Konya Sonsuz Şükran Köyü'nde anma töreni

Dört ismin ölüm yıl dönümü dolayısıyla Hüyük ilçesine bağlı Çavuş Mahallesinde kurulu bulunan sanatçılara ait kerpiç evlerin bulunduğu Sonsuz Şükran Köyü'nde sanatçılar tarafından anma töreni düzenlendi.

Sonsuz Şükran Köyü'nün kurucusu yönetmen Mehmet Taşdiken, Sonsuz Şükran Köyü Büyük Ustalar Çınarlığı'nda fidan dikimi ve anma programı için yeniden sanatçı dostlarıyla bir araya geldiklerini söyledi. Taşdiken, bugün aralarında olmayan yönetmen Metin Erksan, çevreci Hayrettin Karaca, hikayeci Mehmet Ali Taşçı ile şair Mustafa Çimen'in isimlerinin yaşatılması için onların anısına birer çınar fidanını toprakla buluşturmak amacıyla toplandıklarını ifade etti.

Sonsuz Şükran Köyü'nde oluşturdukları Büyük Ustalar Çınarlığı'ndan söz ederek, Türkiye'nin önemli değerlerini anmak için çınarlık kurulmasına gerek olmadığını, bunun başka şekil ve modellerde de yapılabileceğini vurgulayan Taşdiken, bu tür pozitif örneklerin insanlarda çok olumlu çağrışımlarla başka tür modellerin çoğalmasına da katkıda bulunduğunu kaydetti.

Ebediyete intikal eden dört ismin hayattayken yaptığı çalışmalardan söz ederek Allah'tan rahmet dileyen Taşdiken, "Çevreci Hayrettin Karaca, milyonlarca fidan dağıttı Türkiye'de. Ağaç olarak birçok eser bırakan bir insan. Belki en önemli eserlerinden birisi de bizatihi kendi adına dikilmiş olan bu çınar olacak. Onun için çok anlamlı bir şey. Kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz. Onun adını yaşatmak üzere fidanını toprağa indiriyoruz. Yönetmen Metin Erksan'la da 1970'li yıllardan ölümüne kadar tanışıklığımız devam etti. Türk sinemasının öncü ve çok önemli yönetmenlerinden birisiydi. Zaten sinema tarihine de çok saygın bir şekilde geçti. Mustafa Çimen de, Türkiye'de değeri bilinmemiş, çok önemli şairlerden birisidir. 4 tane hacimli şiir kitabı vardır.

Yakından tanıdığım için biliyorum, en az 5 ila 10 kitap hacminde daha şiir yazmıştır. İlk şiirlerinin yazımına da şahidiz. Gençlik yıllarımızda beraberken yazmıştır. 50 yıllık bir şiir serüveni vardır. Hikayeci Mehmet Ali Taşçı ise 33 yaşında kaybettiğimiz ve çok yakınımız olan bir değerdi. 70'li yıllarda özellikle Türkiye'de çok ses getirmiş bir hikayeciliği, üslubu, özel tarzı olan çok değerli bir sanatçımızdı, edebiyatçımızdı. Bizler de zaten kalbimizde olan bu insanları biraz da büyük kültür duayenleri ile birlikte yanı başımızda ve gözümüzün önünde olmasını arzu ettik. Hepsine de Allah rahmet eylesin" diye konuştu.

Konuşmaların sonrasında ebediyete intikal eden 4 isim için dikilecek olan çınar fidanları sanatçılar, köy sakinleri ve anma programına katılanlar tarafından toprakla buluşturularak fidanlara can suyu verildi.