İşte konut problemini çözecek formül

TBM Başkanı Erdal Eren 'Son paketle TOKİ'nin devreye girmesi ve 30 milyar lira kaynak ayrılması çok önemli bir adım. TOKİ hazine arazisi sebebiyle ucuza konut üretiyor. Arsa maliyeti yeniden yüzde 30'a düşse, konut ucuzlar' dedi.

İşte konut problemini çözecek formül
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Konut kredisi kullanacaklar için sıfır konut alımında 2 milyon liraya kadar kredide yüzde 0,99, altın ya da dövizini bozdurarak peşinat yapanlara yüzde 0,89 faiz uygulayıp, TOKİ'ye 30 milyar lira kaynak ayıran karar, sektörü heyecanlandırdı. Konut satışlarında hareketin başlayacak olması sektörü heyecanlandırırken, ayda 10-14 bin lira kredi taksiti ödemeyi hayal bile edemeyenler, TOKİ'nin yeniden uzun vade ve düşük taksitli konut yaparak satışa çıkarmasını bekliyor. Bu beklenti, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından da dile getirildi. TMB yöneticileri, dar ve orta gelirlinin ev sahibi olmasının da, hızla yükselen konut fiyatlarına çarenin de TOKİ olduğunu ifade etti. TMB Başkanı M. Erdal Eren, konut sektörüyle ilgili paketi çok olumlu karşıladıklarını, konut satışlarının ivmelenmesini beklediklerini ifade etti ve "Mevcut nüfus artışına göre, yılda en az 850 konut yapılması gerekiyor. 3-4 yıldır bu sayı 400-450 bin seviyesinin üzerine çıkamadı. Arz daralması var ve fiyatlar yükseldi. Dar gelirlinin alamayacağı rakamlar var karşımızda. Burada devreye TOKİ'nin girmesinin çok önemli olduğunu söylemek istiyorum. TOKİ, hazine arazisi imkânı sebebiyle bizlerden çok daha ucuza konut yapabildiği için dar gelirliyi konuta ulaştırabiliyor. Hazine arazileri arsa hâline getirilip müteahhitlere düşük maliyet ile verilirse, kurumsal firmalar da daha uygun fiyata konut üretebilir" dedi.

ARSA MALİYETİ DÜŞERSE FİYATLAR DA GERİLER
Geçmişte konut bedelinin 3'e bölündüğünü, 3'te birinin arsa maliyeti olduğunu söyleyen TMB Başkanı Erdal Eren "Maliyeti üçe böler, arsa maliyetini 1, inşaat maliyetini 1 ve müteahhit payını 1 olarak uygulardık. Şimdi büyük kentlerde arsa sahipleri yüzde 55'e kadar çıkmış durumda. Arsa maliyetleri eskiden olduğu gibi yüzde 30'lara kadar çekilebilirse, fiyatlar da en az yüzde 30 düşer" diye konuştu.

131 ÜLKEDE 457,6 MİLYAR DOLAR
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı M. Erdal Eren'in ev sahipliğinde ve başkan vekilleri Cahit Karakullukçu, Başar Arıoğlu, Deha Emral ile TMB Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Tavas'ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, sektörün değerlendirmesi de yapıldı. "Konya'daki Zümrüt Apartmanı’nı yapanlarla meslekdaş olarak adımız geçse de ülkemizi uluslararası alanda temsil eden kurumsal firmalardan oluşan 120 üyeli bir birliğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana ülkenin imarının yüzde 70'ini bizim üyelerimiz yaptı. Barajlardan havaalanlarına kadar. Ağırlıklı olarak uluslararası projeler ve kamu yatırımlarında varız. Yurt dışında üstlenilen işlerin yüzde 90'ını TMB üyelerimiz üstlendi" dedi.
Yurt dışı müteahhitlik çalışmalarına 1972 yılında başlayan, bugün 131 ülkede 457,6 milyar dolarlık iş üstlenen Türk müteahhitleri, istihdamın da yüzde 6,1'inde pay sahibi.

PARA GÖTÜRÜRSEK AFRİKA'DA ÇOK İŞ VAR

Türk siyaseti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası siyasete ilişkin çabalarının Türk müteahhidi ve Türk ihracatçısının yolunu açtığını ifade eden Erdal Eren şunları söyledi: Yurt dışı müteahhitlikte orta vadede 50 milyar dolar, 10 yılda ise 100 milyar dolar hedefliyoruz. İş yaptığımız ülkeler altyapı için çağırıyor ama bazıları finansmanı karşılayacak durumda değil. ‘Uzun vadeli kredi sağlayıp gelin, işi alın’ diyorlar. Biz de Eximbank'a yüklendik ama o da tek başına zor. Macarların ise Eximbank'ı var, müteahhiti yok. Orada iş birliği anlaşması yaptık. Macarla diyor ki; siz iş alın kredinin tamamı bizden...

UKRAYNA'NIN KONUTUNU BİZ YAPARIZ
Ukrayna ve Rusya'nın savaşı devam ederken, yerle bir olan Ukrayna kentlerinin yeniden imarı için Türk müteahhitleri çalışma yapıyor. Ukrayna'da son yıllarda AB fonları ile başlanan altyapı yatırımlarının hemen hepsinin Türk müteahhitler tarafından yapıldığını, şu anki savaşta yıkılan 2 köprünün "gelin yapın" diye Türk şirketlere verildiğini söyleyen Başkan Eren "Köprüler, evler, demir yolları, hepsini yaparız. Savaş sonrası orada ilk biz olalım istiyoruz ama savaşın ne kadar süreceği belirsiz. Rusya ile de devam eden işlerimiz var. Ruble ile iş alanlar var, onlar devam ediyor" dedi. Irak ve Cezayir'de de çok büyük fırsat olduğunu söyleyen Eren "Irak'ta siyasi kriz var. Mustafa el-Kazımi alırsa yüzü Türkiye'ye dönük. Tüm altyapıyı Türk firmalara yaptırmak istiyor. Ödemeyi petrol karşılığı yapma planları var. Türk müteahhitleri olarak Irak'ın tamamını da inşa edebiliriz" diye konuştu.

TÜRK İŞÇİNİN YERİNİ VİETNAMLI DOLDURDU
Türk müteahhitleri son dönemde işçi problemi yaşıyor. 90'lı yıllarda 2-3 milyar dolarlık iş üstlenirken, 100 bin Türk işçiyi yurt dışında istihdam eden sektör, bugün 30 milyar dolara yakın iş üstlenmesine rağmen çalışan Türk sayısı 20 binlere kadar düştü. Bunun sebebi vergiler ve bazı mevzuat sıkıntıları. Türk işçiler için hem Türkiye hem iş alınan ülkenin mevzuatı uygulanıyor. Bu da müteahhitlerimizi zora sokuyor. Erdal Eren bu sıkıntıyı şöyle anlatıyor: Biz işçimizi götürüyoruz. Onlar "Benim maaşımı aileme gönderin, bana harçlık verin yeter" diyor. Biz de öyle yapıyor, döviz olarak ailesinin hesabına gönderiyoruz maaşını. Fakat mevzuattaki açık sebebiyle vergi denetmenleri gelip bize ceza kesiyor. Böyle olunca maliyet çok yükseliyor. Bu maliyetleri yansıtınca iş alamıyoruz. Biz de Vietnamlı, Filipinli, Bangladeşli, Hintli işçileri çalıştırıyoruz. Nasıl Türk müteahhitler yurt dışında iş üstlendiğinde vergiden muafsa, çalıştırdığı işçi de kazandıkları maaş için vergiden muaf olmalı. Çalışma Bakanı’mızla gö-
rüştük, konuya çözüm bekliyoruz.

100 MİLYON DOLAR TAZMİNAT ÖDEYEN VAR
Türk müteahhitlerin yaşadığı ikinci büyük sıkıntı da hem işçi hem işvereni ilgilendiriyor. Kötü niyetli avukatlık ofisleri yurt dışında çalışmış işçileri bulup vekâlet alıyor, onlar adına dava açıp dev şirketleri milyonlarca dolar zarara uğratıyor. TBM Başkanı Eren, bunu şu örnekle ifade etti: Örneğin Cezayir'de şantiyede çalışan işçi Türkiye'ye dönüyor. Alacağını aldı, helalleşti. Bunu iş edinen avukatlık bürosu takip ediyor, alacağını almış işçiyi buluyor, birkaç bin lira verip vekâletname istiyor. Sonra işi bilmeyen bir mahkemeye, örneğin Bitlis Mutki'ye gidip dava açıyor ve diyor ki patron bizi pazar günü çalıştırdı. Hâkim diyor ki işveren suçlu. Ancak bilmiyor ki o ülkede resmî tatil cumadır ve pazar çalışma günüdür. Dev firmalarımız 100 milyon dolarlık tazminatlara çarptırılmış durumda. Yargıtay 9. dairesi karar verdi, iş yapılan ülke kanunlarının geçerli olmasına hükmetti. Bu kararın içtihat hâline getirilmesi gerekiyor. Ayrıca büyük kentlerde 1-2 mahkeme uluslararası çalışma hukuku konusunda ihtisas mahkemesi olarak belirlenmeli.

KAYNAK : Türkiye Gazetesi

Bakmadan Geçme