Konya'da kapalı kapılar ardında neler yaşanıyor? Koronavirüse yakalanan doktor anlattı

Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde beyin cerrahı olarak görev yapan 25 yıllık hekim Çetin, mayıs ayında Covid-19'a yakalandı.

İlk başlarda ayak bilekleri ve diz eklemlerinde ağrı hissettiğini ifade eden Çetin, "Kas ağrısı 2-3 gün böyle devam etti. Birkaç gün sonra ateşlendim, hastaneye başvurdum. Çekilen akciğer tomografisinde Covid-19 olduğum belirlendi. 23 Mayıs'ta hastaneye yattım." diye konuştu.

Ciğerlerde zatürre görüldüğünü anlatan Çetin, 6-7 kez sürüntü alınarak Covid-19 testi yapıldığını söyledi.

Çetin, 20 gün tedavi gördüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"İlk 3-4 gün servisteydim. En son gün kötüleşmeye başladım. Solunum sıkıntısı gelişmeye başladı. Solunum sıkıntısı gelişince yoğun bakıma alındım. Yoğun bakımda biraz daha ağırlaştım, ilaçlara ek olarak sürekli oksijen verdiler. Yoğun bakımdaki ilk 3-4 gün kötüydüm, sonra yavaş yavaş toparlamaya başladım."

"Hava açlığı gelişiyor"

Çetin, yoğun bakımda aşırı solunum sıkıntısı yaşadığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Hava açlığı gelişiyor. Solunum sıkıntısı o kadar kötü bir şey ki, bir seviyeden sonra ölüm korkusu başlıyor. 2-3 gün çok kötüleşince korktum. Solunum sıkıntısı artınca insan ölüm korkusunu yaşıyor. Hava açlığı var. Oksijen verildiği halde kendinizi oksijensiz hissediyorsunuz. 15 gün yoğun bakımda kaldım. 2-3 gün kötüleştim, o ara bilincim zayıflamıştı. İnsan ağırlaşınca işlerin yolunda gitmediğini hissediyor. Yerinizde duramıyorsunuz, ağır bir stres oluşturuyor insanda."

Covid-19'un her hastada farklı seyrettiğini hatırlatan Çetin, "Hastalığın nasıl seyredeceğini bilemiyorsunuz. Bazılarında ağır, bazılarında hafif seyrediyor." dedi.

Evli ve bir çocuk babası olduğunu dile getiren Çetin, hastanede olduğu süre boyunca ailesiyle görüşemediğini ifade ederek, telefonda bile konuşmakta zorlandığını anlattı.

"Nefes almaya başlayınca yaşamanın ne kadar güzel olduğunu anladım"

Tedavisinin tamamlanmasının ardından oksijen maskesini çıkarmanın çok büyük bir mutluluk olduğunu anlatan Çetin, "Sürekli oksijen kullanıyordum. Bir kolumda serum vardı, bağımlıydım artık. Yataktan kıpırdayamıyordum. Oksijeni bırakınca, ciğerlerimle nefes almaya başlayınca yaşamanın ne kadar güzel olduğunu anladım." şeklinde konuştu.

Ailesinin, taburcu olacağı gün kendisini almak için hastaneye geldiğini belirten Çetin, "İyileşince hastanede kalmak istemedim. Bir dakika bile durmak istemedim, bir an önce çıkmak istedim. Eşimi ve kızımı görünce çok mutlu oldum." diye konuştu.

"Maske, mesafe, hijyen kuralı önemli"

Koronavirüsün insanların uzun süre yoğun bakımda yatmasına neden olabileceğini ifade eden Çetin, hastalığın ölümle bile sonuçlanabilecek derecede önemli olduğunu vurguladı.

Çetin, insanların tedbirlere uyarak hastalığa yakalanma riskini azaltabileceğinin altını çizerek, "İnsanların evden çıkarken maskeyi mutlaka takması, fiziki mesafeye, hijyen kurallarına dikkat etmesi lazım. Markete ya da pazara gitmeden önce plan, alışveriş listesi yapılmalı ve orada geçirilecek süre minimumda tutulmalı. Hastaneye gidilecekse de randevu alınarak hatta tek başına gidilmeli. Riski azaltmak için hijyen, mesafe ve maske kuralına dikkat edilmeli. Yoksa kendi sağlığını, canını virüse emanet etmiş oluyor." ifadelerini kullandı.

Çetin, kısa bir süre sonra görevinin başında olacağını sözlerine ekledi.