- Haberler
- Kültür-Sanat
- Paslı: İslam Mecmuası Devrin Tanığıdır!
Paslı: İslam Mecmuası Devrin Tanığıdır!
Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Salı Sohbetinde Araştırmacı yazar Dr. Cemil Paslı M. Şerefeddin Yaltkaya'nın İctimai Kelam Projesi ve İslam Mecmuası'nı anlattı.
Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde araştırmacı yazar Dr. Cemil Paslı M. Şerefeddin Yaltkaya'nın İctimai Kelam Projesi, İslâm Mecmuası ve Yeni Türkiye konusunu anlattı. İl Halk Kütüphanesi Salonundaki programda Paslı, 1914-18 dönemini Türkiye’sinin tanığı olan İslâm mecmuası üzerinde daha fazla çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Programın açılış konuşmasını yapan Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, CHP kültürünün Türkiye’yi deforme ettiği dönemde Şerefeddin Yaltkaya’nın zamanın entelektüeli olarak öne çıktığını işaret ederek, “Yaltkaya, o dönemin şartlarında bu deforme faaliyetlerine karşı duruş sergilemiştir” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen yazar Dr. Cemil Paslı programı düzenleyen Aydınlar Ocağı’na teşekkür ettikten sonra, İslâm mecmuası ve Şerefeddin Yaltkaya üzerine 2004 yılında doktora tezine başladığını söyledi. “1914-18 yılları arasında yayınlanan İslâm mecmuası bana göre Cumhuriyetin mutfağıdır” diyen Paslı, “Mecmua yazarları önce Osmanlı’yı kurtarmak için kafa yordular. Gelişmeler Cumhuriyeti gösterince de bu yönde fikir ürettiler. Türk tarihi açısından 1914-18 arası önemlidir ve İslâm mecmuası da o dönemin tanığıdır. Üzerinde daha çok çalışma yapılması gerektiğine inanıyorum” dedi.
Müslümanların menfaatine çalışan İslâm mecmuası yazarlarının İctimai Kelam projelerinin olduğunu kaydeden Paslı, “İslâm mecmuasının merkezinde Kur’an-ı Kerim vardır. Zeytinburnu Belediyesi de mecmuanın nüshalarını dijital olarak yayınlayıp günümüze aktararak nemli bir hizmet yaptı” diye konuştu.
Tarihi şahsiyetler hakkında fikir söylerken önce bilgi edinmek gerektiğinin altını çizen Paslı, “Mehmet Şerefeddin Yaltkaya 17 Kasım 1880’de İstanbul’da doğdu. Babası Hâfız Mehmed Ârif Efendi Cerrahpaşa Camii İmam ve Hatibi idi. Tasavvufla yakından ilgisi vardı ve bilinen Kādiriyye şeyhlerindendi. M. Şerefeddin’de Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde sürekli olarak aktif görevlerde bulundu. Rifat Börekçi’nin yardımcısı iken, onun vefatı üzerine Hasan Âli Yücel’in de etkisiyle 14 Ocak 1942’de Diyanet İşleri Reisliğine tayin edildi. Bu göreve devam ederken Ankara’da 23 Nisan 1947’de vefat etti ve ertesi gün Hacı Bayram Camii’nde kılınan namazdan sonra Cebeci Asrî Mezarlığı’na defnedildi. Arapça, Farsça, Fransızca bilmekteydi ve hafızdı” dedi.
Yaltkaya’nın İslâm mecmuası başta olmak üzere birçok farklı dergide sosyokültürel konularda yazılar yazdığını anlatan Paslı, “Bu yazılarda İctimai Kelam Projesi gibi sürekli geleceğe yönelik projeksiyonlar tutmaya çalıştığını görüyoruz. Belli bir çizgide devam eden düşünce sürekliliği çerçevesinde vatanseverliği, kültürel milliyetçiliği, geleneğe yönelik muhafazakârlığı ve makul dindarlığı, onu çoğu çağdaşından farklı yapan özellikleridir” diyerek sözlerini sürdürdü.
Osmanlının açtığı okullarda tahsil gören ve Cumhuriyet’in kurduğu üniversitede akademisyenlik yapan Yaltkaya’nın, Ziya Gökalp’in fikirlerini pratiğe döken düşünür olduğunun altını çizen Paslı, “Mecmua makalelerinden başka çok önemeli kitaplar yazdı. Kendine münhasır bir Kelamcı olarak, Kelamın güncellenmesini savundu. Baktığımız zaman bu konuda haklı olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Paslı, M. Şerefeddin Yaltkaya ile Abdullatif Harputî, Filibeli Ahmed Hilmî, İzmirli İsmail Hakkı ve Mustafa Sabri Efendi’nin başını çektiği Kelamın yenilenmesi fikrine, Sırrî-i Giridî, Manastırlı İsmail Hakkı, İsmail Fenni Ertuğrul, Said Nursi, Ömer Nasuhi Bilmen, Bekir Topaloğlu, Hüseyin Atay, Şerafeddin Gölcük gibi isimlerin de destek verdiği anlatarak, “Yeni İlmi Kelam Hareketi batının izm’lerle inanç ve akide alanında ortaya koyduğu meydan okumalara Kur’an ve Sahih Sünnet çerçevesinde sabit kalmakla birlikte vesaili güncelleme ile karşılık vermeye çalıştılar. Anadolu’daki bu yenilenme hareketlerine Mısır ve Hind Alt Kıtası’ndan farklı isimlerde katıldılar” diyerek konuşmasını tamamladı.
Program sonunda kitaplarını da imzalayan Dr. Cemil Paslı’ya teşekkür eden Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü günün hatırası olarak kitap takdim etti.