Bartın'ın Amasra ilçesinde maden ocağındaki patlama sonrası yürütülen arama kurtarma çalışmalarına katılan maden işçileri, yaşadıklarını anlattı.
PAYLAŞ
TAKİP ET
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında patlamanın gerçekleştiği vardiyada çalışan madencilerin mesai arkadaşı Aydın Kalaycı, gazetecilere, bir toz bulutu ve patlamayla her tarafın birbirine karıştığını söyledi.
En çok ocakta üretim yapan arkadaşlarının etkilendiğini belirten Kalaycı, "Ben de 2 dakikayla kurtuldum, 2 dakika daha geride olsam ben de gidiyorum. Bizim su torbalarımız var, su torbaları basınçta perde görevi yapıyor, sular aşağı boşalıyor. Perde görevi yaptığı zaman benim olduğum tarafı hiç etkilemedi." diye konuştu.
"Türkiye'mizin başı sağ olsun"
Maden ocağındaki kurtarma çalışmalarında görev alan işçilerden Celal Kara da olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Kara, "Oraya arkadaşlarını kurtarmak için girdiğinde ne hissettin?" sorusu üzerine, "O burada anlatılmaz, çok kötü bir duygu. Hepsi genç, bekar olan arkadaşlarımız da var, evli olan arkadaşlarımız da var. Arkadaşları olarak maskelerle gittik, tedbir alarak gittik." dedi.
Müdürleri eşliğinde ocağa girdiklerini aktaran Kara, "Müdürlerimiz de ocakta. Önce tahlisiye ekipleri girdi. Bunların peşine ekip olarak biz girdik. Hiçbir şeyden korkmadık, hiçbir şeyden tereddüt etmedik. Bu şekilde girdik, mücadelemizi yaptık. 24 saatten beri buradayız zaten, uyumuyoruz, hiç uyumadık zaten. Yapacak bir şey yok. Türkiye'mizin başı sağ olsun." ifadelerini kullandı.
"Bölgede yoğun karbonmonoksit gazı vardı, cihazlarımızı kuşandık"
Patlamada tahlisiye ekibinde görev alan maden işçisi Emrah Açıkgöz de 5 yıl birlikte çalıştığı yakın arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.
Bölgede özel bir maden ocağında çalışan işçi Açıkgöz, AA muhabirine, tahlisiye ekibinde olduğunu, patlamayı duyar duymaz olay yerine geldiklerini anlattı.
Yetkililerle bilgi alışverişi yaptıktan sonra ekipmanlarla aşağı inip patlamanın olduğu bölgeye ulaştıklarını aktaran Açıkgöz, "Bölgede yoğun karbonmonoksit gazı vardı, cihazlarımızı kuşandık. 'Aşağıda iki bölge var' dediler. Biz yangın olmayan bölgedeydik. İçeride inanılmaz karbonmonoksit gazı vardı. Elimizdeki sensörler bile uyarı vermeye başladı. Eksi 350 kotunda ayağa ulaşmaya çalıştık, orada zor da olsa maalesef ilk şehidimize ulaştık ve temiz havaya indirdik." dedi.
İkinci arkadaşları için tekrar cihazları kuşandıklarını belirten Açıkgöz, "50-60 metre ileride ona da ulaştık, maalesef o da şehit olmuştu. Orada karbonmonoksit gazı yoğun şekilde devam ettiği için artık temiz havaya çıktığımız yerlerde bile karbonmonoksit görmeye başladık. Bizim de can güvenliğimiz önemli olduğu için ocaktan ayrılmamız gerekiyordu. İki şehidimizi alarak dışarı çıktık." diye konuştu.
Açıkgöz, "Patlama, rayların üzerindeki vagonları bile duvarlara çarpmış. Tabii göz gözü görmüyor, yoğun bir duman da var. El ele tutuşa tutuşa gittik, arkadaşlarımıza ulaştık." ifadelerini kullandı.
Patlamanın meydana geldiği maden ocağında çalışanları tanıdıklarını, hepsinin bölgenin insanı olduğunu kaydeden Açıkgöz, yaşadığı acıyı şu sözlerle paylaştı:
"Yaşadığım en büyük acı, şehitlerden birinin 5 sene birlikte çalıştığımız çok yakın arkadaşım olmasıydı. Tabii hepsi acı ama o arkadaşımı görünce daha büyük acıya kapıldım. Maalesef bu patlamada çok yakın arkadaşımı da kaybettim. Orada çok büyük acı hissettim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, ailesine sabırlar diliyorum."
Yukarıdaki arama formları aracılığı ile Hakimiyet Gazetesi arşivinde kelime, içerik, konu araması yapabilir veya gün-ay-yıl formatında tarih girerek tarihe göre haberleri listeleyebilirsiniz.