• Haberler
  • Konya
  • Konyalı usta, uğruna şiir yazdığı mesleğini yarım asırdır devam ettiriyor

Konyalı usta, uğruna şiir yazdığı mesleğini yarım asırdır devam ettiriyor

Konya'da 10 yaşında başladığı saat tamiri işini yaklaşık yarım asırdır sürdüren Abdullah Özpınar (52), şimdilerde tarihi eser niteliğindeki saatleri ve yapımı zor olan çalar saatleri tamir ederek müşterilerinin hatıralarını yeniden canlandırıyor.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Konyalı usta, uğruna şiir yazdığı mesleğini yarım asırdır devam ettiriyor

Saatçilik mesleğiyle, bir saatçi dükkanında gördüğü "eleman aranıyor" ilanıyla tanışan Özpınar, 42 yıldır aynı tutku ve heyecanla saatleri tamir etmeye devam ediyor. Saatlere olan sevgisi o kadar büyük ki, onlar için şiirler bile yazmış. Eşiyle birlikte çalışarak, yurtdışından bile müşterilerinin kendisine ulaştığını belirten Özpınar, mesleğini elinden geldiği sürece yapmayı sürdüreceğini ve en büyük arzusunun bu zanaati gelecek nesillere aktarmak olduğunu ifade etti.

“En çok çalar saatler ve tarih eser saatlerimiz var”
Saatçilik mesleği ile tanışma hikayesini anlatan Abdullah Özpınar, “10 yaşında iş aramaya çıkmıştım. Saatçinin camında ‘eleman aranıyor' diye yazıyor. Girdim başladım. Ustam kalfa arıyormuş, ‘kalfa aranıyormuş' dedim. Ustam da ‘sen kalfa mısın?' dedi. ‘Daha yeni başlayacağım' dedim, o şekilde başladık. Her türlü saati ustalıkla yaparız. Parçası olduğu sürece yapamayacağımız saat yok. Dükkanımda şu anda en çok çalar saatler ve tarih eser saatlerimiz var. İnsanların hatırası olan saatleri çok defa tamir ederek onların mutluluğuna şahit olduk” ifadelerini kullandı.

“Her yerden saat getiren oluyor”
Müşterilerinin kendisine yurt dışından bile ulaştığını ifade eden Özpınar, “Müşterilerimden yurt dışından bile saat getiren oluyor. Dedelerinin, babalarının, annelerinin saatlerini bize emanet ediyorlar. Meraklı olan getiriyor, koleksiyoncular getiriyor. Kısacası her yerden saat getiren oluyor. Çünkü usta olmadığı için arayıp bizi buluyorlar. Bir saat bize ilk geldiğinde kapağını açarım. Arızasını bulmaya çalışırım. Arızasını tespit ederim. Arıza kendini hemen belli eder. Eski el yapımı saatler bizi çok zorluyor. Onların parçaları biraz zor, parça olmadığı için de tamir ederken zorlanıyoruz. Parçaları olsa bu saatlerde de hiçbir sıkıntı olmuyor” diye konuştu.

“Saatleri seçerken kalitesine bakıyoruz”
Dükkanında bir çok tarihi saatin de bulunduğu belirten Özpınar, “Bu saat 150 yıllık Fransız bir saat ve el yapımıdır. Gümüş kasa, porselen kadran bu saatler çok eski ve özel saatler. Bir müşteri bu saati getirmişti satmak için ben de aldım, tamir ettim. Bu saatin fiyatı ise 100 bin lira civarındadır. Haddinden fazla yoğunluk var. Saatleri seçerken kalitesine bakıyoruz. O tarz saatleri tamir etmeyi seviyorum” dedi.

“Eşim olmasa ben dükkana bile gelmem”
Özpınar, çırak bulunmadığını ve kendisinin çırağının eşi olduğunu söyleyerek, “Çırak bulunmuyor. Eskiden biz meslek öğrenmek için 6 ay para almadan çalıştık. Her ne kadar akıllı saatler de çıksa mekanik işi bitmez. Hatta gün geçtikçe daha da değerleniyor. Ustalar da yok artık. Biz kalfayken eski ustalarımız derdi ‘siz ileride çok değerli olacaksınız' diye. Gerçekten de öyle oldu çünkü çırak yetişmiyor. Eşim olmasa ben dükkana bile gelmem. Engelli olduğum için eşim ile gelip gitmem lazım. Dükkanda da bana yardımcı oluyor” sözlerini aktardı.

“Saatleri tamir edebiliyoruz ama zamanı tamir edemiyoruz”
Gençlere de tavsiye veren Özpınar, saatleri tamir edebildiğini ama zamanı tamir edemediğini ifade ederek, “Gençler çalışsınlar, para pek fazla bakmasınlar. Meslek öğrenmek için çabalasınlar. Buldukları mesleğe ise sonuna kadar devam etsinler. Bizim yanımıza çok gelen var. Benimle yaşıt olanlar bu mesleği merak edip öğrenmek istiyor. Ama o yaştan sonra da öğrenemezler ki. Ben bile daha öğrenemedim bu mesleği, çok eksik yanım var. Mesleğimi seviyorum. İyi ki bu mesleği seçmişim. Elim ayağım tutuğu sürece de bu mesleği devam ettireceğim. Saatleri tamir edebiliyoruz ama zamanı tamir edemiyoruz. Zaman çok başka bir şey” dedi.
 

Bakmadan Geçme