundu, biraz zorlandı ama 10 ila 12 maddeyi hükümetten kopardı, Torku’yu bugünkü olduğu yerden daha da yukarılara götürecek, bir anlaşma getirdi, ben o anlaşmayı destekledim, evet onun yanındaydım. Ama ben Ramazan Erkoyuncu’nun veya bir başkasının karşısında değildim, benim böyle de bir derdim yok. Ben ona da haber gönderdim, bakın dedim, bizde bir söz vardır, çatal öküzün arasına girilmez, burada Torku’nun geleceği var, çiftçinin geleceği var, mümkünse ya gelsin katılsın veya çekilsin dedim. Akrabam olduğu için de bunu bir edep kabul ettim, seçimde a veya b şahsının yanında da yer almadım. Bu arada bir şey daha söyledim; dedim ki bizim a veya b şahsını desteklememiz önemli değil, bize hizmet edecek adam önemli.
Geçtiğimiz günlerde bir köy ziyaretimde ortaklarımız “biz Ramazan Bey’e Çumralı, buradan fabrikayı götürmez diye oy verdik” dediler. Ben de onlara cevaben “Cihanbeyli’ye fabrikayı götürüyor, sizin iddianız doğru değilmiş” dedim. Bu sohbetten görüntü almışlar önünü arkasını kesip sosyal medyadan yayıyorlarmış. Ben bugün yapılacak fabrikaya yanlış demedim, buranın iyi anlaşılması lazım, doğru olan, münasip olan nereye ise oraya fabrika yapılır, bu ayrı bir şey. Mesele Cihanbeyli, Altınekin meselesi değildir, işte Çumra’ya kurdum fabrikayı, Cihanbeyli’ye de kurdum, birileri lafını sözünü ediyor ama bu kardeşiniz yapıyor, dikiyor, hizmete sunuyor.
Bunun doğru anlaşılmasını isterim, net söylüyorum, Çumra’nın, Cihanbeyli’nin, Altınekin’in, Kulu’nun, Beyşehir’in, Derbent’in, Seydişehir’in, Hüyük’ün, Selçuklu’nun, Meram’ın, Karatay’ın hep yanında oldum sonuna kadar da yanındayım. Haber Merkezi
Çalışanların manifestosu (Tüm Konya Şeker ve Ona Bağlı Diğer Şirketlerde Çalışanlar Adına) Şirketin Durumu: "Biri gider biri gelir, kapıda 10.000 kişi var" anlayışıyla şirketin bugünü kurtaracağını, çalışanların şirketi benimseyip sahiplenmediklerini, şirket iştiraklarında bulunan yöneticilere söz tanınmadığını ve bu kadrolara danışılmadan hareket edildiğini, şirketin kurumsal hafızasının bulunmadığını, şirket kültürünün ne yazık ki oluşmadığını, maaş politikasında yapılan yanlışlar ve haksızlıklar neticesinde birçok kişinin kuruma değer katmaktan çok geçim derdine düştüğünü, bu saydıklarıma bağlı olarak, şekere yön veren şirketimizin, kurumsal altyapıyı 1952 yılından beridir sağlayamadığına üzülerek şahit oluyoruz. Çalışanların Talepleri: Öncelikle maaşlardan muzdaribiz evet birinci sırada bu konu geliyor ve net haksızlığa uğradığımız bir konu. Türkiye'nin 25. sanayi kuruluşuna yakışır ücretlerin (bugünün şartlarıyla; en düşük ücret 35.000 TL.) verilmesini talep ediyoruz. Şirketimizin bunu sağlayabileceğinden eminiz. Kazançların çalışanlarımıza doğru pay edilmesini talep ediyoruz. Çalışanların Ramazan ERKOYUNCU döneminde banka promosyonlarının yarısını da olsa alabildiğini de burada belirtmek isterim ki bu paralar Recep KONUK döneminde verilmemiş bir paradır. Tüm çalışanlara, Türkiye'nin 25. sanayi kuruluşuna yakışır hakların, yan hakların verilmesini talep ediyoruz. Beyaz yakaların ve mavi yakaların sendikal faaliyetlerine özgürce izin verilmesini talep ediyoruz. Sendikalaşmanın özgürleştirilmesini talep ediyoruz. Sendikaya üye oluyor diye değil, işini layığıyla yapmayanların işten çıkarılmasını ve torpile son vermenizi talep ediyoruz. Fabrikalar içinde ikililik oluşturacak durumlardan kaçınmanızı talep ediyoruz. Kiminin sendikası var, kiminin yok, kimi sözleşmeli, kimi çıkışlı, kimi müteahhit, kimi kadrolu bu ikililiklerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Yevmiye kesintilerinde yasalara uygun ve adil davranmanızı talep ediyoruz. Beyaz yakaların (bazı iştiraklarda ödenmeye başladı) fazla mesai ücretilerinin ödenmesini talep ediyoruz. Çalışanlara emekçi gözüyle bakılmasını talep ediyoruz. Müteahhit ve kadın mavi yaka çalışanlara yapılan ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Sevgi ve saygı çerçevesinde işlerin yürütülmesi, iş korkusuyla insanlara iş yaptırılmamasını talep ediyoruz. İş elbiselerimizin ve iş ayakkabılarımızın zamanına uygun dağıtılmasını talep ediyoruz. Yaz dönemi başında yazlık, kış dönemi başında kışlık elbise, dağıtımlarının gerçekleştirilmesini istiyoruz. Lojman sayılarının arttırılmasını talep ediyoruz. Lojman haklarının adil dağıtılmasını ve kura ile yapılmasını talep ediyoruz. DEVAMI GELECEK...