Konya'da Saadet Partisi'nden Filistin ve gençlik mesajı
Saadet Partisi Konya İl Başkanlığı teşkilat üyeleri Ramazan Bayramı vesilesiyle bayramlaşma programı gerçekleştirdi.
Programa Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lüffi Yalman, Genel Başkan Yardımıcısı Hüseyin Saydam Genel İdare Kurulu Üyesi Sinan Toprak, İl Başkanı Mehmet Demirel, İl Gençlik Kolları Başkanı Hamza Kılınç, Meram Belediyesi Eski Başkanı Mustafa Özkan, Karatay Belediyesi Eski Başkanı Mehmet Şen, Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Korkmaz, Mehmet Parlak ve İlçe Başkanları ve çok sayıda Parti mensubu katıldı.
“GÖREMEDİKLERİ BİR KONU VAR”
Programda konuşan Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, “Geçtiğimiz günlerde Amerika’da Filistin’i gündeme getirdiği içi Rümeysa isimli bir Türk Vatandaşının hapise atılmasına değinen Saadet Partisi Konya İl Başkanı Demirel, “Önce ayanaya bakıp kendimizi çek etmeliyiz dedi” Demirel, “ Bu kardeşimiz ile ilgili ülkemizi yöneten tüm yöneticiler tepki gösteriyor. Diyorlar ki, ‘Bir protesto içeriye alma sebebimidir?’ diye tartışıyorlar. Ancak görmedikleri bir konu var. Orası Amerika ve Emperyalizmin başkenti. Ama ne yazık ki aynı şey bizim ülkemizde de var. Bundan 3 ay önce 9 tane gencimiz Cumhurbaşkanımızın konuşmuş olduğu yerde göz altına alınmadı mı? Şu anda bu gençlerimiz hapishanede yatmıyor mu? Ve bu kardeşlerimize gözaltı süresi boyunca eziyet edilmedi mi? Başörtüleri kesilmedi mi? Bu insanlar çok affedersiniz çıplak aramaya tabii tutulmadı mı? Sizler başkasının ülkesine müdahale ederken kendi ülkenizde olan ve bu gençlerin sadece amacı ve niyeti mazlumun hakkını savunmak olan 9 gencimizi neden dışarı çıkarmıyorsunuz? Üstelik Cumhurbaşkanımızın buna yetkisi var. Kimseye hesap vermeden mahkumları affetmek gibi yetkiye ve hakka sahip. Tabi Amerika’daki Rumeysa kızımıza’da sahip çıkacağız o kızımız bizim canımız ciğerimiz ama öncelikle aynayaya bakıp kendimizi çek edelim” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİMİZDE ÇOK CİDDİ BİR SIKINTI VAR”
Ülkenin gündeminin geçim sıkıntısı ve ekonomi olduğunu vurgulayan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemiz ne yazık ki asla kendi gündemine dönmüyor. Ülkemizde asla kendi gündeminde bir konu konuşulmuyor. Bakınız bir otel yangını oldu otel yangın hala çözülemedi. Küçücük bir otel yangınını çözemeyecek durumda mıyız? Arkasından ne büyük tevafuktur ki bir otel yangını daha oluyor. O otelde yine insanlar vefat ediyor. Acaba bunlardan biz bir ders çıkarmıyor muyuz? Yetkililerimiz bunlarla alakalı gittiği yerlerde çalışmalar yapmıyorlar mı? ülkenin gündemi bunlar değil. Ülkenin gündemi daha çok şu andageçim sıkıntısı. Dağılan aileler parçalanan aileler sıkıntısı yaşanıyor ve en büyük sıkıntı ne biliyor musunuz? Bugüne kadar hep öğünmüş olduğumuz genç nüfustu bugünden sonra öyle olmayacak. Bu ülkenin nüfusunun yüzde 65’i yüzde 70’i genç diyorduk. Bununla övünüyorduk ama maalesef gençler artık bu pahalılıktan dolayı evlenemiyor, yuva kuramıyor.Maalesef nüfusumuz artık ne yazkı ki geriye gidiyor ve maalesef evlenen gençlerimizi de çok büyük sıkıntılarla boğuştukları için evliliklerin yerini ayrılıklar alıyor. Şu anda üniversite gençliğimizde çok ciddi bir sıkıntı var. Sıkıntı ne biliyor musunuz? Gençlerimizde ciddi anlamda bir ümitsizlik ve umutsuzluk var. Gelecekten hiçbir şey beklemiyor. Ben ne olacam diyorlar? Ben nasıl yuva kuracağım diyor. Ben hangi işte çalışacağım diyor? Yani düşünebiliyor musunuz, bir Osmanlının nesli peyderpey peyderpey peyderpey ne hale getiriliyor. Aslında umutsuzluğa düşmenize, ümitsizliğe düşmenize hiç gerek yok. Rızkı veren Allah biz çalışacağız, işimizi en iyi şekilde yapacağız. Rabbimiz mutlaka bir yerlerden bize kapı açacaktır. Ancak maalesef gençliğimiz de şu anda çok büyük bir ümitsizliğin ve umutsuzluğun içinde.”
“ÇALIŞACAĞIZ, BİR ARAZİDE OLACAĞIZ”
Bu gençliğin ümidinin Millî Görüş olduğunu belirten Demirel, “Biz sadece mahallenin, Konya’nın, bölgenin, Türkiye’nin değil dünya insanlığının umudu olmalıyız. Millî Görüş demek bu demek” dedi. Demirel sözlerini şu şekilde noktaladı: “Biz bu gençliğin ümidiyiz, umuduyuz. Hiçbir zaman ümitsizliğe, umutsuzluğa yer yok. Ancak bu böyle 4 tane süslü kelimeyle 4 tane süslü cümle kullanmak ile olacak şeyler değil. Biz. Çalışacağız, biz arazide olacağız. Biz mahalle teşkilatlarımız da olacağız. Biz insanlara değer vereceğiz İnsanlarımız özüne dönebilsin. Elhamdülillah ki böyle bir teşkilatın içerisindeyiz. Elhamdülillah ki bizim bugüne kadarki büyüklerimiz nasıl bizim bu minvalde yetiştirdilerse biz de inşallah bu minvalde hareket edeceğiz. Bu teşkilat, umutsuzluk, ümitsizlik teşkilatı hiçbir zaman olmadı, olmayacak Allah’ın izniyle.”
“MİLLİ GÖRÜŞ CAMİASINDAN ÇIKIYOR”
Daha sonra selamlama konuşmalarını gerçekleştiren Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Lüffi Yalman, “Dünya Müslümanları ve dünyadaki İslam ülkeleri diye adlandırdığımız ülke yöneticileri olaylara karşı sessiz kalıp seyrederken tek ses Türkiye’den çıkıyor. Bu seside çok şükür Millî Görüş çıkartıyor. Birkaç arkadaştan telefonuma bayram tebriği gelince. Şöyle bir şey yazdım. Dedim ki ‘Gazze burası. Filistin şurası. Arakan arka tarafta. Doğu Türkistan öbür tarafta. Suriye çok ciddi bir sis ve pusu altında ne döndüğü belli değil. Ne olacağı belli değil. Ve biz dünya Müslümanları bayram yapıyoruz. Bayramsa bayramınız mübarek olsun’ dedim. Ve altınada ‘İnşallah bu mübarek günler İslam’ın insanlığı kurtuluşuna vesile olur’ diye yazdım. Oraya birde bilerek şu cümleyi ekledim ‘Bu ahvalüzre önümüzdeki Gazze’den Filistin’den, doğu Türkistan’dan, Arakan'dan... Müslümanların yaşadığı coğrafi coğrafyadaki kan ve gözyaşından bahsettiğimiz halde konuştuğumuz hâlde. Dünya Müslümanları ve dünyadaki İslam ülkeleri diye adlandırdığımız bu ülkeler ve yöneticileri ne yapıyor, seyrediyor. Bayramları mübarek olsun’ dedim. Ama, dünyada bir tek ülkeden ses çıkıyor neresi? Türkiye. Şaşırdınız değil mi? Ama Türkiye’de de milli görüş camiasından çıkıyor. Arazide Saadet Partisi var arazide milli gazete var gündeme getiriyor arazide Anadolu gençlik derneği var. Bizim Milkolar dediğimiz sivil toplum kuruluşlarımız var. Sadece bunlardan ses çıkıyor” diye konuştu.Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Lütfi Yalman’ın ardından partililere bayramlaşma konuşmasını yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam Şunları dile getirdi.
‘KATLİAMI HEPİMİZ SEYREDİYORUZ’
“Her bayramda yıllardır hep aynı şeyleri konuşuyoruz. Maalesef İslam coğrafyasında Müslümanlar üzerinde de hiçbir şey değişmiyor. Hatta Birçok şey aleyhimize işliyor, lehimizeişleyen herhangi bir şey yok. Bütün Ramazanlarda bu zalim İsrail, Çeşitli bombalamalar yapıyordu ama biliyorsunuz son bir yıldır katliamın, şiddetini biz bile ifade edemiyoruz. Bizi boş verin, Müslüman olmayanlar bile şu anda bu katliama hayretler içerisinde bakıyorlar. İsrail'in bu yaptığı zalimliğe kendi ülkesindeki insanlar bile hayret içerisinde. Maalesef hep birlikte hem onlar hem Müslüman camia seyrediyoruz.”
“İKTİDARDAN ŞUNU BEKLEMİYORUM…”
Bazı arkadaşlar Müslüman coğrafyalardaki bu zulmün düzelmesi için mevcut iktidardan medet umar halde olduklarını kaydetti. Saydam, “Bu saatten sonra bana ne AKP den ne yaparsa yapsın hiç umurumda değil biz yeterince uyardık artık şu görülüyorki bu iş ehil ellerledüzelecek” dedi. Saydam sözlerine şu sözleriyle son verdi; “Biz bu işleri düzeltsin diye şu andaki mevcut bizi idare eden arkadaşlarımızdan birileri beklenti içerisinde olabilir. Maalesef mevcut yönetim islam coğrafyasına yardım götüremediği gibi bir de dönem dönem bu zalimlere destek olduğumuz zamanlar oldu. buradan ben şu andaki iktidardan şunu beklemiyorum. Filistin ile alakalı Gazze ile alakalı Doğu, türkstan ile alakalı veya diğer coğrafyalarla alakalı herhangi bir adım atmalarını beklemiyor. Artık bundan sonra yani yıllardır neredeyse 23 24 yıldır söylenecek. Bütün ne varsa söylendi. Çok şeyi ifade ettik. Şunları düzeltin, düzeltilsin diye hiçbiriyle alakalı hiçbir şekilde adım atmadılar. Her şeye kulak takadılar artık şu moddayım. Hani Erbakan Hocamız diyordu ya bana ne amerika'dan diye bu saatten sonra bana ne AKP den ne yaparsa yapsın hiç umurumda değil. Artık bundan sonra milletimiz aslına dönmeli. İşi ehline teslim etmeli ve bu işler her ülkemizdeki bir takım yapılan agah'ti çöküntüler, dağılan aileler, uyuşturucu, kumar, bahisler, başka problemler hembunların çözümü için hem bölge coğrafyamızdaki islam camiasının, Müslümanların kurtuluşu için buradan başka çaresi yok. Saadet partisi'nden başka kurtuluş yok” Yapılan konuşmaların ardından bayramlaşma ile program sona erdi
Bakmadan Geçme





