İslam Hukuku Ekseninde Borsa Konya'da konuşuldu!
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmettin Güney, MÜSİAD Konya Şubesi'nde düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, 'Türkiye'de para piyasaları gereğinden fazla gelişmiş durumda. Her işi bankalar yürütüyor ama sermaye piyasaları gelişmemiş durumda. İslam dünyası ve Türkiye açısından önemli bir eksik. Borsa satıcının ve alıcının rahatlıkla bir araya geldiği bir ortam oluyor.' diye konuştu.
MÜSİAD Konya Şubesi'nde düzenlenen “İslam Hukuku Ekseninde Borsa ve Katılım Endeksi” konulu programa NEÜ İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmettin Güney katıldı. İslam Hukuku Doç. Dr. Necmettin Güney, “Sermaye piyasaları bir yıldan daha uzun vadeli fonun bulunduğu finansman temin edildiği piyasalar. Para piyasaları ise bir yıl veya daha kısa fonların bulunduğu piyasalardır. Borsa burada sermaye piyasalarına tekabül ediyor çünkü borsada bir ortaklık söz konusu olduğu için çok uzun vadeli bir finansman temin aracı olarak karşımıza çıkıyor. Para piyasaları tamamen banka, merkez bankası demek. Türkiye'de sermaye piyasaları hakkıyla gelişmediği için sermaye piyasalarının görevini de şuan halen para piyasaları görmeye çalışıyor. Türkiye'de bankalar her şey demek. Halbuki Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde deniliyor ki bankadan ziyade büyük bir şirket paya mı ihtiyacı var kendi tahvilini ihraç ediyor. Banka kredisi ile hiç uğraşmıyor. Bankalara hiç uğramadan sermaye piyasasından işini yürütebiliyor." dedi.
'SERMAYE PİYASALARI TÜRKİYE'DE YETERİNCE GELİŞMİŞ DEĞİL'
Doç. Dr. Necmettin Güney, "Dünyanın en gelişmiş borsaları Amerika'da. Dünyadaki toplam borsa hacminin yüzde kırkı Amerika tarafından dolduruluyor. Devasa bir halka arz edilmiş hisse senedi miktarı var. Türkiye'de para piyasaları gereğinden fazla gelişmiş durumda. Her işi bankalar yürütüyor ama sermaye piyasaları gelişmemiş durumda. Türkiye'de tahvillerde çoğu şeydir. Hazine tahvilleri yani orada bile şirketler haram taraftan bile finansman ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve bu anlamda sermaye piyasaları Türkiye'de yeterince gelişmiş değil. İslam dünyası ve Türkiye açısından önemli bir eksik. Borsa satıcının ve alıcının rahatlıkla bir araya geldiği bir ortam oluyor." diye konuştu.
'HİSSE SENEDİ ALMAMIZ ŞİRKETİN ORTAĞI OLMAMIZ DEMEKTİR'
Doç. Dr. Necmettin Güney, "Borsa İstanbul'da kıymetli madenler taşlar piyasası var. Burada daha çok altın, gümüş ve pırlanta işlem görüyor. Orada bir problem yok ama bir yatırım alanı da değil. Daha çok sarrafların altın refinerlerinin işlem alanı. Bu şekilde genel bir borsa manzaramız var. Bizim bir hisse senedini almamız demek onun gerçekten sermayesine ortak olmamız demek. Bir şirketin hisse senedini almak borsadan gerçekten o şirketin ortağı olmak demektir. Ortak olarak şirketin işleri iyi gidiyorsa eğer kazanç sağlanır. Halka arz da bir anonim şirketin hisselerinin bir kısmınıdır. Bu iki şekilde olabiliyor. Ya mevcut payların satışı şeklinde olabilir, buna ortak satışı da deniliyor. İkincisi sermaye artırımı yolu ile halka arz ediliyorsa ki bu daha değerlidir. Halka arz ederken şirketin olduğundan daha değerli göstermemesi lazım. Bu çok kritik. En temel hüküm tam terside olmaması lazım. O zaman da mevcut ortaklara zulmedilmiş olur.” şeklinde konuştu.