Konya Aydınlar Ocağı'nda Türk Yunan İlişkileri Konuşuldu
Konya Aydınlar Ocağı'nın Selçuklu Salı Sohbetlerinde Türk-Yunan geriliminin dünü, bugünü ve geleceği konusunu 'Yunanistan ne istiyor?' başlığı altında ele alan Tarihçi-Yazar Yılmaz Altunsoy, gündemden hiç düşmeyen ve zaman zaman kaşınan Adalar Denizi'ndeki adaların uluslararası statüsü, adaların silahlandırılması, kıta sahanlığı ve hava sahası gibi konulara değindi.
YUNAN TEZLERİNE HİZMET ETMEYELİM
Yunanistan’ın silahlanmasıyla ilgili fikir ve düşüncelerini de açıklayan yazar Yılmaz Altunsoy, haçlı savaşlarının devam ettiğini belirterek “Türkiye’nin iki devletle olan hududunun gayri tabiî, gayri insanî, gayri siyasî ve gayri hukukî olduğunu ve bunlardan birisinin Irak, diğerinin ise Yunanistan hududu olduğunu” söyledi. Yunanistan’la olan problemin adalar denizi ve adaların taksimatı olduğunu ifade eden Altunsoy, “Bu ciddi bir problemdir. Hususi ve bilerek yapılmıştır. Yunanistan-Rusya ittifakı bozulursa, Türkiye Rusya’ya yaklaşırsa Yunanistan üzerinden Türkiye’yi terbiye etme adına Lozan Antlaşması’nda o hudut tayin edilmiştir. Bu adalara “Ege Denizi” demememiz lâzım. Adalar Denizi’ne “Ege denizi” demekle büyük bir hata yapıyoruz. Ecdadımız bu adalara ve denize 1500 yıl hakim olmuştur. Bu adalar ile denizi tam bir Türk gölü haline getirmiş ve buraya Adalar Denizi demiştir. Burada 3.200 tane ada, adacık ve kayacık var. Ne hikmetse Cumhuriyet’ten sonra buraya biz “Ege Denizi” demeye başlamışız. Bir Yunan kralının mitolojik adının verildiği bu denize “ege denizi” demek, Yunan tezlerine hizmet etmek demektir.” dedi.
ADALARIN AİDİYETİ KONUSU ÇOK MÜHİM
Altunsoy, Türkiye’ye yakın ve Yunanistan’a kilometrelerce uzak adaların bulunduğunu, bu adaların Lozan Antlaşması’na rağmen silahlandırıldığını ve ABD askerî üsleri hâline getirildiğini anlattı. Uluslararası sahada statüsü belli olmayan adaların aidiyeti konusunun önemli olduğunu vurgulayan Altunsoy, “Adaların silahlandırılması, Yunanistan’ın silahlanması, fır hattı, kıta sahanlığı, kara suları ve hava sahası meseleleri patlamaya hazır bomba gibidir. Yunanlılar, bizim 3.100 batmayan (ağzına kadar silah dolu) firkateynimiz var, sizin kaç tane var diyorlar. Bugünleri görmüşler. Yunanistan’da PKK’lı militanlar kamplarda eğitiliyor. Fetö mensuplarını barındırıyorlar. Burada önemli olan ve dikkat etmemiz, geri adım atmamız gereken konu; egemenliği anlaşmalarda Yunanistan’a devredilmemiş adalar, adacıklar konusudur. Bu statüsü belli olmayan adalar konusunu bizim nesil veya bizden sonra gelecek neslin çözeceğine inanıyorum” dedi.
KARA SULARINDA 12 MİL SAVAŞ SEBEBİDİR
Yunanistan’ın kara sularını üç milden 1936’da altı mile çıkardığını ve Türkiye’nin buna 28 yıl sessiz kaldığını hatırlatan yazar Altunsoy, “12 mile çıkarma hamlelerine karşı Türkiye sessizliğini bozarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) “Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarması savaş sebebidir.” diye bir karar aldı. Zaten savaş buradan çıkacak! Batı tehdit unsuru olarak Yunanistan üzerinden 12 mil kozunu kullanmaya çalışıyor. Eğer biz buna göz yumarsak Adalar Denizi yüzde 71 oranında Yunan gölü haline geliyor. O halde biz, Batı’nın şımarık çocuğundan korkacak değiliz.” diye konuştu.
Altunsoy, Yunanistan’ın hava kuvvetleri envanterindeki uçakları Amerikan ve Fransızuçaklarıyla yenilediğini ve 2030’a gelindiğinde Türkiye’nin, hava savunmasını güçlendirmediği takdirde bunun kötü bir senaryo olacağına işaret etti.
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde iki saat süren sohbette Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, yazar Yılmaz Altunsoy’a“100. Yılında Çanakkale” adlı kitabı hediye olarak verdi. ŞEYMA BIYIKLI