Mahfi Eğilmez açıkladı: TL'den sıfır atılırsa ekonomi düzelir mi?
Türk İktisat Uzmanı Dr. Mahfi Eğilmez, ülke ekonomisine dair çarpıcı açıklamalara imza attı. Türk parasına sıfır atmakla paranın değer kazanıp kazanmayacağı konusunu ele alan Eğilmez: ' Bu işlemin sağlam bir ekonomi programının parçası olması gerekir.' dedi.
2005 yılında Türk lirasından sıfır atıldığında Türkiye’nin ciddi bir IMF programı uygulandığının, bankacılık reformu yapıldığının, zayıf bankaların TMSF’ye devredildiğinin ve , bütün bankaların sermayelerinin güçlendirildiğini hatırlatan Eğilmez, “Kamu mali disiplininin güçlendirilmesi yolunda önemli adımlar atılmış, bütçe açıkları düşürülmüş, kamu kesimi borçlanması buna göre azalmıştı. Kamu harcamaları da disipline edilmiş, enflasyonda gerileme başlamıştı. Bunlara paralel olarak faizler de düşüyordu. Türkiye, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamanın eşiğindeydi ve ülkeye doğrudan yabancı sermaye girişinde artış başlamıştı.” şeklinde açıkladı.
“İNSANLARIN KAFASINI KARIŞTIRMAKTAN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ”
Geçmiş dönemde paradan sıfır atıldığında gerekli alanların birçoğunda yapısal bir reform paketi yürütüldüğünden bahseden Eğilmez, “ Bütün bu girişimler TL’nin yabancı paralara karşı konumunu güçlendirmiş, sermaye hareketlerine bir kısıtlama ya da denetim getirmeye gerek kalmadan kur istikrar kazanmıştı. Böyle bir ortamda paradan sıfır atılması, fiziksel olarak iyileşmeye başlayan ekonomiye psikolojik destek sağlamış, beklentilerin olumlu yöne çevrilmesine katkı sağlamıştı. Bugün bu saydığımız reformların hiçbiri ortada yok. Üstelik yapılması gereken yapısal reformlar yalnızca ekonomiyle ilgili olmaktan sosyal ve siyasal alanlara da yayıldı. Dolayısıyla bu tür fiziksel istikrar sağlayıcı adımlar atılmadan paradan sıfır atılması insanların kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramaz.“ ifadelerine yer verdi.
“PARASAL DESTEKLERİN OLUMLU BEKLENTİ YARATMASI MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”
Türkiye’nin, 2001 krizine girdiği dönemde IMF ile bir stand by programı uygulaması içinde olduğu vurgusunu yapan İktisat Uzmanı Eğilmez, “ 2000 ile 2008 arasında Türkiye, IMF’den yaklaşık 45 milyar dolarlık fon kullandı. Türkiye’nin 2001 krizinden çıkışında IMF’den kullandığı bu fonun önemli etkisi oldu. İnsanlar bu paraya bakarak körfezden geleceği söylenen 50 milyar doların aynı etkiyi yaratarak Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu krizden çıkıp çıkmayacağını soruyorlar. Bu tür krizlerden çıkışta elbette ki para çok önemli ama tek başına krizden çıkışı sağlayamaz, sağlasa bile kısa süre sonra tekrar krize girilmesini engelleyemez. Tıpkı paradan sıfır atılması konusunda değindiğim gibi IMF’nin bu maddi desteğine ek olarak o dönemde bazı gerekli yapısal reformlar yapılmıştı. Ayrıca IMF’nin bu parasal desteğine ek olarak ciddi miktarda doğrudan yabancı sermaye girişi de olmuştu. Yalnızca 2006 yılında Türkiye’ye 21 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi oldu. 1923 – 2004 arasında toplam doğrudan yabancı sermaye girişinin 15,4 milyar dolar olduğu hatırlanırsa bu girişin ne kadar önemli olduğu görülür. Bu yüksek girişler sonraki yıllarda da devam etti. O yabancı sermayenin geliş nedeni IMF programı ve Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle tam üyelik müzakerelerine başlamış olmasıydı. Parasal destekle birlikte o reformların yarattığı olumlu beklentiler ekonominin hızla iyiye gitmesini sağladı. Önümüzdeki dönemde körfezden geleceği söylenen 50 milyar doların hangi formda ve hangi sürede geleceğini bilmiyoruz ama medyada yazılanlardan anlaşıldığı kadarıyla bunun bir kısmı yapılan dış ticaret anlaşmalarından sağlanacak ihracat tahmini, bir kısmı Eximbank’a verilecek krediden ve karşılıklı yatırım miktarlarından oluşuyor. Bir programa dayanmayan ve beraberinde yapısal reformları getirmeyen bu tür parasal desteklerin 2001’deki gibi bir çıkış ve hatta olumlu beklenti yaratması mümkün görünmüyor. Zaten piyasa da bu gelişmeye göre şekillenmedi.” olarak açıkladı.