Kırım Tatar sürgününün 79. yıl dönümü
Kırım Tatar Türklerinin, Sovyetler Birliği'nin lideri Josef Stalin'in kararıyla, öz yurtlarından bir gecede koparılarak insanlık dışı şartlardaki tren vagonlarıyla Orta Asya'ya sürgün edilişinin acısı hala hafızalarda yer alıyor.
Rus Çariçesi 2. Katerina'nın Kırım Tatar Türklerini yok etme politikasıyla başlayan sürgünler, geleneksel olarak Sovyetler Birliği döneminde arttı. Rusya ise bu politikaları farklı yöntemlerle sürdürdü.
Kırım'ın Osmanlı Devleti'nin kontrolünden çıkmasıyla başlayan Kırım Tatar Türk halkının acısı hiç bitmedi. Sürgün yaşayan Kırım Türklerinin ilk adresi Anadolu oldu. Rus çarlığının baskısı nedeniyle pek çok Kırım Tatar Türkü Osmanlı Devleti’ne sığındı.
İkinci Dünya Savaşı başladıktan bir süre sonra Kırım yarımadasını kaybeden Sovyet Rusyası, yarımadayı tekrar Nazi Almanyası'ndan geri aldıktan sonra Kırım Tatar halkına baskı uygulamaya başladı.
Nazi Almanyası ile işbirliği suçlamasına maruz kalan Kırım Türklerine uydurulan bu gerekçelerle yeni bir sürgünün kapısı da aralandı.
Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, çıkardığı gizli kararnameyle Kırım Tatarlarının Orta Asya'da farklı bölgelere sürgün edilmesine karar verdi.
Stalin'in kararı 18 Mayıs 1944'te gece yarısı yürürlüğe konuldu. Kararın ardından 15 dakika içerisinde yataklarından kaldırılarak hayvanların taşındığı vagonlara doldurulan çoğunluğu yaşlı, çocuk ve kadınlardan oluşan 250 bin civarındaki Kırım Tatarı, 3 günde aç susuz Orta Asya'ya sürgün edildi.
İnsani olmayan koşullardaki vagonlarda sürgün edilenlerin yarısı daha sürüldükleri bölgelere ulaşamadan hayatını kaybetti.
Stalin sonrası Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne hediye edilen Kırım, 2014’te yarımadayı yasa dışı ilhak eden Rusya’nın kontrolüne geçti.
2. Katerina'dan bu yana vatanlarında kalmak için mücadele veren Kırım Tatar Türk halkının bugünkü lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım davasının pek çok önde gelen isimleri bugün öz yurtlarından sürgün edilmiş durumda.
Başta Kırımoğlu olmak üzere pek çok isme Rusya tarafından Kırım'a giriş yasağı getirildi.
Sadece isimlere değil, aynı zamanda Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi de Rus mahkemesi tarafından "aşırıcı örgüt" sayıldı ve faaliyetlerine son verildi.
Rusya'nın yarımadayı ilhakı sonrasında pek çok Kırım Tatarı yurdunu terk etmek durumunda kaldı.
1944 sürgününün acısını 79 yıldır hafızalarında tutan Kırım Tatarları, bugün hala öz yurtlarına dönmek ve topraklarını almak için mücadele vermeye devam ediyor.
Bu mücadeleyi diplomatik olarak uluslararası alanda sürdüren Ukrayna’da yaşayan Kırım Tatarları, Rusya'nın Ukrayna’da başlattığı savaş nedeniyle zorluklar yaşıyor.
Rus ordusunun saldırılarından endişelenen Ukrayna'daki pek çok Kırım Tatar Türkü ülkesini terk ederek, yine Türkiye ve başka ülkelerde yaşamak zorunda kaldı.ö