Osmanlı döneminden beri süre gelen gelenek: hat sanatı
Arap harfleri çerçevesinde oluşmuş güzel yazı yazma sanatı olan hat sanatı, Osmanlıdan günümüze kadar gelen ve usta çırak ilişkisiyle gelişmiştir.
KONYA HABER: Küçük yaşlardan beri hat sanatıyla uğraşan Kerküklü Ahmet Yusuf Kasaboğlu, hat sanatına günümüz itibariyle büyük önem gösterildiğini söyleyerek,” Hattatlık benim için bir yaşam biçimidir. Bu sanatı diğer insanlara sevdirmek için çalışıyorum. Artık yeni hattatlar yetişiyor.” İfadelerine yer verdi.
HATTATLIĞIN EN ÖNEMLİ ŞARTI
Büyük bir yetenek ve sabır isteyen hat sanatının en önemli şartlarını söyleyen Kerküklü Ahmet,” Hattat olabilmek için önemli 2 şart vardır. İlki yetenektir. Kişinin yeteneği yoksa ne kadar çalışırsa çalışsın insanın yeteneği yoksa beceremez. İkincisi ise meşk etmektir. Eski eserlere, tablolara bakarak sürekli meşk etmek gerekir. Yoksa insan hamlar.” sözlerini kullandı.
SANATIN EN ÖNEMLİ 3 MALZEMESİ
Hat sanatının 3 ana temelden başladığını söyleyen Kerküklü Ahmet,” Hat sanatında farklı malzemeler vardır. Ama en önemli 3 malzemesi ise kalem, mürekkep ve kâğıttır. Ve bir sanatkârın sanatını içre etmek için atölyesi olmalı.” diye konuştu.
BELLİ BİR SÜRESİ YOKTUR
Hattatların usta çırak ilişkisi içinde yetiştiğini ve bu sanatı icra edecek kişinin iyi bir hocasının olması gerektiğini belirten Kerküklü Ahmet,” Bu sanatı icra edecek kişi iyi araştırıp hocasını iyi seçmeli.” hemen ardından ”Hat sanatının bir öğrenme süresi yoktur. B u sanata başladığın vakit hayatının sonuna kadar sürekli bir şeyler öğrenmeye devam edersiniz. Belli bir yere gelip tamam ben hoca oldum diyemezsiniz bu sadece sizi belli bir seviyeye ulaştırır.” dedi.
Hat sanatında kâğıdın çok önemli olduğunu vurgulayan Kerküklü Ahmet,” Hat sanatında kâğıt çok önemlidir. En başında normal beyaz bir kâğıt alınır çay suyuyla renklendirilir. Daha sonra nişasta muhallebi kıvamına getirilip kâğıdın üzerine sürülür. Kuruduktan sonra yumurtanın akı şapla karıştırılıp kâğıda sürülür. Mühre denilen parlatma taşı kâğıda sürüldükten sonra kâğıt parlak bir zemin alır. Bu şekilde yazı yazmaya uygun hale gelir.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
