Kanmaz: Darbecilerin mağdur ettiklerinin mağduriyetleri giderilmelidir

Asder Konya İl Başkanı Asder Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kanmaz 28 Şubat Postmodern darbesi ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Kanmaz "Darbecilerin mağdur ettiklerinin mağduriyetleri giderilmelidir" dedi. Kanmaz mesajınrda şu görüşlere yer verdi

“Üzerinden 24 yıl geçtikten sonra Nihayet Darbeciler mahkum edilmiş ve 09 Temmuz Cuma günüde Yargıtay kararı onamış olup ilk defa ülkemizde darbe ve darbeciler yargılanıp mahkum edilmiştir.

Yanlız biz Adaleti savunanlar derneği olarak, çıkan kararın eksik çıktığı kanaati ile kamuoyunu aşağıda yazdığımız hususlarda bilgilendirmek istiyoruz.

1. 28 Şubat Darbe Davası ile ilgili Yargıtay kararını vermiştir. Bu karara göre;

A. Aralarında Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın da bulunduğu 14 generalin rütbeleri sökülmüş ve müebbet hapis cezası ile tecziyeleri onaylanmıştır.

B. Darbeye gizli ittifak içinde olmak ve darbecilere yardım etmek suçlarından dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve EDOK Komutanı İzzettin İyigün’ün de aralarında bulunduğu 16 üst düzey görevli hakkında verilen kararın bozulmasına ve adı geçenlerin yeniden yargılanmalarına,

C. 37 sanık hakkında berat kararlarının onanmasına,

Karar verilmiştir.

Bu karar ile 28 Şubat Postmodern darbesi mahkeme kararıyla tescillenmiş, darbeyi gerçekleştirilenler MÜEBBET HAPİS cezası ile cezalandırılmışlardır. Bu kararı ülkemizin geleceği ve darbe geleneğinin sonlandırılması açısından önemli görmekteyiz.

2. Davada, darbe girişiminden doğrudan doğruya zarar görenler, 28 Şubat darbesinin hedefleri arasında yer alan kişilerdir. İmam Hatip Lisesi mezunlarının üniversitelere alınmaması, başörtülü öğrencilerin üniversitede okumalarına izin verilmemesi, başörtülü memurların memuriyetten atılması, 28 Şubat darbesini gerçekleştirenlerin ana hedefleri içerisinde yer aldığından, 28 Şubat darbe sürecinde, başörtüsü nedeniyle üniversitelerden ilişiği kesilen, başörtüsü nedeniyle kamu görevlerinden atılan, irtica gerekçesiyle ordudan uzaklaştırılan subay ve astsubaylar, bu suçtan doğrudan doğruya zarar görenlerdir.

Darbeden çok ağır bir şekilde etkilenen yukarıdaki kişileri yani müştekileri yok sayarak doğrudan doğruya zarar görmedikleri gerekçesiyle davaya katılma haklarının bulunmadığına karar verilmesi gerçeğe taban tabana zıttırve haksızlıktır.

Bu şekilde bir karar adaletle bağdaşmamakta, mağdurları yaralamakta ve yapılanlar darbecilerin yanına kar kalmaktadır. Sanıkların, darbe girişimini gerçekleştirebilmek için kurdukları BÇG vasıtası ile kendilerine karşı çıkabilecek, darbeyi engelleyecek kişileri YAŞ ve Kararname ile saf dışı bıraktıkları, TSK’lerinden ayırma işlemine tabi tuttukları bir gerçektir.

YAŞ ile ayrılan kişilerde belge ve bilgi bulunmadan hakkında işlem yapılan bu kişilere 2011 yılında çıkan bir yasa ile emsalleri gibi emeklilik, kimlik ve silah taşıma hakları verilmiştir. Dolayısı ile katılan ve müştekilerdenolan bu kimselerin, söz konusu suçtan doğrudan doğruya zarar gördükleri anlaşılmıştır.

3. Davada katılan durumundaki kişiler, haklarında verilen, mağduriyetlerinin yok sayılması hükmüne ilişkin kararı adalete uygun görmemektedirler. Dolayısıyla bu kararı Anayasa Mahkemesine götüreceğiz. 

Darbeci olduğu mahkeme tarafından tescil ve mahkûm edilen kişilerin mağdur ettikleri binlerce kişi, mahkeme önüne çıkarılarak yargılanmak istemekte ve haklı olduklarının mahkeme tarafından tescil edilmesini beklemektedirler.

Bu kimseler, yargıda birliğin sağlanmış olmasının getirdiği hukukiliğin yanı sıra devleti ortadan kaldırmak gibi ağır suçlar işleyen teröristlere dahi yargılanma hakkının verildiği bir durumda bu hakkın suç işlemeleri söz konusu olmamış mağdurlar olarak kendilerine de tanınmasını talep etmektedirler.

Adaleti savunanlar derneği olarak Çıkarılacak bir yasa ile bu kişilerin mahkeme önüne çıkmaları için önleri açılmasını ve adaletin tecelli etmesini bekliyoruz.” İfadelerine yer verildi.