Osmanlı Dönemi Sufileri Konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nin düzenlediği Konferansta Prof. Dr. Haşim Şahin Osmanlı Dönemi Sufilerinin özelliklerini anlattı

Osmanlı Dönemi Sufileri Konuşuldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin düzenlediği ‘Osmanlı Kuruluş Dönemi Sufileri’ konulu çevrim içi konferansta Prof. Dr. Haşim Şahin Osmanlı ulemasının zihniyetini kültürel anlamda Selçuklu mirasının desteklediğini ve kuruluş aşamasında Konya ulemasının çok önemli görevler üstlendiğini anlattı.

SUFİLER HAYATIN MERKEZİNDEYDİ

Sufiler kendisini toplumdan tamamen soyutlayan, başı önünde, sürekli tefekküre dalan, siyasetten, toplumdan uzak, kendisini soyutlamış kişiler olarak tanımlanır. Bu tamamen yanlış değil ama eksik bir tanımdır. Bunu yapan gruplar da elbette var ama bizim Anadolu ve Orta Asya sufiliği kendisini soyutlayan mistiklerden daha çok halk içinde, halk ile beraber olmayı kendisine düstur edinmiş, esnaf tabakasına ki Ahilik bunun bir parçasıdır. Bunları bir köprünün inşasında da, bir sultanın sefer kararı almasında da onu etkileyecek kadar önemli kişilerdir.

SAVAŞÇI SUFİLER DE VARDI

Abdalan-ı Rum denilen zümrede Karacahmet, Abdal Musa Abdal Murad, Abdal Mehmet, geyikli Baba, Postinpuş Baba gibi isim ve ünvanları taşıyan, çoğunun Vefai olduğunu düşündüğümüz dervişler vardı. Vefaileri biz Kalenderi dervişleri diye biliriz. Bunlar aynı zamanda birer Türkmen aşiretinin liderliğini de yapıyorlardı. Mesela Geyikli Baba’nın gerçek adı Hasandır ve Geyikli Aşireti’nin reisidir. Bursa’nın fethine katıldığı sırada Kırkkilise denilen bir bölgeyi bizzat kendi müritleriyle ve kendi bilek gücüyle savaşarak aldığını görüyoruz.

KONYA MEDRESELERİ OSMANLI’YI BESLEDİ

Osmanlı tarihinin en öne çıkan isimlerinden biri de AbdüllatifMakdisi’dir. Ebül Vefa gibi o da Konyalı’dır. Hatta Konya’da onun Şah İsmail’in büyük dedesi Şeyh Cüneyt ile bir dergâhın içinde kavga ettiğine dair bir rivayet de anlatılır. Şeyh Edebalı da Karamanlı, yani Konya merkezlidir. Konya medreseleri Osmanlı ulemasını da erken Osmanlı medrese kültürünü de besleyen bir yapıya sahipti. İznik’te ilk medrese olan Süleymanpaşa Medresesi kurulduğu zaman ilk müderrisi Davud el Kayseri; İbni Arabi ekolüne mensup ve Konevi üzerinden gelmiştir.

ŞEYH EDEBALI KONYA’DA YETİŞTİ

Şeyh Edebalı Konya hinderlândından beslenen, Konya ulemasından birisidir. Zayıf bir rivayette onun İbn-i Arabi ile de görüştüğü söylenir. Kaynaklar şey Edebalı’nın 120’li yaşlarda öldüğünü gösterir ve kronolojik olarak görüşmeleri nâmümkün değildir. Bu kesin olmasa da kesin olan şey Konya medreselerinde yetiştiğidir. Damadı Dursun Fakih de Konya Medreselerinde yetişmiştir. Ve bu kadro Osmanlıların kuruluş zihniyetini oluşturuyor. MUHAMMED EMİN GÜLEÇ

Bakmadan Geçme