Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2022 yılının ikinci faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası, politika faizi yüzde 14 seviyesinde sabit bıraktı. Merkez Bankası'nın karar metninde 'Liralaşma stratejisi'ne vurgu dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplandı ve 2022 yılının ikinci faiz kararını verdi.
MERKEZ BANKASI FAİZİ SABİT BIRAKTI
Yılın ilk toplantısında faizi yüzde 14'te sabit bırakan Merkez Bankası beklentilere paralel olarak bu ayda politika faizini yüzde 14'te sabit bıraktı.
Faiz kararı sonrası dolar 13,61 seviyesinden işlem görüyor.
FAİZ KARARININ GEREKÇESİ
Merkez Bankası karar metninde faiz kararının gerekçesini de açıkladı. Merkez "Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir" dedi.
Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
Salgında varyantlar ve artan jeopolitik riskler, küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarına devam etmektedir.
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinin 2022 yılında fazla vermesi öngörülmektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin güçlenerek devam etmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, bu hedefe ulaşmak için uzun vadeli Türk lirası yatırım kredilerinin önemli bir rol oynayacağını değerlendirmektedir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumları, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde yeniden şekillenmesi amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci yürütülmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.
FAİZDE DEĞİŞİKLİK BEKLENMİYORDU
20 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankette medyan beklenti politika faizinin değişmeyerek yüzde 14'te bırakılması yönündeydi.
Ankete göre yıl sonu faiz beklentisi de yüzde 14 seviyesinde. En düşük tahmin veren kurum TCMB’nin yıl sonuna kadar politika faizini yüzde 9’a indirmesini, en yüksek tahmini paylaşan kurum ise yıl sonunda politika faizinin yüzde 22 seviyesinde oluşmasını bekliyor.
YABANCI KURUMLAR DA POLİTİKA FAİZİNDE DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYOR
Deutsche Bank, yayımladığı bir araştırma raporunda Merkez Bankası’nın politika faizini Şubat ayındaki toplantıda sabit bırakacağını fakat piyasa koşullarının TCMB’yi ilk çeyreğin sonlarına doğru faiz artırımına zorlayacağını düşündüklerini belirtti.
Unicredit, politika faizinin yüzde 14 seviyesinde sabit tutulmasını beklediğini ve Merkez Bankası’nın bu yıl faizleri daha da indirmeyi deneyebileceğini söyledi.
Societe Generale de Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Londra ziyaretinde Türk lirasının istikrara kavuşmasına yaptığı vurgunun altını çizerek Merkez Bankası’nın politika faizini ve gelecek aylarda da bir faiz indirimi olmayacağını düşündüğünü dile getirdi.