Kimine göre boş işler, kimine göre eşsiz bir nimet Sihir mi? Show mu? Bilim mi?

RADYESTEZİ’YE NASIL BAŞLADINIZ?

Adım Cemal Ünal, 66 yaşındayım. TV Program yapımcısı, araştırmacı yazarım. Şu an emekliyim. Anadolu’da birçok arkadaşımı ağaç dalları ve çubuklarla su bulduğuna şahit olmuştum ve bundan etkilenerek 10 yıl önce başladığım radyestezi alanına merak saldım ve araştırmalar yaptım. Yurt dışında bazı üniversitelerde ders olarak okutulduğunu da görünce esrarengiz bilim dalında şu an bulunduğum seviyeme geldim. Hatta bazı siyasi liderlerin, büyük iş insanlarının, üst düzey büyük kulüplerin bu bilim dalından danışman edindiklerini ve radyestezistlerle çalıştığını öğrendim.

RADYESTEZİ NEDİR?

Radyestezi maddesel ışınımlar (radyasyon) vasıtasıyla, insan organizmasında meydana gelen duyuları anlamak, yorumlamak yeteneğidir ve geçmişi 8 bin yıla dayanan ancak az biline bir bilim dalıdır. Biraz daha açarsak, yaratılmış olan bütün canlı, cansız varlıkların, yer altı, yer üstü bütün kaynakların yaymış olduğu bir enerji ve bu enerjiden meydana gelen frekansları vardır. Bu frekanslar neticesinde öğrenmek istediğimiz bilgileri öğrenebilme yeteneğidir. Eski uygarlıklarda bu bilimi en çok Mısırlılar uygulamış ve kullanmıştır.

NERELERDE VE NASIL UYGULANIYOR?

Hayatımızın her alanında kullanılabilir. Sağlık, tarım, hayvancılık, iş hayatı, yer altı kaynaklarının teşhis ve tespiti başta olmak üzere birçok alanda radyestezi bilimini kullanıyoruz. Uygulamada radyestezistler, pandül (sarkaç) ve L şeklinde çubuklar kullanılır. Bu araç, gereç vasıtasıyla öğrenmek istediğimiz konuyu (NEDİR BU ?) gibi kısa soru-cevaplarla kodlar, sarkaç ve çubuğun evet-hayır şeklindeki cevapları yorumlayıp, aktarıyoruz. Asla kişisel görüşlerimiz devreye girmez. Soruya göre cevap gelir.

BİLGİ ANLAMINDA GELECEĞE YOLCULUK MÜMKÜN MÜ?

Biz radyestezi bilim dalında an ve öncesi ile ilgili çalışmalar yapmaktayız. An ve sonrası olacaklar ihtimaller dahilindedir. Çünkü gaybı ancak Allah (c.c.) bilir. Ortaya çıkmamış ama var olan bilgileri yorumluyoruz. Negatif enerjileri pozitife dengeliyoruz. Var olan kişilik kriterlerini aktarıyoruz. An ve öncesi ile ilgili edinilen bilgileri ise yüzde 90-95 oranında doğru olarak aktarabiliyoruz.
Radyestezi biliminin diğer bir özelliği de mesafenin söz konusu olmamasıdır. Örneğin, Ereğli’de Çiftçi Ahmet amcanın arazisi var ve su sorunu yaşıyor. Radyestezist uzmanı olarak Ereğli’ye gitmeden, masa başında, Ahmet Amca’dan alınan konum ve yön bilgileri ile çalışma yaparak öncelikle arazisinden geçen bir su damarı olup olmadığını, varsa ortalama kaç metrede olduğunu ve ne kadar litre/sn debi olduğunu tespit edip, bilgileri aktarıyoruz. Daha sonra araziye gidip nokta tespiti yapıp, sondaj yapılacak yerle ilgili tahminimizi belirliyoruz. Çiftçimiz Ahmet Amca’nın diyelim 50 dekarlık arazisini, saatlerce gezmektense ve suyun olmadığı rastgele yerlere sondaj atmaktansa, bu biliminin nimetlerini kullanarak, yer ve nokta tespiti ile hem zaman kaybını hem de ekonomik anlamda tasarruf edilmesini sağlamış oluyoruz.

HER ALANDA KULLANILABİLİRMİ?

Örneğin sağlık alanında, biz insanların dahili çakralarımızın dışında vücudumuzu çevreleyen 4 büyük enerji halkası vardır. Bunlar Z enerjisi dediğimiz zihinsel, D enerjisi dediğimiz duygusal, R enerjisi dediğimiz ruhsal ve F enerjisi dediğimiz fiziksel enerji halkalarıdır. Z’de, D’de ve R’de negatif enerji yoğunluğu olduğunda F enerjisi fiziksel olarak bizde hissedilen rahatsızlıkları ortaya çıkarır ve bu rahatsızlıkları zaman içinde yaşarız. Bunların tespiti içinde yine radyestezi bilimini kullanarak tavsiyelerde bulunuyoruz. Yaşamımızın her alanı sorularla doludur. Bu sorularımızın cevaplarını olumlu/olumsuz, evet/hayır, iyi/kötü şeklinde alabiliyoruz. İşimizde, aşımızda, eşimizde (ailevi), yaşadığımız sorunların çözümü noktasında bu bilim dalından, tespit, teşhis ve çözümü noktasında istifade edebiliyoruz. Negatif enerji yoğunluğu bizleri maddi-manevi olarak etkilemektedir. Radyestezi bilimiyle negatif – pozitif enerji dengelemesi de sağlanabilmekte ve ortamların enerjileri de pozitif hale getirilmektedir. 

Bu bilim, İnsan ve mekânlar haricinde, hayvancılıkta hastalıkların tespitinde, arazilerde su bulmanın yanı sıra ürünlerdeki eksik mineral ve gübre çeşidi tespitine kadar birçok alanda aktif olarak kullanılmaktadır.  Bildiğim kadarıyla, ülkemizde dahili-harici anlamda doğru kullanan radyestezist sayısı da bir elin beş parmağını geçmemektedir.