Küreselleşme öldü mü? Dünya yeni bir düzene koşuyor!
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasında tırmanan gümrük vergisi savaşları, dünya ekonomisini yeni bir belirsizliğe sürüklüyor. ABD'nin Çin mallarına uyguladığı ek vergiyi yüzde 145'e, Çin'in ise ABD'ye yönelik vergiyi yüzde 125'e çıkarması, küresel ticaret savaşlarını yeniden alevlendirdi. İktisat Profesörü Dr. Tahsin Bakırtaş, bu gelişmelerin dünya ekonomisinde yaratacağı dalgalanmaları ve Türkiye'ye olası yansımalarını YK TV'ye değerlendirdi.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasında tırmanan gümrük vergisi savaşları, dünya ekonomisini yeni bir belirsizliğe sürüklüyor. ABD'nin Çin mallarına uyguladığı ek vergiyi yüzde 145'e, Çin'in ise ABD'ye yönelik vergiyi yüzde 125'e çıkarması, küresel ticaret savaşlarını yeniden alevlendirdi. İktisat Profesörü Dr. Tahsin Bakırtaş, bu gelişmelerin dünya ekonomisinde yaratacağı dalgalanmaları ve Türkiye'ye olası yansımalarını YK TV'ye değerlendirdi.
Bakırtaş, ABD'nin Çin'e yönelik artan gümrük vergilerinin arka planında, hiperküreselleşmenin getirdiği ekonomik dengesizliklerin yattığını belirtti. Özellikle Obama döneminden itibaren üretimin Çin gibi ülkelere kaymasıyla ABD'de sanayinin zayıfladığını ve işsizliğin arttığını ifade eden Bakırtaş, Trump'ın bu durumu tersine çevirmek için "reshoring" (üretimi yeniden ABD'ye çekme) politikalarını devreye soktuğunu ancak başarılı olamadığını söyledi.
Bakırtaş, "Trump, firmaların ABD'ye dönmeyeceğini görünce, Çin mallarına ağır vergiler koyarak iç üretimi canlandırmaya çalıştı. Ancak bu politika, 'komşuyu dilenci etme' stratejisine dönüştü. Çin de aynı şekilde misilleme yapınca, bu savaşın sonu gelmiyor." ifadelerini kullandı.
"TRUMP ENFLASYONU" VE DÜNYA EKONOMİSE ETKİLERİ
Bakırtaş, bu vergi artışlarının tüketici fiyatlarını yukarı çekeceğini ve "Trump enflasyonu" adını verdiği yeni bir enflasyon türünü tetikleyeceğini vurguladı. Örneğin, Çin'de üretilen bir iPhone'un ABD'de %100 vergiyle satılması durumunda fiyatının 500 dolardan 1000 dolara çıkacağını belirten Bakırtaş, bunun ABD'de enflasyonu artıracağını ve zincirleme olarak diğer ülkelere de yansıyacağını ifade etti.
Bakırtaş, "Bu süreç, dünya ekonomisini resesyona sürükleyebilir. Petrol fiyatlarındaki düşüşün temel nedeni de bu belirsizlik. Üretim daralınca enerji talebi azalıyor." şeklinde konuştu.
TÜRKİYE'YE YANSIMALARI: ENFLASYON VE KUR KRİZİ RİSKİ
Bakırtaş, Türkiye'nin ithalata dayalı bir üretim yapısına sahip olması nedeniyle bu süreçten olumsuz etkileneceğini belirtti. Türkiye'de enflasyonun şimdiden yüksek seviyelerde olduğunu hatırlatan Bakırtaş, "Trump enflasyonu devreye girerse, yıl sonunda enflasyon %35-40 seviyelerine çıkabilir" uyarısında bulundu.
Merkez Bankası'nın döviz kurlarını kontrol altında tutmak için büyük rezerv harcadığını ancak bunun sürdürülebilir olmadığını ifade eden Bakırtaş, "19 Mart-8 Nisan arasında 42,6 milyar dolar rezerv kaybı yaşandı. Doları 38 TL'de tutmak için daha fazla kaynak harcamak, yabancı yatırımcıların daha ucuza dolar alıp çıkmasına neden oluyor" dedi.
KÜRESELLEŞMENİN SONU MU GELİYOR?
Bakırtaş, pandemi sürecinin de etkisiyle aşırı küreselleşmenin sonuna gelindiğini, korumacı politikaların öne çıktığını söyledi. "Neoliberal ekonomik model artık işlemiyor. Dünya, daha regüle edilmiş ve korumacı bir modele doğru evriliyor" diyen Bakırtaş, bu sürecin dünya genelinde eşitsizliği artırdığını ve protesto hareketlerini tetiklediğini belirtti.
Bakırtaş, "ABD'de bile Bernie Sanders gibi sosyalist politikaları savunan isimler yükseliyor. Marx'ın hayaleti sadece Avrupa'da değil, tüm dünyada dolaşıyor çünkü küresel eşitsizlik katlanılmaz boyutlara ulaştı." diye konuştu.
KAYANAK
YK TV - Emre Kulcan
Yatırım tavsiyesi değildir.
Bakmadan Geçme





