Ramazanda 'düzenli uyku' beslenmek kadar önem taşıyor
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Kayabekir 'Ramazanda açlık, susuzluk nedeniyle hareket ve beynin pek çok davranışı sınırlanmaktadır. Beslenmek kadar önemli olan uykudan vücudu mahrum bırakmamak gerekir' dedi.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Murat Kayabekir, AA muhabirine, fizyoloji uzmanlığının laboratuvar analizleri ile vücut sistemlerini inceleyen bilim dalı olduğunu söyledi.
Vücudun dengesini belirleyen en önemli fizyolojik ihtiyaç olan beslenme, hareket, uyku, duygu ve düşünsel faaliyetlerin sağlıklı yaşam için elzem olduğunu anlatan Kayabekir, "Uyku beyindeki hormon ve sinir sinyallerinin düzenlendiği, bu sayede, temel insan ihtiyaçlarının dengelendiği, sağlıklı yaşam için kritik bir insan davranışıdır. Uyku, beyin sağlığı için olmazsa olmazdır ve gece boyu beyni şifalandırır." diye konuştu.
Kayabekir, sağlıklı yaşam için uykuya önem verilmesini tavsiye ederek, düzenli uykuyla vücudun güne uyum sağladığını söyledi.
"Uyku, beyin ve tüm sistemlerimiz için beslenmek kadar önemli"
Ramazanda uzun süre uykusuz kalmanın çeşitli sıkıntıları beraberinde getirdiğini anlatan Kayabekir, şöyle devam etti:
"Ramazanda gün içinde açlık, susuzluk nedeniyle hareket ve beynin pek çok davranışı sınırlanmaktadır. Beyin ve tüm sistemlerimiz için beslenmek kadar önemli olan uykudan vücudu mahrum bırakmamak gerekir. Vücudun enerji ritminin ve fizyolojik mekanizmalarının korunmasında önemli olan uykuya ramazanda daha dikkat edip vücudumuzu uykudan mahrum bırakmayalım."
Horlama, uyku apnesi, gece ve sabah baş ağrıları, gece sık uyanma, uykuya güç dalma, aşırı uykululuk, uykuda ritmik çene kasılması, huzursuz bacak sendromu, çocuklarda gelişimde gerilik, okul performansının düşmesi, konsantrasyon güçlüğü ve dikkat eksikliği olanların hekime başvurması gerektiğini belirten Kayabekir, "Bu tarz şikayetleri olanlar uyku kalitesini test ettirmelidir." dedi.
Günlük işleri, sosyal planları en iyi şekilde gerçekleştirip iyi hissettiren uyanıklık dönemlerinin arkasında kaliteli uykunun olduğuna işaret eden Kayabekir, uyku için karanlık oda, ses, görüntü ve ışıktan yoksun ortam önerdi.
"Gece ışıkları kısıp beyne uyku modu için yardımcı olmak gerekir"
Gün içinde yürüyüş ve spor gibi programlı hareket ve güneşin etkilerinden faydalanmak için açık havada vakit geçirmenin önemli olduğunu vurgulayan Kayabekir, gece ise evde ışıkları kısıp beyne uyku modu için yardımcı olmak gerektiğini ifade etti.
Kayabekir, şu görüşleri dile getirdi:
"Yatakta bulunulacak zamanı netleştirmek de önemli. Uyku apne sendromu (uykuda solunum durması) başta hipertansiyon olmak üzere kalp yetmezliği, inme ve diyabet gibi ciddi hastalıklara yol açıyor. Gece sık sık uyanma, göğüs ağrısı, gündüz merdiven çıkamama, yorgunluk, uykululuk yakınmaları, santral uyku apnesinde de olup kalp atağı ile karışmaktadır. Ağır derece uyku apnesi olan hastaların depresif semptomları ön planda olmakta ve bu yüzden psikiyatri polikliniklerine başvurmakta."
Bir gecelik uyku testi ve horlama ses analizlerinin uyku apnesinin tanı ve tedavisinde yol gösterici olduğunu belirten Kayabekir, uyku sırasında tanı ve tedavi amaçlı giyilebilir cihazlar üretildiğini de sözlerine ekledi.